Karşıyaka Spor Kulübü, hiç olmadığı kadar büyük bir tesisleşme atağı içerisinde. Bir yandan stat çalışmaları sürerken, diğer yandan salon ve tesis projeleri hayata geçirilmeye çalışılıyor. Biz de Karşıyaka’nın bu dev yatırımlarını, Karşıyaka Spor Kulübü Tesisler ve Projelerden sorumlu Asbaşkan’ı Lütfi Kılıç’la konuştuk.
-Göreve geldiğinizden beri Karşıyaka’da büyük bir tesisleşme yatırımı var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Biz aslında yeni bir yönetimiz. Yönetimimizin gelişi Mayıs sonuydu. Aşağı yukarı 5-6 ay oldu. Ben yönetim kuruluna seçildikten sonra projeler ve tesislerden sorumlu Asbaşkan olarak ilk yaptığım iş bir teknip ekip kurmak oldu. Karşıyaka’ya gönül vermiş mimar, mühendis gençlerden oluşan bir kurul meydana getirdik. Bu kurul bizim Asbaşkanlığımızda ilk olarak statla ilgili çalışmalara başladı. Aynı zamanda Selçuk Yaşar tesislerindeki eksikleri belirledik ve gerekli restorasyonları gerçekleştirdik. Tesisimizin her noktasını efektif kullanabilmek adına bir projelendirme sürecine girdik. Orayı projelendirerek bir okul kazandırmak istiyoruz. Biz ilk geldiğimizde kulüp binamızın boşaltılması gerekiyordu. Bu konuda da yönetimimiz çok hızlı hareket etti ve Mavişehir’de TOKİ’nin hizmet binasına taşındık. Bir kulübü taşımak o kadar kolay değil ama biz bunu da sessiz sedasız hallettik. Şimdi A takımı Selçuk Yaşar tesislerinden taşıma projemiz var, herkesin bildiği stat ve salon projelerimiz var. Bunların hepsini hayata geçirebilmek için çalışıyoruz.
-Böyle bir yatırım atağına kalkmanızın sebebi nedir? Yönetim olarak sizi bu alana iten ne oldu?
Karşıyaka Spor Kulübü’nün yıllardır dile getirilen en büyük sorunlarından biri tesisinin olmayışıydı. Altyapı sorunları yaşanıyordu. Biz yönetime gelirken Karşıyaka kulübüne tesis kazandırma amacıyla başa geldik. Biz “Her branşta şampiyon olacağız” tarzıyla gelmedik. Kulübümüzü tesisleriyle anılan, gençlerimizi geleceğe taşıyan bir kulüp haline getirmek istiyoruz. Biz Karşıyakalı gençlerimizi yetiştirerek ülke sporuna kazandırmak istiyoruz. Bugün belki basketbolda şampiyonuz ama Karşıyakalı gençlerimizin kaç tanesini Milli Takım’a gönderdik? Kaç tanesini NBA’ye gönderdik? Karşıyaka’da yaşayan bir Karşıyakalı olarak benim muradım semtimizin gençlerinin dünyaya mal olup, sesini duyuran gençler olmalarıdır. Biz bu amaçla çalışıyoruz. Bunun gerçekleşmesi de sadece altyapılara ve tesislere verilen önemle olur.
- Stat konusuna gelelim. Şu anda hangi aşamadayız?
Statta kazık işleri bitmek üzere. Ruhsatın çıkmasını bekliyoruz. Süreç olumlu ilerliyor, belediye her konuda bize yardımcı oluyor. Bundan sonra da olacaklarına inanıyoruz. Onlar da Karşıyakalı arkadaşlar. Dertlerimiz aynı. Ben aksi bir düşünceleri olduğuna da inanmıyorum. Kulübümüzün her türlü faaliyetinde belediyemizin yaptığı ve yapacağı destekler yok sayılamaz. Yerel yöneticilerimizin desteği olmadan kulüplerimizde başarı elde edemeyiz. Karşıyaka Belediye’miz bugüne kadar desteklerini bizden esirgemediler. Bu konuda onlarla koordineli çalışmak zorundayız.
-İnşaat bugüne kadar çok engellenmeye çalışıldı, en son zabıtalar tarafından mühürlenmek istendiğini biliyoruz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Bu saatten sonra bu projeye engel olmak demek Karşıyaka’ya engel olmak demektir. Bu stadyum birilerinin tabir ettiği gibi ticari bir mekan değil. Tamamen Karşıyaka’nın ve Karşıyaka Spor Kulübü’nün menfaatine olan bir proje. Bir iki tatsız şey oldu. Zabıtalar çalışan makineyi mühürlemeye geldiler. Bunlar bilinçsizce yapılan şeylerdi ama çözüldü. İzmir’in birçok yerine büyük AVM’ler yapılıyor. Kaldırımlara kadar binalar yapıyorlar, onlar da şehrin göbeğinde. Kimse onlara ses çıkartmıyor ama bizim stadımız konusunda herkes konuştu. Stad göz zevkimizi bozacak diyorlar. O AVM’ler göz zevkinizi bozmuyor mu? Sahili Çin Seddi gibi duvarlarla şehirden ayıran yapılar göz zevkinizi bozmuyor da stat mı bozuyor? Bize “Şehri katlediyorsunuz” diyorlar. Biz şehri falan katletmiyoruz. Oradaki binalardan yüksek bir binamız yok. Burada Karşıyakalılar sosyalleşecek, bir araya gelecek. Ortak sevinçler, hüzünler yaşayacak. Bir milletin en önemli özelliği kader ortaklığıdır. Aynı şeye sevinen, aynı şeye üzülen bir insan topluluğundan neden rahatsız oluyorsunuz? Bir çok insan düşüncelerinden dolayı yan yana bile gelemezken bu statta birbirine sarılacak. Bu ne kadar güzel bir şey. Buna daha çok destek olunması lazım.
-Geçmişte Belediye Başkan adayıyken Yalı’ya stat yapılmasına karşı çıkıyordunuz. O günden bu güne ne değişti?
Doğrudur. Ben adaylık sürecimde hep karşı duruş göstermiştim bu konuda. Yalı Stadı şehrin çok merkezindeydi. Ama şu ana kadar yetkililer tarafından alternatifi üretilmedi. Hem yerel yönetimler, hem genel yönetimler tarafından bir takım dayatmalar yapıldı. Bizim Karşıyaka’da mesafe almış bir stadımız var. Biz en hızlı Karşıyaka nasıl kazanır onu düşünmek zorundaydık. Başlanmış bu projeyi bir an önce bitermemiz gerekiyordu. Buna yönetim olarak destek vermemiz gerekiyordu. Çünkü alternatifleri hala hayaldi. Ben bir Karşıyakalı olarak Karşıyaka’da her seçim döneminde Karşıyaka Stadı’nın konuşulmasından rahatsızım. Karşıyaka’nın tarihinde stad olan bu yerin bir an önce semte ve kulübe kazandırılması lazım. Keşke yöneticilerimiz daha büyük stadlar yapmak için çalışmalara başlasaydı da biz ona destek olsaydık. Ama şu an elimizde projesiyle, alt yapısıyla hazırlanmış tek yer burası. Yönetimler başka yerlerde stad yapmak istiyorlarsa yapabilirler, oralarda da oynayacak kulüp elbet bulunur.
Burası 15 bin kişilik butik bir stad. Biz eğer Arena’da bir takım şampiyonluklar, başarılar elde ediyorsak taraftarın orada yarattığı atmosfer sayesinde kazanıyoruz. Aynı şeyi burada da yaşamak istiyoruz. İzmir’in elbet büyük stadlara da ihtiyacı var. Karşıyaka da büyük maçlarını oralarda oynayabilir ama evinde oynayacağı maçları 15 bin kişilik kendi stadında aynı coşku ve atmosferle oynamasını istiyoruz. Bugün İzmir’in bütün takımları deplasman oynuyor.
-Aslında siz de değindiniz, stadın şehirdeki yaşantıyı olumsuz etkileyeceğine dair pek çok görüş var. Gerçekten şehre olumsuz etkileri olacağını düşünüyor musunuz?
Araç trafiğini bahane ediyorlar. Arena Mavişehir’in ortasında, kimse de araçla gitmiyor. Oranın da trafik sorunu çok büyük ama herkes yürüyerek oraya ulaşıyor. Burası şehrimizin kalbinde. Bir çok ulaşım alternatifi var. Sonuçta her gün de maç oynanmayacak. Oynandığı günler de iş hayatını veya sosyal hayatı engelleyecek günler değil. Dünyada ve ülkemizde birçok örneği var şehrin ortasındaki stadların. Karşıyaka’nın semtinin içerisinde kendi mülkünde bir stadının olması ayrıcalıktır. Burası imarda da stat olarak geçiyor. Burası tarihi bir stat, Karşıyaka’nın ilk anılarının olduğu, geçmişteki hatıralarının olduğu bir yer. Buranın bitirilmesi yönünde teknik ekibimiz her türlü çalışmayı, desteği sağlamaya devam ediyor. Bu tartışmaların artık kapanması lazım.
-Diğer tesislerden de bahsedelim. Futbol A takımını Selçuk Yaşar’dan kurtarma niyetiniz var. Bu konuda çalışmalar ne seviyede?
Selçuk Yaşar tesislerimizde bir tane antrenman sahamız var A takımımızın çalıştığı. Biz takımımızı daha iyi bir yerde çalıştırabilmek adına Sasalı’da bir yer tespit ettik. Bunun bize tahsis edilmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Sasalı bölgesinde futbol A takımımıza düşündüğümüz antrenman sahasının yeri Milli Emlak’ın. Burayla ilgili projemizi yaptık. Oraya iki tane antrenman sahası yapmayı düşünüyoruz. Biliyorsunuz sahalarda çimin sağlıklı olması önemli, yoksa sakatlıklar olabiliyor. Herhangi bir terslik olursa diye iki tane saha yapmayı ve ikisini de hazır tutmayı hedefliyoruz. O bölgeyi projelendirdik. Çalışmalarımızı bitirdik. Bu parselin küçük bir kısmı Milli Emlak tarafından kiraya verilmiş. Bu yüzden bir sıkıntı yaşadık, onların çözülmesini bekliyoruz. Eğer çözülürse hemen tahsis edilecek. Böylece Selçuk Yaşar tesisini de karmaşadan kurtararak A takımı oradan çıkartacak ve Selçuk Yaşar’ı komple bir altyapı tesisi haline getireceğiz.
Hükumetin sürümcemede olması da bizi çok etkiledi. Biz göreve geldik 7 Haziran seçimleri yapıldı, arkasından hükumet kurulamadı. O yüzden bürokratik işlemler de ilerleyemedi. Artık yeni hükumet kuruluyor, bundan sonra tüm süreçler daha hızlı ilerleyecektir.
-Salon konusunda da büyük bir projeniz var. Bu konuda hangi aşamaya gelindi?
Şampiyon olduktan sonra Cumhurbaşkanı’nın bize bir sözü vardı. Basketbol takımımızın kullanacağı 10 bin kişilik kapalı bir salon sözü verdi. Bununla ilgili de taslak projemizi hazırlayarak Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne sunduk. Yer belirleme çalışmaları sırasında Karşıyaka Belediyesi’ne iki defa yazı yazdık ama cevap veren olmadı. Herhalde işleri yoğun, art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Biz onlardan bağımsız bir proje hazırlattık, çok da güzel bir proje oldu. Arena’daki heyecanı aynen taşıyabileceğimiz bir kapalı salon olacak. Yeri Selçuk Yaşar Tesislerimize çok yakın. Devletin yeri, yapımını da devlet üstlenecek. Bunu kim istemez ki. Buranın tahsis işlemlerinin önünde bir engel görünmüyor.
-Salon Arena’ya kıyasla şehrin biraz daha dışında gibi gözüküyor. Yaya ulaşımı sıkıntılı olabilir. Özel araçlar için projede düşünülmüş otopark var mı yoksa burası da Karşıyaka Stadı gibi daha butik bir yer mi olacak? Taraftar yeni salona nasıl ulaşacak?
Burası ferah bir alan. Bağlantı yollarının bol olduğu, otobana cepheli bir yer. Yaşanacak her türlü problem kolayca çözülebilir. Otopark olsun, ulaşım olsun bunlar çok çabuk çözülebilir. Arada otoban olduğu için yaya ulaşımı biraz zor. Aslında biz başka bir yer bulmuştuk, Arena’ya yakın, ama orası belediyenin arazisiydi. Maalesef orayı değerlendiremedik. Bizim salonumuzu yapacağımız yerde toplu ulaşım kullanılabilir. Tramvay son durağı bu bölgeye yakın. İzban durağı yine aynı şekilde. Otobüsler de geçiyor. Orası da şehrin ortası. Biz salonu yaptıktan sonra yetkililer de buraya ulaşımı kolaylaştırmak için gerekeni yapacaktır.
-Gerçekten çok büyük projeler hayata geçirilmek üzere. Bu tesislerin yapacağı katkıyla Karşıyaka şüphesiz daha iyi yerlere gelecektir. Sizin geleceğe dair beklentiniz nedir?
Bunlar Karşıyaka’ya mal olacak güzel tesisler. Biz beş aylık bir yönetim olarak bunları konuşuyor ve hayal ediyoruz. Bizim hayalimiz Karşıyaka gençliğinin dünya gençliğine örnek başarılar sergilemesi. Burada tabii ki rekabet kaçınılmaz. Yakın zamanda bir Göztepe derbisi oynadık biliyorsunuz. Rekabet ve dostluk bir aradaydı. Benim muradım bu rekabet ve dostluğun Süper Lig seviyesinde devam etmesi. Tüm İzmir takımlarının Süper Lig’de ortak bir mücadele sergileyebilmesini istiyorum. Bugün ne yazık ki İzmir’de basketbol dışında sayabileceğimiz bir sportif başarı yok, bu çok üzücü bir durum.
-Son olarak neler söylemek istersiniz?
Karşıyaka kulübümüzün her şeyinden önemlisi taraftarıdır. Karşıyakalılık en büyük kimliktir. Benim her şeyin üzerinde gördüğüm tek şey Karşıyakalılıktır. Kulübün gerçek sahibi Karşıyakalılardır. Karşıyaka taraftarıyla vardır. Taraftarı olmadan Karşıyaka bir hiçtir. Ne kadar taraftarla entegre bir şekilde yürürsek, o kadar büyük başarılar gelecektir. Taraftardan uzaklaştıkça başarısızlık kaçınılmaz olur. Taraftara her konuda yardımcı olunması gerektiğini düşünüyorum. Kulüp, taraftarla birlikte yürümeli. Hepimiz bir taraftarız. Şu anda yöneticiyim, yarın ne olur bilmiyorum. Ama bildiğim tek bir şey var o da her zaman Karşıyaka taraftarı olacağım. Bu benim için ayrı bir gurur.
Röportaj: Salahattin Oytun İdel
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!