Doların, Türk lirasının karşısında tavan yaptığı, borsanın endeksinin dipleri gördüğü ve ithalat girdilerinin çığ gibi büyüdüğü bir ülkede enflasyon rakamlarının düşük çıkmasının imkansız olduğunu belirten Ahmet Kenan Tanrıkulu, gidişatın hiç de iç acıcı olmadığını, yaşananlardan yine her zaman olduğu gibi en çok vatandaşların zarar göreceğini bildirdi.
13 yılda ne huzur kaldı ne ekonomi
Eylül ayında açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) 2014’ün Eylül ayına göre yüzde 7,95 artış gözlemlendiğini ifade eden Tanrıkulu, “Aylık artış yüzde 0,89’a denk geliyor. İzmir’de ise enflasyon artışı Türkiye ortalamasından daha yüksek, yüzde 8,61 olarak gerçekleşti. Şimdi biz buradan soruyoruz. Ne oldu da bu enflasyon rakamları yükseldi. Memleketi 13 yıldır yönetenler ülkenin hem huzur ve güvenliğini, hem de ekonomiyi alt üst etti” dedi.
Asgari ücretli ayın yarısı aç
Ana harcama gruplarında aylık en yüksek enflasyon artış rakamlarına bakıldığında vatandaşın mutfağına ateş düştüğünü ve mevcut hükümetin artık bu acı rakamları saklayamaz hale geldiğini söyleyen Tanrıkulu, “Eylül ayında endeks kapsamındaki 426 maddeden 275 maddenin ortalama fiyatlarında artış gerçekleşti. Gıdada ise yıllık artış yüzde 10’u şimdiden geçmiş durumda. Çalışanlarımız yüksek enflasyon rakamları altında eziliyor, gelirleri eriyor.
2002 yılından sonra refah artışından pay alamayan asgari ücretlilerin 1.000 liralık maaşı, Türk-İş’in Ağustos 2015 dönemi için 1.344 lira olarak hesapladığı dört kişilik ailenin açlık sınırının yüzde 66’sını anca karşılıyor. Yani asgari ücretli dört kişilik bir aile ancak 20 günlük doğru dürüst beslenme yapabiliyor. Asgari ücret Türk-İş’in Ağustos 2015’te açıkladığı 4.379 liralık yoksulluk sınırının ise ancak yüzde 33’ünü karşılıyor. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 6,9. Bunun tutması için kalan 3 ayda enflasyonun düşmesi gerekirken trend yükseliş yönünde. Enflasyon rakamları altında ezilen Milletimiz önümüzdeki 3 aylık dönemi 1 Kasım’da değerlendirecektir” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!