Prof. Dr. Mehmet KANTAR lösemi konusunda şunları söyledi: “Lösemi, kemik iliğinin anormal çalışması, yani kanser hücrelerinin kemik iliğini işgal etmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. 1 tane lösemi hücresinden nerdeyse 1 trilyona yakın lösemi hücresi oluşuyor. Bu hücreler kemik iliğini işgal ediyor ve kemik iliği çalışamaz hale geliyor. Kemik ağrıları ortaya çıkıyor, Karaciğere ve dalağa giderek bu organları büyültebiliyor. Beyinde sorunlara yol açabiliyor. Özetle yapılan klinik bulgularda löseminin organlarda hasara yol açtığı görülmektedir. Örneğin kemik iliği alyuvar üretmediği için anemi gelişiyor. Yani kansızlık oluşuyor, kansızlığa bağlı halsizlik, solgunluk, iştahsızlık ortaya çıkıyor. Akyuvar dediğimiz hücre de kemik iliği üretmediği için ağızda yara çıkmasına neden oluyor. Lösemi her yaşta görülebilir ama en çok 2 ve 5 yaş arası çocuklarda görülüyor. Lösemi genlerde oluşan bir hastalıktır fakat irsi değildir. Löseminin gerçek nedeni bilinemiyor ama tedavi edilebilir bir hastalıktır .Fakat risk oranının yüksek olduğu lösemi türlerinde tedavi oranı birazcık düşük. Ama iyi risk grubuna tabii olan hastalar kemik iliğini gerek kalmadan da kemoterapi ile de tamamen iyileşebiliyor. Genlerdeki bozulmalar en çok anne karnında gerçekleşiyor. Gebelikte kimyasaldan uzak durulması gerekiyor. Özellikle bahçeye ya da eve atılan böcek ilaçlarının kullanılmaması gerekiyor. Löseminin gerçek nedeni bilinmediği için önceden bire bir tam korunmak mümkün değil. Fakat hastanın korunması için ellerinin sürekli temiz olması ve temiz bir ortamda yaşaması gerekiyor.
Lösemi tedavisi görenler için kanın çok büyük bir önemi vardır. Bunun için kan bankalarının çok iyi çalışması gerekir. En büyük dileğimiz kan bağışının artması tabi ki de. Hastalar bazen ilik nakline gerek kalmadan da iyileştirilebiliyor. Kemik iliği nakli yüzde 100 kurtarıcı değildir. Sadece büyük risk grupları için kurtarıcı olabiliyor. İlik bağışı yaparken ilk aşamada kolunuzdan alınan doku tiplerinizi ilik bankalarına bağışlıyorsunuz. Daha sonra eğer iliğiniz uyum gösterirse gerek ülke içinde gerekse yurtdışında bağış yapıyorsunuz. Ama bu aşama ameliyat ortamında gerçekleşmiyor. Kardeşten kardeşe yapılan nakillerde ameliyat ortamında yapılıyor sadece. Kliniklerde psikologlar, hastalar ve anne babalar için psikolojik destek veriyorlar. Tanının söylenmesinden itibaren bu destek başlıyor. Bu derneğin amacı burada yatan çocuklarımıza ve ailelere moral vermektir. Çocukların mutlaka doğum günlerini kutluyoruz ve hatta tedavisi tamamlanan ve iyileşen hastalara da bir parti düzenleyerek bu hastalıktan kurtulduğu için sertifika veriyoruz. Bu partilere Şölen Pastanesi ve Eczacıbaşı sponsor oluyor. Yapılan bu faaliyetlerle hastalığın bitirilebilir olduğu diğer ailelere mesaj olarak veriliyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!