Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği’nin video konferans üzerinden düzenlediği Denizcilik Söyleşileri’nin konuğu olan Öztürk, Covid-19 salgını sonrasında kitlesel turizmin popülaritesini yitireceğini belirterek, “Artık daha bireysel ve izole turizm şekilleri revaçta. Bu sezon bazı oteller açılmayacak. İnsanların butik otellere, yat turizmine, Mavi Yolculuğa taleplerinde ciddi bir artış gözlemliyoruz. Ege ve Akdeniz kıyılarında Mavi Yolculuk yeniden doğacak. Bunu önemli bir gelir kapısına dönüştürebiliriz. Bütün dünyada, özellikle Avrupa’da tanıtım ve reklam faaliyetlerini başlatarak, Türk turizm gelirlerinin yüzde 20’sini oluşturan deniz turizmi tarafında daha fazla gelir elde edebiliriz. Yat turizminde kapasitelerin, hijyen koşullarının belirleneceği rehberi bu hafta oluşturup, 1 Haziran itibariyle bismillah vira diyeceğiz” dedi.
ÜRETİM BATI’YA KAYACAK
Covid-19 salgınının deniz ticaretini olumsuz etkilediğine, limanların ve gemilerin yük bulamadığı için çalışamadığına dikkat çeken Öztürk, ancak kötümserliğe yer olmadığını söyledi. Öztürk, “Bizim mesleğimiz denizcilik. Denizcilik krizlerden ilk önce etkilenen ve krizin etkilerini üzerinden en son atan sektördür. Denizcilik de stres testinden geçmeye çalışıyor. Bu dönemde dünya kargo hareketinin yüzde 88’ini gerçekleştiren denizciliğin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Ülkemiz limanları başarılı bir sınav vererek hiç aksamadan çalıştı. Dış ticaretimizde sıkıntı yaşanmadı. Her sektör “İyi ki deniz ticareti var” dedi. Bundan sonra özellikle demiryolu olmak üzere kombine lojistiği ön plana çıkaracak yatırımlara devam etmeliyiz. Lojistik merkez yatırımlarını ve taşımalar arası bağlantıları yaparak Türkiye’nin Lojistik Performans Endeksi’ndeki yerini yukarıya taşıyabiliriz. Ben gelecekte en iyi lojistik hizmeti sunanların Türkiye’deki firmalar olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Covid-19 salgını sonrası ticaret savaşlarının süreceğini belirten Öztürk, bu nedenle üretimin yeniden Doğu’dan Batı’ya kaymasını beklediklerini, Türkiye’nin tedarik merkezi olarak öne çıkacağını ifade etti. Yeni İpekyolu olarak adlandırılan Kuşak ve Yol gibi devasa projelerin ise kaldığı yerden devam edeceğini belirten Öztürk, “Ege Bölgesi ve İzmir, Kuşak ve Yol’da mutlaka yerini alacak. Kuzey Ege Çandarlı Limanı da ileride geniş hinderlantı ile boğazlara girmeden önceki önemli bir aktarma limanı haline gelecektir” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!