''Yerli değil yerel tüketim teşvik edilmeli''

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya yerli malı kavramıyla ilgili doğru bilinen bir yanlışa dikkat çekti. Prof. Dr. Özkaya, “Yerli malı denice akla siyasi sınırlar geliyor, bu yanlış bir sınıflandırmadır. Tüketiminizi yaşadığınız yere en yakın yerdeki üreticiden yapmak birçok açıdan sağlıklıdır” dedi.

“YEREL TÜKETİM BİRÇOK AÇIDAN FAYDALI”

Yerel tüketimin yararlarını anlatan Prof. Dr. Özkaya, “Yerli malı denince Türkiye malı olarak anlaşılıyor bu doğru değil. Yerel tüketim yapılmalı. Mümkün olduğu kadar yakından tüketim yapmanız birçok bakımdan daha iyidir. Kendi sağlığınıza katkı sağlamış olursunuz, çevre kirliliğini engellemiş olursunuz, fosil yakıtların tüketimini azaltırsınız. Bunu sağlayabilmek için büyük uluslararası ticareti gereksiz kılacak tarım politikaları üretmemiz lazım. Bu elbette hiçbirşey ithal etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Türkiye her zaman kahve alacak. Buna karşılık bazı ürünleri ihraç edecek” diye konuştu.

 “İTHALAT KÜRESEL ISINMAYI TETİKLİYOR”

Yerel ürün kullanmamanın önemli çevre sorunlarına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Özkaya, “1980’den sonra dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ülkelerin tarım alanında bile kendilerine yetmeleri değil gümrükleri indirerek daha fazla ticaret yapmalarını öngören küresel bir anlayış gelişti. Bana göre doğru değildi. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ülkeleri yoğun miktarda destekleme yaptılar. Gelişmekte olan ülkeler bu kadar yapamıyorlar. Sonuç olarak siz gümrüklerinizi indirdiğinizde diğer ülkelerin ürünlerine maruz kalıyorsunuz. Dünya küresel ısınma gibi bir tehdit söz konusu. Siz diyelim ki Amerika’dan çeltik ithal ediyorsunuz, Amerika’dan buraya doğal olarak ulaşımla geliyor. Ulaşımda kullanılan yakıtlar da küresel ısınmayı olumsuz yönde etkiliyor” dedi.

 OKULLARDA TARIM YAPILMALI

Yerel üretim ve tüketimin yapılabilmesi için toplumun hemen herkesimine görev düştüğü belirten Prof. Dr. Özkaya, “Öğretmenler yerli malı haftasını bir gün kutlamak yerine tüm eğitim döneminde okul bahçesinin bir kısmında öğrencilere ürün yetiştirmeyi öğretebilirler. Bu çocuklar için büyük bir teşvik olur. Tüketicilere büyük görev düşüyor; insanlar bir cep telefonunu satın almadan önce haftalarca araştırma yapıyor, neden daha sağlıklı yiyeceği nereden alabilirim diye sorgulamıyor? İnsanlar aralarında anlaşarak bir üreticinin kendilerine ürün getirmesini sağlayabilirler. Hem yerel üreticiye katkıda bulunmuş olurlar hem de organik ürün tüketirler.  Üreticilerimiz çeşitli nedenlerden dolayı monokültüre yöneliyor yani tek ürün yetiştiriciliği yapıyor bu  sağlıklı bir durum değil. Çünkü toprak yoruluyor ardından bunun için kimyasal gübre kullanıyor, böcekler çoğalıyor hastalıklar yoğunlaşıyor. Bunlar tabii insan sağlığına zarar veriyor. Üreticilerimiz monokültür yerine polikültür yani çok ürünlü tarım anlayışını benimsemeli” dedi.