"Taraftarı olduğum ve ölünceye kadar da taraftarı olmaya devam edeceğim bundan da her zaman onur, gurur duyduğum takımım Karşıyaka Spor Kulübümde son zamanlarda yönetici arkadaşlarım ve benimle ilgili özellikle sosyal medyada çok yazılar yazıldı, çizildi, kulağıma çok şeyler geldi. Bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadım. Ben şahsım adına bir açıklama yapma gereği duyuyorum ve bu söylediklerim sadece ve sadece beni bağlamaktadır. Ben KARŞIYAKA Kulübümde kongre kararı alınana kadar hiçbir şekilde açıklama yapmadım. Çünkü büyük bir camianın üyesi olarak her zaman şunun bilincinde oldum; 'Kol kırılır yel içinde kalır'. Biz Büyük bir aileyiz.
Şahsımla ilgili sorumsuz ve bilinçsizce yazılan yazılara karşı suskunluğumu bozmak zorunda kaldım. Cüneyt Dumlupınar'ın göreve gelmesiyle ilgili telkinde bulundum, Erdal Acar, Altar Toker, Taner Ütükerli, Okan Kırmacı'nın bulunduğu bir ortamda hep beraber Cüneyt Dumlupınar’ın teknik direktör olmasına karar verildi. Bunda hepimiz için en büyük etken Cüneyt Dumlupınar’ın Karşıyakalı olması aynı zamanda şampiyon olan Kayserispor'un çalıştırıcısı olmasıydı.
Oyuncular transfer edilirken ne yönetimin ne camianın ne de taraftarın rahatsızlığı yoktu. Aksine mutluluğu vardı. Bu oyuncuların tamamı hocamız Cüneyt Dumlupınar’ın ya birinci ya ikinci istediği oyunculardı. Ve yapılan transferlerde birkaç oyuncu hariç tüm oyuncu görüşmelerini ve pazarlıklarını Devrim Acar yapmıştır ve bize sonucunu bildirmiştir. Bizim bu transferlere 'evet' dememizin sebebleri;
1-Hocamız Cüneyt Dumlupınar’ın istediği oyuncular olması.
2- Kulübümüzü borçlandırmadan maddi yükümlülüğünün büyük kısmı Erdal Acar'a ait olmasıdır. Evet burada şöyle bir gerçekte vardır, bu da inkar edilemez olan Erdal Acar'ın kulübe karşılıksız verdiği maddi destektir.
Şimdi asıl beni ve ailemi rahatsız eden konuya değinmek istiyorum. Ben Karşıyaka Spor Kulübü'ne zarar verecek hiçbir işin içinde bulunmadım. Aksine her daim elimden geldiği, gücümün yettiğince faydalı olmaya çalıştım ve aynen de devam edeceğim. Bu yönetici olsam da olmasam da değişmeyecek, çünkü ben KARŞIYAKA taraftarıyım, burası benim kulübüm ve ölene kadar da bu sevda benim sevdamdır. Karşıyaka kulübüm hiçbir zaman benim için bir ticarethane veya kar noktası olmamıştır. Ha bunun aksini iddia eden varsa kulüp herkese açıktır, isteyen kimin bu kulüpten menajerlik adı altında ne kadar para aldığını görebilir. Kulüp hesapları tüm üyelere açıktır. Bu kulübe gelen hiçbir yerli, yabancı oyuncu ve menajeriyle ilgili ne Devrim Acar ne Cüneyt Dumlupınar ne kulüp başkanı ne de hiçbir yönetici arkadaşıma ayrıcalık gösterilmesi yönünde telkinde bulunmadım, bulunmam da söz konusu bile olamaz. Ayrıca Sayın Erdal Acar görsel, yazılı ve sanal ortamında yaptığı açıklamalarda "Biz sponsor değiliz. Tüm ödemeler bağış olarak benim tarafımdan yapıldı. Normalde tesislerin önünden geçmeyecek futbolcuları takıma kazandırdık. Transferleri hocamızın isteğiyle bizzat ben yaptım" açıklaması transferde kimin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
Ayrıca hiç kimsenin benim ve sülalemin Karşıyakalılığını sorgulamak haddine değildir. Saygılarımla"
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!