Mustafa Balbay'dan Başkent Üniversitesi Hastanesi tepkisi

Başkent Üniversitesi’nin ve Başkent Hastanelerinin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından İzmir’e kazandırılan hastanenin bölgesel ölçekte önemli bir işlevi olduğunu vurgulayan Balbay, şöyle dedi: “Bu hastane günde bin kişiye hizmet veriyor. 278 çalışanı ile birlikte devlete yılda 30 milyon lira vergi ödüyor. Eğitim işlevini de eksiksiz yerine getiriyor. Uluslararası ölçümlerde 100 üzerinden 97 not aldı. 1994 yılında YÖK’ün izniyle kuruldu. Böylesine başarılı bir hastane için 4 Kasım 2015’te yine YÖK tarafından her türlü yoruma açık, ‘araştırma hastaneleri il dışında faaliyet gösteremez’ şeklinde bir karar alındı. O günden bu yana İzmir Valiliği, ‘hükümet kararını uyguluyoruz’ diye iki kez mühürledi. Ortada vahşi bir sağlık cinayeti var.”

"Hitler bile bunu yapmadı"

Hitler’in bile İkinci Dünya Savaşı sürecinde sağlık kurumlarına dokunmadığını belirten Balbay, “Bugün Türkiye’de en salgın hastalık hükümet zulmüdür. Bir sağlık kurumuna bu yapılıyorsa, ötesini söylemeye bile gerek yok” diye konuştu.

Balbay, hastanenin adının da özel bir anlamı olduğunu anımsatarak şöyle devam etti:

“Atatürk’ün annesinin kabri Karşıyaka’dadır. Atatürk, annesini kaybettikten hemen sonra bu bölgede annesi adına bir hastane kurulması vasiyetini dillendirmiştir. Atatürk’e sevgi, saygı ve hayranlığını her fırsatta dile getiren Prof. Haberal, bu vasiyeti yerine getirdi. Şimdi, sanki yasadışı bir kurummuş gibi kapısı mühürleniyor. İçindeki milyonlarca liralık cihazların geleceği de meçhul"