Meclis’te konuşan Başkan Tunç Soyer, yeni düzenlemenin sadece hasarlı yapıları değil, benzer bir felaket yaşanırsa hasar alma ihtimali olan yapıları da ilgilendirdiğini söyleyerek “Tüm Türkiye’ye örnek olacak bir adım atmış oluyoruz. Bu, depremzedelerimiz için bir müjde. Geleceğimizle ilgili riskleri, tehditleri azaltmak için yola çıktık” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yönetiminde olağanüstü toplanan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremin ardından ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen ruhsatlı yapılar ile 1 Ocak 1998 tarihinde yürürlüğe giren “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik” öncesinde ruhsat alarak yapılan yapılar veya 6306 sayılı kanun kapsamında riskli yapı olarak belirlenen ruhsatlı yapıları kapsayan düzenleme oy birliğiyle geçti.
Düzenleme sayesinde aynı zamanda depremde evleri hasar gören yurttaşlar, yeni yapacakları konutlarda hak kaybı yaşamayacak. Düzenlemeyle İzmir'de planlı ve sağlıklı kentsel mekânların oluştuğu bölgelerde risk grubunda bulunan ruhsatlı yapıların detaylı zemin etütleri doğrultusunda deprem yönetmeliğine uygun olarak dönüşümü amaçlanıyor.
Ortak akıl vurgusu
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “30 Ekim depremi sonrasında, bundan sonra bu şehirde benzer felaketlerle karşılaştığımızda tahribatların azaltılması ve can kaybı yaşanmaması için yapı stoğumuzla ilgili neler yapılabileceği, planlarımızda ne tür inisiyatiflerin ortaya konulması gerektiğine dair kapsamlı bir çalışma başlattık. Bu çalışma Meclis gündemine gelecek olgunluğa gerişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile müzakere edilerek, onların da onayı alınarak yol alındı. Bu konunun olgunlaşması için emek veren Meclis üyelerine, Bakanlık temsilcilerine ve bürokratlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Başkan Soyer ortak akılla Türkiye’ye örnek olacak bir çalışmaya imza atıldığına dikkat çekerek “Bu çalışma sayesinde ortak aklın ne kadar kıymetlidir gördük. Tüm Türkiye’ye örnek olacak bir adım attık. Bu depremzedelerimiz için bir müjde. Hızlı yol almayı sağlayacak bir tablo oluşturuyoruz. Geleceğimizle ilgili riskleri, tehditleri azaltan bir adım atmış oluyoruz” dedi.
“Can kaybı olmasın diye yola çıktık”
Yeni düzenlemeyle ilgili farklı seslerin çıkabileceğine dikkat çeken Soyer, “Birinci olarak bu düzenleme kaçak yapılara meşruiyet kazandırmak için yapılan bir çalışma değil. Ruhsatlandırılmış, planlı alanda yer alan binalarla ilgili verilen bir karar. Ne nüfus yoğunluğunu ne de yapılaşmayı arttırıyoruz. Mevcut durumu koruyarak deprem nedeniyle kaybolan haklarını vatandaşa iade ediyoruz. Bu düzenleme sadece hasarlı yapılarla ilgili değil, benzer bir felaket yaşanırsa hasar alma ihtimali olan yapıları da ilgilendiriyor. Biz bir daha böyle bir felaket yaşandığında can kaybı olmasın diye yola çıktık” diye konuştu.
“İlçe belediyelerine görev düşüyor”
Başkan Soyer bu düzenlemeyle ilçe belediye başkanlarına önemli görev düştüğünü vurgulayarak şöyle dedi: “Mevcut durumu korunacak alan değimimiz alanlarla ilgili ilçe belediye başkanlarının çalışma yürütmesini istiyoruz. Bu alanlar hem hasarlı yapılar hem hasara uğrama ihtimali olan yapıları kapsıyor. Burada çok tiziz çalışarak hızlı biçimde tespitlerin yapılması ve bunun Büyükşehir Meclis’ine gelmesi gerekiyor. Biz bu düzenlemeyle ilçe belediye başkanlarımızın işlerini kolaylaştıracak bir çalışma yapmış oluyoruz.”
Orta hasarlı yapılar için Dünya Bankası formülü
30 Ekim depreminin ardından kentteki yapı stoğu envanterini çıkartmak için hızla çalışmaya başladıklarını hatırlatan Soyer, “İnşaat Mühendisleri Odası ile önümüzdeki hafta yapı envanteri çalışmasını başlatıyoruz. Bu da çok önemli bir veriye sahip olmamıza imkan verecek. İkinci olarak geçen hafta Cumhurbaşkanımız İzmir’e gelmişti. Ona da deprem sonrası oluşan zararların telafisiyle ilgili Dünya Bankası ile müzakere sürecinde olduğumuzu arz ettim. 250 milyon dolarlık düşük faizli ve 30 yıl vadeli bir kaynak yaratmıştık. İller Bankası üzerinden aktarılacak kaynak. Bunu anlattım. Benim şahsi izlenimim Cumhurbaşkanı’nın buna olumlu baktığını yönünde. Konuyu inceleteceğini söyledi. Bir an önce olursa bu kaynağı Dünya Bankası’nın bir iki ay içinde aktarması mümkün. Bu kaynağın en önemli yanı, orta hasarlı yapılarla ilgili kentsel dönüşüm başlatacak olmamız. Hükümet ağır hasarlı yapılar için çözüm ortaya koyuyor ama mevzuatımızda orta hasarlı binalarla ilgili boşluk var. Biz bu kaynağı bu yönde kullanmak istiyoruz ve can suyu olsun istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Kılıçdaroğlu 13 Mart’ta burada olacak”
Başkan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin birinci olarak afet odaklı ikinci olarak da planlı bölgelerde kentsel dönüşüm çalışması yürüttüğünü belirterek sözlerine şöyle son verdi: “Örnekköy’de 190 konutun temeli atılarak bin 10 konutun yıkımı başlayacak. Ege Mahallesi’nde de yıkımlar başlamıştı. Şimdi imalatlar başlayacak. Bin konut Ege Mahallesi’nde, toplamda 2 bin 200 konutla ilgili yol almaya başlıyoruz. CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da 13 Mart’ta burada olacak ve başlıyoruz.”
“Beş ay süreleri var”
İzmir Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin ise yapılan düzenlemenin içeriğine ilişkin bir sunum yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise komisyonların 5 ay gibi kısa bir sürede hazırlık yaptığını belirterek “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile müzakerelerle bu noktaya gelindi. Kentsel dönüşümün ivedi bir şekilde yapılacak olması çok önemli. İlçe belediyelerinin 5 ay gibi bir süresi var. Sonrasında Büyükşehir’e onay için gelecek. Sonrasında dönüşüm gerçekleşmeye başlayacak” dedi.
“Başka kentlere de örnek olsun”
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “Kentimiz için büyük önem arz eden bu çalışma için Bakanımız Murat Kurum ve Başkanımız Tunç Soyer mutabık kaldılar. Bu kent için siyasi parti ayrımı yapmadan kenetlendik” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin ise tek gündemle İzmir için toplanıldığını belirterek “Başka kentlere de örnek olsun. Afetler durmuyor ama tedbir almamız gerekiyor. Hayırlı uğurlu olsun” dedi. İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç de, “Bugün İzmir’imiz için çok önemli bir konu üzerinde oy birliğiyle karar aldık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ise deprem ve sonrasındaki süreç için ilçe belediye başkanlarına ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e teşekkür ederek “Bugün burada çok önemli bir karar aldık. Oy birliğinden dolayı Meclis’e şükranlarımı sunuyorum” dedi.
İmar planlarıyla ilgili revizyon çalışmaları sürüyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 30 Ekim'deki depremin ardından ruhsatlı yapıların dönüşümünü hem kolaylaştırmak hem de hızlandırmak için İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunduğu önergenin ardından hızla çalışmalar başlatılmıştı. Yeni düzenleme için İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin ilgili İhtisas Komisyonları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı ile beraber ilçe belediyelerinin yanı sıra meslek odalarının da görüşleri alındı.
Büyükşehir, özellikle kent merkezindeki kaçak yapılaşmaların yoğun olduğu bölgelerde yol, otopark, yeşil alan, sosyal kültürel alanlar gibi kamusal alanların artmasını, nitelikli kentsel yaşam alanlarının oluşturulmasını öngören revizyon imar planları hazırlamaya ve mahalle ölçeğinde yerinde dönüşüm uygulamalarına da devam ediyor.
Riskli ilçeler için özel karar
Bu kapsamdaki yapıların dönüşümüne ilişkin süreçte, ilgili ilçe belediyelerince öncelikle yürürlükteki imar planlarında “Mevcut Plandaki Durumu Korunacak Alan” sınırları tespit edilecek. Bu alanlarda kalan risk grubundaki ruhsatlı yapıların yıkılıp yeniden yapılmasının talep edilmesi halinde yeni yapılacak yapılar için yürürlükteki imar planı kullanım kararlarına uyulması kaydıyla ilke ve esaslar (plan notları) çerçevesinde uygulama yapılabilecek. Kentteki diğer ilçelere göre deprem konusunda çok daha riskli bölgeler arasında yer alan ve Genel Hayatı Etkililik Kararı verilmiş olan Bayraklı, Bornova, Karaburun, Seferihisar ilçelerinde “Mevcut Plandaki Durumu Korunacak Alan” sınırlarının belirlenmesi gerekmeyecek.
Mevcut ruhsatlı yapının taban alanı yeni bina için kullanılabilecek
Mevcut ruhsatlı yapının, taban alanlarında ve toplam yapı inşaat alanlarında yürürlükteki mevzuatlar nedeniyle yaşanan kayıplarının önüne geçilmesi için yapılan düzenlemede, yapı stoğu olarak risk grubunda bulunan yerleşmelerin tespit edilerek bu bölgelerde yapı bazlı gerekli önlemlerin alınması, mevcut yapıların yapılaşma haklarında, mevcut kitle ve gabarisinde herhangi bir kayıp olmadan yeniden yapılabilecek.
İlçe belediyeleri ada içerisinde yer alan mevcut ruhsatlı yapıların bahçe mesafelerini dikkate alarak ada bazında kitle etüdü hazırlayacak. Bu doğrultuda mevcut ruhsatlı yapının taban alanında herhangi bir kayıp olmadan, parsel alanının yüzde 60’ına kadar yeni yapı için kullanabilecek. Ayrıca ev sahipleri yürürlükteki mevzuata göre zorunlu olan yangın merdivenleri, yangın güvenlik holleri ve asansörlerden dolayı taban alanlarında kayıp yaşamayacak.
Toplam inşaat alanında kayıp yaşanmayacak
Yurttaşların risk grubundaki mevcut ruhsatlı yapısının yıkılıp yeniden yapılmasını talep etmesi halinde, mevcut ruhsatlı yapısının ruhsat eki mimari projesi üzerinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanını herhangi bir kayıp yaşamadan kullanabilecek. İlave olarak, mevcut ruhsatlı binasında bulunmayan ancak yürürlükteki mevzuatlar doğrultusunda yapılması zorunlu olan korunumlu ya da korunumsuz normal merdiven dışındaki yangın merdiveni, korunumlu koridorun asgari ölçülerdeki alanı, yangın güvenlik holleri ve asansörler ile binanın bodrum katlarında bütün cepheleri tamamen gömülü ve ortak alan niteliğindeki otopark, sığınak, su deposu ve enerji odası alanlarının toplam yapı inşaat alanında kayıp yaşanmadan yapılması sağlanacak.
Ruhsatlı yapıların kat sayısı korunacak
Hazırlanan çalışmaya göre mevcut ruhsatlı yapının kat adedinin, yürürlükteki imar planında belirlenen kat adedinden fazla olması halinde, mevcut yapının kat sayısı korunacak. Yeni yapılaşacak parseller ile komşu parsellerdeki kitleler arasında yükseklik farkı oluşmaması için, bina gabarilerini belirlemeye ilçe belediyesi yetkili olacak.
Yine birden fazla yapının yer aldığı parsellerde, yapılardan birinin ya da bir kısmının yıkılıp yeniden yapılmasının talep edilmesi halinde; parselde bulunan tüm mevcut ruhsatlı yapıların yapı ruhsatı ve eki mimari projeleri üzerinden taban alanları ve toplam yapı inşaat alanları hesaplanarak güvence altına alınması sağlanacak.
Ada bütününde uygulamaların teşvik edilmesi ve yol, park, otopark gibi alanların ihtiyaca göre arttırılması amacıyla mevcut ruhsatlı yapıların toplam (yapı) inşaat alanı hesaplarından gelen haklarını birlikte kullanabilmeleri sağlanacak. Ayrıca bölgenin zemin yapısı ile çevredeki mevcut teşekküller ve siluet dikkate alınarak kat yüksekliklerinin arttırılması yönünde ilçe belediyelerince imar planı değişikliği hazırlanması da sağlanacak.
Kamuya ait yapılar da, mevcut kitle ve gabarisinde herhangi bir kayıp olmadan yıkılıp yeniden yapılabilecek.
Düzenlemeden kimler faydalanamaz?
Tarım alanları, doğal karakteri korunacak alanlar gibi hassas bölgeler, düzenleme kapsamı dışında tutuldu. Buna göre; yapı yasaklı alan, heyelan alanı, taşkına maruz alan, kıyı alanı, tarımsal nitelikli alan, orman alanı, sit ve diğer koruma alanları (Koruma Amaçlı İmar Planı bulunan alanlar hariç), hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar, dünya mirası alanları, 5366 sayılı Kanun gereği Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen yenileme alanları, Rezerv Yapı Alanları ve diğer özel kanunlar ile belirlenen alanlarda kalan taşınmazlar faydalanamayacak. Ayrıca yapı kayıt belgesine konu edilen alanlar da bu kapsamda değerlendirilmeyecek ve kazanılmış hak oluşturmayacak.
Denetimler tutanak altına alınacak
Yapılan düzenlemeye göre; bu ilke ve esaslar kapsamında yıkılıp yeniden yapılacak yapıların bulunduğu parsellerde; Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve haritada tanımlı deprem verileri ile ilgili mevzuatta belirtilen esaslara uygun olarak binayı etkisi altına alabilecek deprem ve diğer afet tehlikelerinin yaratabileceği hasarları engelleyecek önlemler ile temel ve tasarım parametrelerini içerecek zemin ve temel etüdü raporunun hazırlanması ve rapora uyulması zorunlu olacak. Bu alanlarda hazırlanacak zemin ve temel etüt raporları ile yine sondaj gibi arazi araştırmalarının yanı sıra ihtiyaç duyulan zemin iyileştirmesi proje uygulamaları için ilgili belediye yerinde denetim yapacak. Denetimlerin tutanak altına alınması da zorunlu olacak. Denetim yapıldığına dair tutanak düzenlenmeden, ruhsat verilmeyecek.
5 yıl boyunca yürürlükte kalacak
Düzenleme İzmir Büyükşehir Belediyesi Olağanüstü Meclis toplantısında görüşülüp karara bağlanacak. Bu doğrultuda belirlenen ilke ve esasların uygulanmasına yönelik ilçe belediyelerince alınacak meclis kararları İzmir Büyükşehir Belediyesine iletilecek. Onama işlemlerinin tamamlanmasının ardından ilgili ilçe belediyelerinde askıya çıkarılacak. Askı süresince itiraz olmaması halinde yürürlüğe girecek plan notları, risk grubundaki yapıların dönüşümünü hızlandırmak amacıyla 5 yıl boyunca yürürlükte kalacak.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!