Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olan Türkiye, Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu 2013 (Global Gender Gap) verilerine göre dünyada 135 ülke arasında 120’nci sırada yer alıyor. Türkiye, Nijerya, Zambiya, Etiyopya gibi birçok Afrika ülkesinden sonra sıralamadaki yerini alırken, cinsiyet eşitliği ile kadınlar ve erkekler arasındaki eğitim eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması, istihdamda ve parlamentoda kadın sayısının arttırılması için çalışmalar devam ediyor. Türkiye’de eğitim eşitsizliklerindeki sorunlar geçmişe nazaran aşılmaya başlanırken kadınların istihdama katılma oranları hala çok düşük. Özellikle kadınların milletvekili olarak temsillerinde büyük sorunlar var.
Tüm bu sorunlardan hareketle yola çıkan İzmir Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KÇUAM), Türkiye’de seçmen kitlesinin yarısını oluşturan kadınların siyasette temsilinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek İzmirli kadın siyasetçilerin deneyimlerini bir kitapta toplamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için önemli bir çalışma başlattı. KÇUAM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazife Aydınoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Defne Erzene Bürgin tarafından yapılan röportajların Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gülnur Erciyeş editörlüğünde bir araya getirileceği “Cumhuriyet’ten Günümüze İzmirli Kadın Siyasetçiler” kitabı için bugüne kadar Işılay Saygın, Nükhet Hotar, Hülya Güven, Nesrin Ulema, Şenol Bal, Birgül Ayman Güler, Canan Arıtman, Güler Aslan, Sema Pekdaş, Sibel Uyar, Hülya Yarbuz, Nurgül Uçar gibi bakan, milletvekili ve belediye başkanı olarak Türk siyasi hayatında yer almış pek çok isimle görüşüldü.
1935’ten bu yana en fazla yüzde 14,4 temsil oranı yakalanabildi
Kadınların parlamentoda temsili Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2010 (UNDP) raporuna göre Türkiye Kenya ve Kongo’nun gerisinde, 186 ülke arasından 144’üncü sırada yer aldı. Birleşmiş Milletler’in hazırladığı “2012 Siyasette Kadın Haritası”, Türkiye’nin siyasetteki kadın ortalamasında son sıralarda yer aldığını ortaya koydu. Türkiye, yüzde 14 ile kadınların mecliste temsil edilme oranında 143 ülke arasında 88’inci sırada geliyor. Kadınların kabinede temsil edilme oranlarında ise Türkiye’nin yüzde 4 oranıyla 96 ülke arasında 90’ınci sırada yer aldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Defne Erzene Bürgin, “Türkiye yine bir seçim dönemine girmiş durumda. Haziran ayında yapılacak genel seçimler, TBMM’deki kadın milletvekili oranı için yeni bir veri oluşturacak. 1935’ten bu yana en fazla 2011 seçimlerinde yüzde 14,4’e yükselen bu oranı daha da yükseltebilmek adına, İzmirli kadın siyasetçilerimizin deneyimlerinin siyasete atılmak isteyen kadınlara yol gösterici olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
İzmirli kadın siyasetçiler dezavantajları nasıl aştı?
Kitapta, hayatta olmayan milletvekilleri Benal Arıman, Şehime Yunus, Halide Edip Adıvar, Nuriye Pınar, Perihan Arıburun gibi isimlerin biyografilerine de yer verileceği bilgisini aktaran Yrd. Doç. Dr. Nazife Aydınoğlu, “İzmir çok kültürlü, kozmopolit, birçok dinden farklı grupların uzun seneler iç içe ve huzurlu yaşayabildiği, bu açıdan da sosyolojik anlamda kültürlerarası paylaşımların ve anlayışın yüksek olduğu bir şehirdir. Şehrin bu zengin kültürel dokusu İzmirli kadınları da zenginleştirmiştir. Ataerkil kültürel yapının daha zayıf olması bu şehrin kadınlarının daha özgür, daha eşitlikçi ortamlarda daha eğitimli yetişmelerine katkı sağlamıştır. Kitabımızla İzmirli kadın siyasetçilerin karşılaştıkları cinsiyet eşitsizliklerini nasıl aştıklarını, siyasi hayata ne gibi katkılarda bulunduklarını, Türkiye’de kadınlar için neler yaptıklarını, kadın olarak siyasette yaşadıkları dezavantajları ve deneyimlerini dillendirmek istedik” açıklamasında bulundu.
Toplumsal fayda gözetiliyor
KÇUAM’ın farklı disiplinlerin gözünden kadının toplum içindeki yeri, algılanışı ve sorunlarına akademik bir bakış açısı getirdiği “Kadın ve Toplum” kitabının ardından ikinci yayınının “Cumhuriyet’ten Günümüze İzmirli Kadın Siyasetçiler” olmasının toplumsal fayda adına önemine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Gülnur Erciyeş, “Akademik çalışmalarımızın yanı sıra bilgi üretimimizi toplumun yararına çalışmalara dönüştürmek için KÇUAM olarak özel bir çaba içindeyiz. Bu nedenle 2011 yılından bu yana tüm bölümlerimize yönelik Kadın ve Toplum dersini veriyor, öğrencilerimize bu konuda farklı bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyoruz. O nedenle ilk yayınımız da sinemadan ekonomiye, sağlıktan mimariye ve medyaya kadar pek çok alanda kadın olgusunu değerlendirdik. Bu kitabımızın kadınların gerek siyasi gerek sosyal hayatta her anlamda hak ettikleri yeri almalarına katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!