ANA SAYFA > SAĞLIK > Toplu sözleşmeye sağlıkçılardan tepki

Toplu sözleşmeye sağlıkçılardan tepki

A+ A- Sesli Dinle
PAYLAŞ
Toplu sözleşmeye sağlıkçılardan tepki

Geçtiğimiz günlerde imzalanan toplu sözleşmenin sağlık çalışanlarının temel taleplerini kapsamadığını dile getiren Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Yasemin Zengin, kamu çalışanlarının buna bir dur demesi gerektiğini dile getirdi.

Toplu sözleşmenin imzalanmasının ardından sendikalardan tepkiler gelmeye başladı. Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Yasemin Zengin, sözleşmede sağlık çalışanlarının temel taleplerinin yer almadığını dile getirdi. Döner sermayenin emekliliğe yansıtılması, yıpranma payının hayata geçmesi, tüm sağlık çalışanlarının kadrolu olması ve sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi olarak belirlenen temel taleplere toplu sözleşmeyle çözüm getirilmediğini belirten Zengin, “2015’i döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması için mücadele yılı ilan edenler bu hakkı masada bıraktı. Döner sermayede tavanın arttırılması gibi çok kısıtlı sayıda çalışanın yararlanacağı bir takım küçük iyileştirmelerle döner sermaye meselesini kapatmış oldular. 'Sözleşmeden kadroya geçenlere kurumlar arası nakil yasağını kaldırdık' diye açıklama yaparak daha neyi imzaladıklarından bile bir haber olanlar, sağlık çalışanlarının hakkına sahip çıkamamışlardır. Kazandık denilen tüm bu düzenlemeler siyasi idarenin insafına terk edilmiştir” dedi.

BİR ANLAM İFADE ETMEMEKTEDİR”

Sözleşme ile gelen kazanımın sağlık çalışanları için sadece yüzdelik maaş artışı olduğunu savunan Zengin, “Sağlık Bakanı'nın tabiriyle Yunanistan’ın ekonomisine benzeyen kamu hastanelerinin durumu ve çalışanlara sadece 375 sayılı KHK’nın Ek 9’una göre maaşla beraber ödenen sabit ek ödemelerin dışında performansa dayalı bir ek ödeme almayan çalışanların ek ödeme tavan katsayısının 150’den 170’e çıkarılması bir anlam ifade etmemektedir. Ortada dağıtılacak para yoksa tavanınız ne kadar yüksek olursa olsun bir anlam ifade etmemektedir. Vergi dilimlerine ilişkin rakamlar Maliye Bakanlığı tarafından her yıl sonunda tebliğ ile düzenlenmektedir. Sağlık çalışanlarının Ocak ayında aldıkları zamları Haziran-Temmuz aylarında gelir vergisi diliminde üst dilime geçmeleri nedeniyle vergi olarak ödemektedirler” diye konuştu.

NE ZAMAN DUR DİYECEKSİNİZ?”

Memur-Sen'in toplu sözleşme masasından istediğinin 3'te birine razı olarak kalktığını ifade eden Zengin, “Maaş zam oranları ve diğer konularda yapılan anlaşmalara bakıldığında bunları müjde olarak nitelemek ve tarihi sözleşme gibi lanse etmek ancak memurların düşmanlarının yapacağı bir iştir. Çünkü ortada ne müjde vardır. Ne de tarihi bir sözleşme. Yapılan havanda su dövülmesi, ipe un serilmesi olmuştur. 2013’ten sonra 2015’te de kamu çalışanlarına ihanet devam etmektedir. Tek fark 2013’te hükumetin ilk teklifinden daha düşük bir zamma imza atılmamış olmasıdır. O da eski başkalarının marifetiydi. Onun rekorunu da kimse kolay kolay kıramaz. Tüm bunların yanı sıra asıl mesele ise kamu çalışanlarının ne zaman bunlara dur diyeceği ve kendi hakkı ve hukukuna sahip çıkacağıdır” şeklinde konuştu.

Zengin: İşte yapılan toplu sözleşmenin sonuçları:

- 4-C’lilere kadro verilmediği gibi Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan ve mahkeme kararları ile 450 TL -600 TL arası ek ödeme alan 4-C’liler 150 TL’lik bir ek ödeme ile büyük bir zarara uğradılar.

- 4-C’lilerin almış oldukları aile yardımından vergi kesintisi devam edecek. Oysa aile yardımı alan diğer kamu çalışanlarının almış oldukları aile yardımından vergi kesilmiyor. 4-C’lilerin bundan dolayı yıllık kaybı (eşi çalışmayan, iki çocuk sahibi 4-C’li için)507.36 TL’dir.

- Fiili hizmet zammı (yıpranma payı) bu toplu sözleşme ile sonuca bağlanmadı.

- Kamu dışı aile sağlığı çalışanlarına, vekil ebe ve hemşirelere kadro verilmesi konusunda bir sonuç alınamadı.

- Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması (ek ödemelerin maaş ile birlikte emekliliğe esas kazanç sayılması hükmü) konusunda bir sonuç alınamadı.

- Bu toplu sözleşmenin sağlık ve sosyal hizmet koluna ilişkin toplu sözleşmesinin 28.maddesinde belirtilen aylık 5 günlük, yıllık toplam 10 günlük senelik izinlerin yönetmelik gereği “çalışılmayan gün” kapsamında değerlendirilmez hükmü olumlu olsa da aylık 5 günden, senelik 30 gün izin hakkı olan çalışanın 10 günlük izin kısmının haricindeki günlerin “çalışılmayan günler” kapsamına dahil edilmesinin mantığı anlaşılmamaktadır.

- Bu toplu sözleşme metninde; cinayetlere varan sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi ile ilgili bir hüküm yoktur.

- Bir türlü çözülemeyen kreş sorununa kesin ve kalıcı bir çözüm bulma konusunda bir hüküm yoktur.

- Nöbet ücretleriyle ilgili ciddi bir iyileştirme hükmü yoktur.

- Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının en önemli sorunu olan cumartesi nöbetleri ile ilgilide bir düzenleme yer almamıştır.

 

PAYLAŞ
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0
Önceki Haber Ak Partili Doğan: Kocaoğlu, EURO döviz değil mi?
Sonraki Haber Teleferikte akşam keyfi...

SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?