Uluslararası Kâtip Çelebi Araştırmaları Sempozyumundan çıkan bildirilerde, büyük düşünür Kâtip Çelebi’nin düşünce dünyasına ilişkin yeni bilgiler dünya kamuoyuyla paylaşıldı.
Sempozyumdan çıkan bilimsel sonuçları değerlendiren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe, 2010 yılında kurulmuş olan üniversitenin, ölümünden 353 yıl sonra Kâtip Çelebi’nin adını alarak, önemli bir görev üstlendiğini hatırlattı. Kuruluşundan itibaren, sosyal bilimler alanında Kâtip Çelebi çalışmaları için uygun bir zemin oluşturduklarını ifade eden Prof.Dr.Gökçe, önümüzdeki yıllarda Kâtip Çelebi ve dönemi ile ilgili bilginin çeşitlenerek zenginleşeceğini vurguladı. Prof.Dr.Gökçe, “Böylelikle, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nde ‘çelebiler yüzyılı’ olarak da adlandırılan kriz ve değişim dönemi de çeşitli boyutlarıyla açıklığa kavuşturulacaktır” dedi.
Kâtip çelebi hakkında yanlış bilinenler
Kâtip Çelebi’nin musiki yönünün de tartışıldığını vurgulayan Prof.Dr. Gökçe, “ Kâtip Çelebi’ye ait olduğu söylenilen eserlerin O’na ait olmadığı, kendisinin bestecilik yönünün olabileceğine dair bilimsel bir delil bulunmadığı da konuk akademisyenlerimiz tarafından ortaya konuldu. Bu durum döneminin olduğu kadar bütün Osmanlı asırlarının önde gelen mütefekkirlerinden biri olan Kâtip Çelebi’nin öneminden bir şey kaybettirmemiştir” dedi.
Kâtip Çelebi çalışmalarının merkez üssü İKÇÜ olacak
Prof.Dr. Gökçe, Kâtip Çelebi’nin bütün eserlerinin yeniden, yeterli ve yetkin uzmanların katılımıyla oluşturulacak bilimsel ekipler tarafından neşredilmesi fikrinin benimsendiğini belirtirken; 2 yıl sonra sempozyumun ikincisinin düzenlenmesi kararı alındığını, başarıyla tamamlanan sempozyumun, Türkiye’de Kâtip Çelebi çalışmalarının merkez üssünün İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olacağını gösterdiğini sözlerine ekledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!