“Yasalaşma Süreci Uzadıkça Mükellefteki Beklentiler Artmaktadır”
Seçimlerin sonrasına bırakılan “mali af” yasasının şekillenmeye başlamasıyla birlikte, yasanın başarılı olup, olmayacağına yönelik çeşitli görüşlerin ortaya çıktığını kaydeden Prof.Dr. Tezcan, aynı tür borcu olan vergi mükelleflerine aynı hakların tanınmasının Anayasa’nın temel ilkeleri gereği olduğunu söyledi
“Bazı hükümler anayasanın eşitlik ilkesine aykırı”
Bu çerçevede taksitlendirmelerde bir takım adaletsizliklerin göze çarptığını belirten Prof.Dr. Tezcan, bunun da anayasanın eşitlik ilkesine ters düştüğünü açıkladı. Prof. Dr. Tezcan, “Bir kısım mükelleflere örneğin spor kulüplerine aynı kamu borcuna 48 ay taksit tanınırken; diğer mükelleflere 36 ay taksit imkânının tanındığını görmekteyiz. Bu da anayasamızın eşitlik ilkesine aykırıdır. Yasanın çıkmasıyla birlikte Anayasa’ya aykırılığın tartışılmaması için bütün mükelleflere eşit hakların tanındığı bir düzenlemenin olması gerekmektedir. Bunun yanında söz konusu yasanın başarısı, geçmişte benzeri yasaların başarısızlığı da dikkate alınarak gözden geçirilmelidir” dedi
“Taksit süreleri mümkün olduğunca uzun tutulmalıdır”
Mali af paketinin gözden geçirilmesine, bazı düzenlemelerin revize edilmesine vurgu yapan Prof.Dr. Tezcan, taksit sürelerinin mümkün olduğunca uzun tutulması gerektiğini kaydetti. Prof.Dr. Tezcan, şu önerilerde bulundu: Taksit süresi bütün mükellefler için 60 ay ve her ay ödemeli yapılmalıdır. Vergi aslına bağlı cezalar, ister yargı aşamasında olsun ister kesinleşmiş olsun “vergi asıllarının faizleri ile birlikte ödenmesi kaydıyla” kaldırılmalıdır. Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları ve her türlü para cezaları ödeme şekline göre %20 - %50’sinin alınarak kalan kısmı silinmelidir. Sahte belge düzenleyenler hariç; diğer vergi kaçakçılığı suçları kapsamında yargılanan işadamlarının, bir daha yapmamaları ve bu kaçakçılık bağlı varsa vergi borçlarını ödemeleri kaydıyla cezalarının kaldırılması sağlanabilir”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!