Türk Hareketi Derneği Genel Başkanı Atila Şimşek, Genel Başkan Yardımcısı Ali Yılmaz Kutulay, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Kutluk, İmdat Özcan, İzmir Şube Başkanı Mustafa Lütfü Demirağlı, ve il yöneticileri başta olmak üzere çok sayıda davetlinin bulunduğu "18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Etkinliği" Karşıyaka Deniz Baykal Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Etkinliğin konuşmacıları arasında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ABD Doç. Dr. Hasan Mert, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Dili Başkan Yardımcısı Mehmet İnce ile Uluslararası Türk Bilim Dergisi Baş Editörü Dr. Suavi Tuncay yer aldı.
BAŞKOMUTAN ATATÜRK VE ASKERLERİ TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRDİ
Türk Hareketi Derneği Genel Başkanı Atila Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden günümüze kadar hiç bir zaman bu kadar karamsar ve bu kadar tehdit altında olmadığını söyledi. Milletin devletine ve kendisini yönetenlere karşı kendini güvensiz hissettiğini açıklayan Şimşek, Türk milletinin mayasında mahkum olmak bulunmadığını vurgulayarak "Türk Milleti ihanet çemberini kıracak bir oluşuma ihtiyaç duymuş. Bu noktada da Türk Hareketi Derneği faaliyetlerine başlamıştır." dedi. Genel Başkan, bugün bu topraklarda yaşamamızı sağlayan milyonlarca isimsiz kahramanın unutulmaması gerektiğini vurguladı. Atila Şimşek, "Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve bir çok savaşta bu topraklarda yaşamamızı sağlayan milyonlarca isimsiz kahraman bulunuyor. Bugün bile bu isimsiz kahramanlar sınırımızın güvenliği ve huzurumuz için kanlarını bu toprağa döküyor. Bizler başta Çanakkale Şehitlerimiz olmak üzere Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm askerlerini minnetle anıyoruz. Bu anma etkinliği Türk Hareketi Derneği olarak hem bize gurur veriyor hem de üzerimize düşen bu vazifeyi yerine getirmenin mutluluğunu yaşatıyor" diyerek sözlerini tamamladı.
Türk Hareketi Derneği İzmir İl Başkanı Mustafa Lütfü Demirağlı, 250 bin isimsiz kahramanın savaşın ve tarihin akışını değiştirdiğini söyledi. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" diyerek askerlerini şahlandırdığını bu olayın ise tarihin akışının değişmesinin dönüm noktası olduğunu belirten Demirağlı, "Türkler, Çanakkale'yi zorlayan çağın en ileri teknolojisini kullanan her milletten insanın yer aldığı düşman güçlerine karşı adeta kale gibi dikilmiştir. Bizler bu şanlı zaferi kanlarını dökerek bize armağan eden atalarımıza ve isimsiz kahramanlara çok şey borçluyuz ve hepsini saygıyla yad ediyoruz" dedi.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ABD Doç. Dr. Hasan Mert, Seyit Onbaşı'dan Mehmet Çavuş'tan Halime Çavuş'a kadar Çanakkale Zaferi'nde emeği geçen isimsiz kahramanların ve Çanakkale Savaşı'nda şehit olanların ailelerinin yaşadıkları hakkında bilgiler verdi. İsimsiz kahramanların yiğitlikleri anlatılırken herkes duygulandı ve gözleri yaşlarla doldu. Seyit Onbaşı'nın kahramanlığını herkesin bildiğini söyleyen Mert, Cumhuriyet kurulduktan ve Atatürk cumhurbaşkanı olduktan sonra yaptığı bir vatan gezisi sırasında Seyit Onbaşı'nın Atatürk'ü görmek istediğini aktararak "Atatürk'ü görmek için arabanın arkasından koşan kişinin kim olduğunu öğrenen yaverleri Atatürk'e ne yapmaları gerektiğini soruyor. Atatürk yanına giderek kucaklaşıyorlar 'Efendiler bu cumhuriyet bu kahramanların üzerinde yükselmiştir' diyerek bir isteği olup olmadığını soruyor. Seyit Onbaşı ise bir şey istemiyor. Son nefesini ise zeytin fabrikasında hamallık yaparken zatureye yakalanarak veriyor" dedi. Mert yaptığı konuşmada Kahraman Celal'den Mehmet Çavuş'a isimsiz kahramanlardan, isimsiz kahramanların arkalarında bıraktıkları nişanlı, eş ve çocuklarla dönemin gazetecilerinin anılarından bahsederek duygu dolu konuşmasını tamamladı.
EDEBİYAT DÜNYASINDA ÇANAKKALE'DEN İZLER VAR
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Etkinliği'nde konuşan Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Dili Başkan Yardımcısı Mehmet İnce Çanakkale Savaşı'nın edebiyat yönüne değindi. Çanakkale Savaşı'nda kazanılan başarının Kurtuluş Savaşı'nda da tekrarlandığını söyleyen İnce,isimsiz kahramanların Türkiye kaybedildiğinde gidilecek başka bir yer olmadığının bilinciyle mücadele ettiklerinin altını çizerek dönemin edebiyat eserlerinin bundan izler taşıdığını açıkladı. Mehmet İnce yaptığı konuşmada şöyle dedi. "Mart ayı dert ayı derler fakat bizim açımızdan Mart ayı şanlı bir destanın yazıldığı bir aydır. Anzakların ve diğer yabancıların yazdığı mektuplara ve günlüklere baktığımızda bu destan sadece savaşarak değil Türklerin insanlık tarihine konu olabilecek şekilde yaptığı iyilik ve yardımlarla da kazanılmış ve tarihe geçmiştir. Ayrıca Çanakkale'nin edebiyat tarihimizde de büyük yansımaları vardır. Çanakkale'yi görenler de görmeyenler de yazdığı romanlarda ve şiirlerde Çanakkale'den izler taşıyan eserler bırakmıştır."
BÜYÜK DEVLET DEMEKLE BÜYÜK DEVLET OLUNMAZ
Uluslararası Türk Bilim Dergisi Baş Editörü Dr. Suavi Tuncay yaptığı konuşmada Çanakkale Savaşı'nın sonuçlarını ve günümüze yansımalarını sosyal açıdan değerlendirerek büyük devlet olmanın ve demokrasinin önemine vurgu yaptı.Tuncay Türkiye'nin büyük bir devlet olduğundan bahsederek "Türkiye büyük bir devlet denilerek büyük bir devlet olunmuyor. Devlet gibi devlet olarak büyük bir devlet olunuyor. Aksi durumda adı devlet de olsa devlet olamıyor" dedi. Yabancılaşmanın kültürel sapmaya yol açtığını da sözlerine ekleyen Tuncay, konuşmasına şöyle devam etti "Son derece önemli olan ulus devlet üniter devlet yapısında yer alan aidiyet kavramını yabancılaşma ortadan kaldırmaktadır. Burada basın da önem taşımaktadır. Yasama yürütme ve yargıdan sonra önemli bir güç olan medya kendi görevini bırakarak toplumu istediği yönde şekillendirmeye ve bilinçlendirmeye ve yabancılaştırmaya başlarsa son derece tehlikeli bir kuruma dönüşebilmektedir. İletişim ve etkileşim son derece önemlidir. Bizim kültürümüzün en önemli özelliği selam vermektir. Selam vermemek konuşmamak ötekileştirmektir. Bizim fikrimizde olmayan insanları yok saymaktır. Bu da yozlaşmayı beraberinde getirmektedir. Sosyal hayatta yaşanılan algı bozukluğu ve yabancılaşma özellikle siyasal alanı elinde tutan kişilerle gruplara rant sağlamaktadır. Kişiler arası ilişkiler nasıl düzenli olması gerekiyorsa devletler arası ilişkiler de düzenli olmak zorunda. Eğer düzenli olmazsa bu da bölgesel yalnızlaşmaya yol açmaktadır Eğer başka devletlerin yaptığı bazı uygulamalar bizlere yanlış geliyorsa bunu uygun olan bir iletişim şekliyle açıklamak gerekir. Başarının yolu bundan geçmektedir."
Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Eshat Vuruşkan da Çanakkale Şehitlerini anan bir konuşma yaptı. Vuruşkan yaptığı konuşmada Çanakkale'nin azmin ve kararlılığın zaferi olduğunu vurgulayarak"Türk Milletinin var olma mücadelesi verdiği ve “Çanakkale Geçilmez” diyerek dünya tarihini değiştirdiği ve tarihe Türk’ün damgasının bir kez daha vurulduğu Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. Yılını kutluyoruz. Aynı zamanda da tüm şehitlerimizi büyük bir minnet ile anıyoruz." şeklinde konuştu.
Türk Hareketi Derneği Genel Başkanı Atila Şimşek, konuşmacılara teşekkür ederek bugünleri bizlere yaşatan atalarımızın değerinin çok iyi bilinmesi ve onların unutulmaması gerektiğini bu tür etkinliklerin bunun sağlanmasına katkı sağlayacağını belirterek konuşmacılara ve İzmir Şube Başkanı Demirağlı'ya günün anlam ve önemine binaen plaket verdi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!