Kocaoğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile basının karşısına birlikte çıkarak eleştirilere yanıt verdi.
Statlarla ilgili açıklama yapmayı zorunlu hissettiklerini ifade eden Aziz Kocaoğlu, “Hem Göztepe hem Karşıyaka statlarıyla ilgili hiç bir bilgimiz olmadan stat yapılma kararları verildi. Ve sonra avam bir projeyle ihaleye çıkıldı. Biz imar yasasının emredici hükümleri yerine getirilmediğinden dolayı, kentin çevresinde başka yeşil alanının bulunmaması, afet alanında toplanma alanı olarak belirlenmiş olması, statların ihtiyacı karşılayamayacağı, zorlamayla 15 bin kişilik statların şehir stadı olamayacağı düşüncesiyle Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yaptığı protokole dava açtık. Bizim açtığımız davada imar uygulaması yapılmadığı yönünden ihalenin iptaline, imar eksiklerinin tamamlanarak ihaleye çıkabileceğine, TOKİ ile yapılan sözleşmenin hükümlerinin devam edeceğine karar verildi. Mahkeme, (Bakanlık ile TOKİ’nin imar uygulamasına uymak zorundadır) dedi. Bu karara Gençlik ve Spor Bakanlığı üst mahkemeye bu kararın iptali için dava açtı. Yani (ben imar uygulaması yapmadan da stat yapabilirim) dedi. O dava bakanlıkta sürüyor. Bizim üst mahkemeye açtığımız, çekeceğimiz bir dava yok” şeklinde konuştu.
Kocaoğlu şöyle devam etti:
“İmar uygulamasını yapacak. Hem biz, hem Karşıyaka hem Konak Belediyeleri imar uygulamalarının hızlanması için gereken desteği vereceğiz. Hız kazandıracağız. Bizim oralarda (stat yapılmasın) görüşümüz kentin geleceği açısındandır. Bir bu görüşümüzü belediyeler olarak sürdürüyoruz. Şu an ne bizimle ne de Karşıyaka Belediyesi’yle ilgili bir dava yok. Biz İzmir’in Güney’inde ve Kuzey’inde stada ihtiyacı olduğunu, 20-25 bin kişilik kapasitede olması gerektiğini, aynı zamanda sadece futbolun değil spor kompleksinin olabileceği, Karşıyaka ve Göztepe kulüplerinin spor okulları için altyapı tesisi olması gerektiğini savunduk. Karşıyaka’da Örnekköy’de 80 dönümlük alanın bakanlığa tahsis edilmesi konusunda karar verdik. Sonra o projeden vazgeçildi. Sonra Karşıyaka Spor Kulübü yönetiminden Çiğli istasyonun arkasındaki ESHOT garajında stat yapılmasının daha uygun olduğu söylendi. Biz bu önerinin üzerine Örnekköy’deki yerden vazgeçilsin burada 5 bin dönümlük yerimizi verip stat yapılsın dedik. Göztepe’de de Mehmet Sepil ile arayışları sürdürdük. Menderes Tekeli’de 130 dönüm arazinin 40 dönümüne stat yapılması, geri kalan 90 döneme de diğer branşların yapılması için mutabık kaldık. Orada çalışmalar sürüyor Menderes Belediyesi orayı tahsis ettiği sürece orada kompleks yapılması yönünde çalışmalarımız var.”
Kocaoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Bizim başımızdan 15 Temmuz’da bir felaket geçti. Sancıları devam ediyor. Bizim görevimiz; kentteki dargınlıkları küskünlükleri gidermek, kutuplaşmaları yok etmek, kentin birliği beraberliğini sürdürmek gibi önemli bir görevimiz var. Bu çerçeveden baktığımızda bizim geri çekmemiz gereken bir dava yok. Ama böyle bir dava varsa, bize ulaşmamış bilgimiz olmayan bir dava varsa, bizim çekmemiz gereken dava varsa bu davayı çekmeye hazırız. Bu uzlaşı ortamının kente yerleşmesi konusunda uzlaşarak, anlaşarak eğer varsa giderebilecek hatalar varsa gidererek katılımcı bir demokrasiyle kenti yönetmek istiyoruz. Zaten biz İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi olarak 7 bin metrekare üzerinde, İzmir’in en kıymetli yerindeki tapulu malını stat yapılması için vererek kente, spora, paraya ve insana nasıl baktığını göstermiştir. 3 tane stadın bu kentte politik malzeme yapılması doğru değildir. Bundan dolayı susmayı tercih ettik. Önemli olan iş yapmak... Bornova’yı yaptık, Tire’yi yaptık. Eğer verilse Tekeli’de de Örnekköy’de de yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yalı ve Göztepe Stadı projelerinin yanlış projeler olduğunu, bu konudaki görüşlerinin değişmemesine rağmen tartışmalara son vermek istediklerinin altını çizen Kocaoğlu, “Uzlaşma diye bir şey söz konusu değil… Kararı merkezi hükümet tebliğ etmiş: Ben Örnekköy’e, Tekeli’ye stat yapmayacağım Karşıyaka’ya, Göztepe’ye stat yapacağım… (Büyükşehir bunu engelledi. Büyükşehir davayı geri çeksin biz bu statları yapalım) dendi. Zaten Alsancak’ta herkes mutabık. Biz üzerimize düşen görevi yaptık. Biz yanlışı kamuoyu ile yeteri kadar tartıştık. Yalı’ya ve Göztepe’ye stat yapma ısrarını tüm samimiyetimle söylüyorum; anlayabilmiş değilim. Ve kentteki 3 stat da 15 bin üzerinde olamıyor. Bu statların hiçbiri İzmir’in bir şehir stadı ihtiyacını karşılamıyor. Biz burada bir uzlaşı aramıyoruz. Biz burada anlayamadığımız ısrarı ve dava geri çeksin polemiğini sona erdirmek istiyoruz. Bizim bildiğimiz bir dava yok onların bildiği bir dava varsa onu da geri çekmeye hazırım. Alt tarafı 100 milyon liralık stat yapılacak. Bu iki tane 50 milyonluk stat, bakanlığa da yazık İzmir’e de yazık, bize de yazık, herkese yazık. Bu stat hikayesi şemsiye hikayesini geçti. Bu yanlış ısrardan hiçbir şey anlamadım. Israr yönündeki hiçbir soruma cevap alamadım. Ben bu kent için çalışıyorum. Politik yönüm ağır basmıyor. Benin duruşum, davranışım, bellidir. Bu kent için çalışıyoruz. Biz diyoruz ki bu şehrin bu iki stattan çektiği yeter. Buyurun yapın. Bu iş çocuk oyuncağı değil. Karşıyaka’da gösterilir yaparız. Bakanlığın parası da cebinde kalsın. O projeler yapılır, o zaman da hadi Büyükşehir stat yapsın demenin anlamı yok. Stat yapma yarışına girecek halimiz yok. Para hepimizin ne kadar sağlıklı kullanırsak hepimize yararlı.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!