Gece uykusu 1,5 saat bile kısaltılsa, gün içindeki uyanıklık üçte bir oranında azalır. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aybala Sarıçiçek Aydoğan uykusuzluğun, gün içindeki uyku hali bellek, düşünme ve bilgi işleme süreçlerini bozduğunu ve iş kazaları için büyük risk oluşturduğunu kaydetti.
Sarıçiçek Aydoğan, uzun süreli uykusuzluğun yüksek tansiyon, kalp krizi ve inmelerde rol oynayabileceği belirtti. Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, kaliteli bir uyku uyumak ve gün boyu zinde, uyanık hissetmek için “uyku hijyeni” olarak adlandırılan alışkanlıkların edinilmesinin önemine vurgu yaptı. Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, “Uyku hijyeni için belki de en önemlisi haftanın yedi günü düzenli bir uyku-uyanıklık döngüsünü sürdürebilmektir. Yatakta geçirilen süre ne çok fazla, ne de çok az olmalıdır. Örneğin kendini gün içinde uykulu hisseden birinin günde en az 8 saat uyuması gerekliyken, gece uyumakta zorlanan biri günde en çok 7 saat uyku ile kendini sınırlandırmalıdır” dedi.
Bunlara ek olarak; normal uyku ve uyanıklık düzenini bozduğu için gün içinde şekerleme yapmaktan kaçınılması gerektiği uyarısında da bulunan Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, kafeinli yiyecek ve içeceklerin de uykuyu etkilediğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, “Kafeinin 14 saate kadar vücutta kaldığı, uykuyu düşünüldüğünden daha fazla bozabileceği de akılda tutulmalı. Çay, kahve, kola, çikolata gibi kafein içeren yiyecek ve içecekler, nikotin ve alkol yatma zamanına yakın tüketilmemeli. Alkol başlangıçta uykuya dalmayı kolaylaştırsa da, uykunun devamlılığını bozar, canlı rüyalara, baş ağrısına, terlemeye neden olabilir. Kafein içeren içecekler ya da alkol sigara ile birlikte tüketildiğinde uykuyu çok daha fazla etkiler” diye konuştu.
Egzersiz yapmanın iyi uyumaya yardımcı olduğunu, uyku öncesinde yavaş tempolu, dinlendirici egzersizlerin destekleyici olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, stresli ruh halinin uykuyu doğrudan etkilediğini de belirtti. Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, “Egzersiz yapmak iyi uyumaya yardımcıdır. Her gün yatmadan önce yapacaklarınızı bir düzene koymakta fayda var. Uyumadan önce moral bozucu konuşmalardan ve etkinliklerden uzak durulmalı. Sorunlarınızı yatağa götürmeyin” şeklinde konuştu.
Uyku ortamının ve yatağın uyku kalitesi üzerindeki etkilerine dikkat çeken Yrd. Doç.Dr.Sarıçiçek Aydoğan, ortamın hoş ve dinlendirici bir ortam olması gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, “Yatak odası gürültüsüz olmalı, aydınlık olmamalı. Kulak tıkaçları, koyu renk perdeler kullanılabilir. Yatağınız rahat olmalı, yatak odanız çok soğuk ya da sıcak olmamalı” dedi.
Uyumadan hemen önce yemek yemenin uykuyu bozabileceğini, yatma zamanına yakın büyük öğünler yenilmemesini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, “Beslenme değişiklikleri de uyku sorunlarına yol açabilir. Küçük atıştırmalar için süt, ayran, yoğurt tercih edilebilir. Uyku sorunu olanlar için baharatlı yiyecekler ve çikolata iyi seçimler değildir” diye konuştu.
Bu öneriler dikkate alındığında uykusuzluk sorununun büyük ölçüde düzeleceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Sarıçiçek Aydoğan, tüm bunlara rağmen hala uyku sorunu çeken kişilerin psikiyatrist desteği alması gerektiğini sözlerine ekledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!