Altay Steplerinin Kıl Kopuz’unu kemençe virtiüözü Gülten Yeğin, Torosların Iklığ’ını kabak kemanenin büyük ustası 92 yaşındaki Salih Urhan, Tıva (Tuva) Türklerinin İgil’ini de kanun sanatçısı Özgür Gürbüz ilk kez seslendirdi.
Kültür ve sanat adamı, araştırmacı Güner Özkan’ın çizimleriyle MÜZİKSEV Lutiyesi Ozan Özdemir’in geleneksel yöntem ve malzemeler kullanarak yaptığı, günümüz yaylı çalgılarının atası kabul edilen üç çalgı ilk kez dinleyici huzuruna çıktı. Değerli müzisyen, koro şefi Hayati Çiftçi’nin sunduğu gecede Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, somut olmayan kültür mirasımızla ilgili bir konferans verdi ve UNESCO’nun bu alandaki çalışmalarını anlattı.
Ardından sahneye projeye gönüllü olarak destek veren TRT Kemençe Sanatçısı, besteci Gülten Yeğin geldi. Yeğin, atkuyruğu kılından iki teli ve yayı olan, Türk inancına göre Dede Korkut tarafından yapılan Kılkopuzu çaldı. Salonu dolduran dinleyiciler, Korkut Ata’nın kopuzunun adından Gülten Yeğin’in kemençesini de dinleme fırsatı buldu.
Toros dağlarının iki tellisi Iklığ, Köy Enstitülü bir eğitimci ve müzisyen olan, kabak kemanenin metodunu yazmış 92 yaşındaki büyük usta Salih Urhan’ın elinde can buldu. Urhan, ıklığ ile yaptığı doğaçlamanın ardından kabak kemanesi ile derlemelerinden örnekler sundu.
Kendi yaptığı kanunla on parmak çalma tekniğini geliştiren Özgür Gürbüz, çaldığı ilk yaylı çalgı olduğunu söylediği İgil ile harikalar yarattı. Dokunaklı bir öyküsü olan İgil eşliğinde Tıva Türklerinin hömey tekniğini kullanarak türküler söyleyen Gürbüz, konserin son bölümünde annesi Hediye Gürbüz’e eşlik etti, anne oğul birlikte Nogay, Kazak ve Tıva ezgilerine ses verdi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!