Tersane mahallesi muhtarı Cenan Esmer, mahallesinin sorunlarını gazetemize anlattı.
Biraz sizden bahsedelim. Muhtarlıktan önce ne iş yapıyordunuz? Kaç yıldır muhtarsınız?
Benim 2. dönemim, 2009’dan beri muhtarlık yapıyorum. Daha önce özel sektörde çalıştım. Muhasebe esas mesleğim. Bir çok büyük firmada çalıştım. Çok kısa dönem bir boşluğum oldu. O sırada da eski muhtarımız muhtarlığı bırakmaya karar vermiş. Mahalledeki esnaf bir ablamız gel seni muhtar yapalım dedi. Olur mu olmaz mı derken seçimlere girdim. Üç erkek adayla mücadele ettim. İki dönemdir böyle oluyor. İki dönemdir de üç erkeğe karşı tek kadın olarak seçiliyorum.
Devletin mahallelerdeki temsilcisi olarak insanlarla siz birebir muhatap oluyorsunuz. Bütün şikayetlerin de adresi sizsiniz. Mahalleli en çok hangi konudan şikayetçi? Sizce mahallenizdeki en büyük problem nedir?
Şikayetler bitmiyor. En çok şikayet sokak hayvanlarıyla ilgili geliyor. Sokak hayvanları dışında sahipli hayvanlarla da ilgili şikayet geliyor çünkü bazı insanlar sahip oldukları hayvanının pisliğini almaktan acizler. Öyle olunca da şikayetler birikiyor. Onun dışında engelli geçiş noktalarına araçların park etmesi de büyük bir sıkıntı. Belediyeler bu konuda çok hassas davranıyor ama biz o geçiş noktalarına araçlarımızı park ettiğimiz zaman o insanların hayatını kısıtlamış oluyoruz. O konuda da şikayet alıyoruz. Belediyemizin yaptığı çöp konteynerlerinin yeşil giydirilmesi hizmeti çok beğenildi. Vatandaş onu her sokakta görmek istiyor. Herhalde zamanla olacaktır. Biz belediyemize bu talebi ilettik. En büyük sorunlarımızdan birisi de Naldöken İzban’la Alaybey İzban arasında trenlerin yarattığı ses. Bu geçişin kapalı olması gerekiyordu. Projede bu şekildeydi ama sonradan açık yapıldı. Orası açık yapıldığı için İzban yapıldığından beri ses konusunda bir sıkıntı yaşanıyor. Oraya ses perdesi yapılmasını istedik. Gerekli ses ölçümlerinin yapılacağı, bütçe uygun olursa ses perdesi takılacağı söylendi ama takılmadı. Bütçeleri mi uygun değil, ses seviyesini mi yeterli bulmadılar orasını bilemiyorum. Bir de son zamanlarda tramvay projesiyle ilgili şikayetler ve istekler var. İlk projede tramvay Alaybey’den başlayıp Atakent tarafına gidiyordu, şimdi Karşıyaka İskele’de kalacağı söyleniyor. Vatandaşlarımız bu hattın uzatılarak Alaybey’e gelmesini istiyor. İlk ve son durağının yine Alaybey olması konusunda bir talep var. Bir de Büyükşehir’le, Eshot hatlarıyla ilgili bir şikayetimiz var. 121 nolu otobüs eskiden direkt Mavişehir’e gidiyordu, artık Bostanlı’ya gidiyor. Biz buradan kalkıp Bostanlı Pazarı’na bile gitmek istesek iki vesait yapmak zorunda kalıyoruz. Bu Karşıyaka gibi bir yerde çok büyük bir sıkıntı. 121 nolu otobüsün eski güzergahına dönmesini istiyoruz. Mavişehir bölgesine giden tek vasıta oydu. Ki şu an bekleme konusunda da büyük sıkıntılar var. 20-25 dakika otobüs bekliyoruz. Sefer sıklığı da yeterli değil.
Peki bu şikayetleri belediyeye ilettiğinizde nasıl yanıt alıyorsunuz? Sorunlar hızlı çözülüyor mu?
Karşıyaka Belediyesi’yle ilgili bir sıkıntımız yok. İlettiğimiz şikayetlere hemen müdahale ediyorlar. Eğer onlarla ilgili değilse, Büyükşehir’e yönlendiriyorlar. Zaten Muhtarlar Müdürlüğü kuruldu. Tek tek müdürleri aramak yerine biz direkt Muhtarlar Masası’na iletiyoruz konuyu, onlar ilgililere yönlendiriyor.
İnsanların hoşuna giden hizmetler neler? Çöp konteynerlerinin giydirilmesinden bahsettiniz. Bunun gibi sürmesini istedikleri başka hizmetler var mı?
Sokaklarımız haftada bir yıkanıyor. Onunla ilgili övgüler alıyoruz. Temizlik konusunda da şikayet edenler var ama şikayet eden kişiler neye şikayet ettiğini bilmiyor aslında. Her gün çöp arabası geliyor, süpürgeci arkadaşımız geliyor. Bu kişiler bize 24 saat hizmet veremez ki. Ama biz insan olarak çevremizi temiz tutabiliriz. Ben insanlara hep bunu söylüyorum. Biraz da biz dikkat edelim. Çöp kutusunun kapağı kapatılacaksa onu biz kapatalım. Bir de herkesin bildiği belediyemizin Karşıyaka’nın Filizleri projesi var. O da çok övgü alıyor. Biz de muhtarlar olarak da bu proje kapsamında öğrenci okutuyoruz.
Sosyal yardımları soracağım. Mahallede muhtaç durumda olan, devlet yardımlarından yararlanan vatandaşlar var mı? Onlara nasıl destek oluyorsunuz?
Var tabii olmaz olur mu? Her mahallede mutlaka vardır. Bizim mahallemiz çoğunlukla emeklilerin yaşadığı bir yer. Eski bir mahalle. Bize gelen vatandaşları sosyal yardımlardan yararlanmaları için ilgili kurumlara yönlendiriyoruz. Ben zaten Kaymakamlık’ta mütevelli heyetindeyim. Bu konuda destek olmaya çalışıyorum onlara. Biz kendi içimizde de yardımlaşıyoruz. Mahalle sakinlerimizden destek verebilecek hayırsever vatandaşlarımız oluyor. Özellikle Ramazan ayında çok oluyor. Onlardan gelen yardımları mahallemizdeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Ben burada 2. el kıyafet de topluyorum. Onu da direkt ihtiyacı olanlara ulaştırmaya çalışıyoruz. Elimizde kalanları da Karşıyaka Belediyesi’nin ihtiyaç sahibi vatandaşlara kıyafet dağıttığı Elele Butik’e gönderiyoruz. Bu şekilde her vatandaşa yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Her şeyden önce insan olarak önce kendimize sonra da çevremize saygımız olması lazım. Kendi evimizi nasıl temizliyorsak sokaklarımızı da o şekilde temiz tutmamız lazım. Çocuklarımıza bu bilinci aşılamamız lazım. Biz bir şekilde hayatımızı devam ettiriyoruz, artık yaşlarımız da ilerledi ama çocuklarımız daha bunu öğrenme aşamasındalar. Bir çocuk, parkını, sokağını temiz tutarsa temizlik içinde yaşamış olur. Ben çocuklara çok önem veriyorum. Çevremizi temiz tutmamız, onlara bunu öğretmemiz gerekiyor. Ben muhtarlığımda atık pil topluyorum, bu konuda ödül de aldım. Ayrıca tüm muhtar arkadaşlar atık yağ ve gazete de topluyor. Son zamanlarda insanlar hayatın akışından mıdır bilemiyorum çok mutsuz, saygısız, sabırsız. Biraz pozitif düşünmeyi öğrenmek lazım. Gülmek her zaman iyidir diye düşünüyorum. Tabii ki yaşamda olumsuz yönler de var ama ben olumlu yönlere daha fazla odaklanmalarını istiyorum. Komşuluk ilişkilerine biraz daha dikkat edilmesi lazım. Bizim buralarda yine komşuluk ilişkileri var ama daha da dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kötü günde akrabanızdan önce komşunuz yardıma koşar. Bu yüzden buna dikkat edilmesini istiyorum. Maalesef Türkiye’de insanlar ikili ilişkileri yitirir oldu. Bu ülkede biz yaşıyoruz. Burayı düzgün tutmak bizim elimizde. Hizmetlerde bir eksik olduğunda hemen muhtar yapmıyor, belediye yapmıyor deniyor ama kimse kimseye 24 saat hizmet edemez. Ben muhtar olurken hepimiz bir olalım, bu mahalleyi hep birlikte yönetelim demiştim. Bu mahallede sadece ben yaşamıyorum. 8 bine yakın insan yaşıyor. Hepimiz bir olup mahallemizi hep birlikte yönetmeliyiz.
Röportaj: Salahattin Oytun İdel/Karşıyaka Haber
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!