Avusturya’nın Linz şehrindeki bir caz müziği oturumunda tesadüfen bir araya gelen Simon Raab (piyano), Štěpán Flagar (saksafon), Martin Kocián (bas) ve Michał Wierzgoń (davul) Purple is the Color’ı kurdu.
Klasik müzik köklerinden güç alan, beste ve doğaçlamayı tıpkı eşit oranda mavi ve kırmızının karışımından doğan mor renkte olduğu gibi eşit oranda kullanan Purple is the Color, zengin caz kuarteti geleneğinden beslenen müziklerini modern bir sound ile sundu. Kompozisyon ve doğaçlama arasında doğru akışı bulma konusunda tüm doğru notaları kullanan Purple is the Color, İzmir’den hayli geniş bir hayran kitlesi ile ayrıldı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!