Kuruculuğunu Pelin Pelis’in yaptığı Freebes Renklerle Gelişim ve Aktivite Atölyesi, ilk bakışta yalnızca çocukların eğlenceli zaman geçirdiği bir yer olarak gözükse de, işin arkasında bundan çok daha fazlası var. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2002 yılında mezun olan Pelin Pelis, daha sonra yurtdışına giderek çocuk psikolojisi üzerine de eğitim almış bir psikolog ve eğitimci. Uzun yıllardır resim sanatıyla da uğraşan ve bu konuda ülke ve dünya çapında toplamda 28 ödül kazanan Pelin Pelis, daha okul yıllarından itibaren çocuklarla renkleri bir araya getirecek bir konseptin hayalini kurduğunu söylüyor.
Eğitimine yurtdışında devam ettiği sıralarda dans ve terapiyi bir araya getiren çocuklara yönelik kurumları görerek ilhamını alan Pelis, bunu bir çıkış noktası olarak kullanarak kendi hayalini geliştirmiş ve daha o yıllarda Freebees’in fikri oluşmuş. Gerekli birikimi elde ettiğine inandığı anda Freebees’i kuran Pelin Pelis, tamamen kendisi oluşturduğu bu konseptin patentini de almış durumda.
“Bana öğretmenim demeyin. Burada herkes eşit”
Kurumun ismini arılardan alması da bir tesadüf değil. Arıların çok çalışkan, sosyal ve sanatçı ruhlu hayvanlar olduğunu belirten Pelis, “Arılar bütün gün polen toplar, birbirleriyle sosyal ilişkiler kurar. Arıların petekleri mükemmel bir altıgen şeklindedir ve altın orana sahiptir. Onlar içgüdüsel olarak sanatçıdır. Bu yüzden isim ararken ‘özgür arılar’da karar kıldım” diyor. Arıların en önemli özelliklerinden bir tanesinin de eşit olmaları olduğuna vurgu yapan Pelis, “Biz de burada eşitiz. Buraya gelen bütün çocuklara daha en başta ‘bana öğretmenim demeyin’ diyorum. Burada onlar, Ayşe Arı, Mehmet Arı, Fatma Arı, ben de Pelin Arı’yım. Etkinliklerim sırasında ufak uyarılarım olsa da onları asla kısatlamıyor, yaratıcı yönlerini sınırsız şekilde açığa çıkartmalarını istiyorum” diyerek ne kadar farklı bir düşünce yapısına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Atölyenin kapısı çocukların iç dünyasına açılıyor
Her dersten önce çocuklarla arkadaşça sohbet ederek dertlerini de dinleyen Pelis, daha sonra çocukların görsel, işitsel ve duygusal zekalarını geliştirecek, onları sosyal açıdan da destekleyecek oyunlarla hem eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor, hem de onlar fark etmeden çocukların iç dünyasına bir yolculuk yapıyor. Bazen sebzelerini kullanarak, bazen elleriyle, bazen tüm bedenleriyle resimler yapan çocuklar eğlenceli vakit geçirirken, psikoloji eğitimine uzun yıllarını harcamış Pelis’e iç dünyalarının kapılarını da açmış oluyor.
Çocukların aileleriyle de sürekli irtibat halinde olan Pelis, etkinlikler sırasındaki gözlemlerini ailelerle paylaşarak çocuklarının daha sağlıklı bir psikolojiye sahip olmasını sağlayacak uyarılarda bulunuyor. “Etkinlikler sırasında çocukları sürekli gözlemliyorum. Onlara çizdikleri resimlerde neler gördüklerini soruyorum. Bu bana psikolojik durumlarıyla ilgili ipuçları veriyor. Aktiviteler sırasında çocuklarda sıkıntılı bir durum fark edersem hemen ailelerini konudan haberdar ediyorum. Çocuklar çok saf ve naif, çevrelerinde olumsuz etkilendikleri bir şey varsa bunu hemen belli ediyorlar. Ben de ailelere gerekli uyarılarda bulunarak bu olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını sağlamaya çalışıyorum” diyerek, bu küçük atölyede yapılan işin aslında çok büyük olduğunu kanıtlıyor.
Okul başarısı artıyor
Düzenli olarak çalıştığı çocuklarda büyük gelişimler gözlemlediğini belirten Pelis, “Biz burada özel egzersizlerle onların her açıdan gelişimine katkı sağlıyoruz. Özellikle dikkat dağınıklığı problemi olan çocuklar, bu çalışmalara katıldıktan sonra ciddi mesafe kat ediyor. Çünkü etkinliklerimiz sırasında çok eğlense de sürekli dikkatini bir noktada tutmayı öğreniyor. Böyle sorunlarla mücadele eden çocukların hem ailelerinden, hem de okullarından sorunun azaldığına dair çok fazla geri dönüş alıyorum. Bu çocuklarımızın okul başarıları da artıyor” diyerek çalışmaların faydaları hakkında bilgi veriyor.
Mutluluk dolu yüzlerle bezenmiş bu atölyenin sahibi Pelin Pelis, Karşıyaka’da geleceğin çalışkan ve ‘’özgür arılar’’ı olmaya aday çocukları da büyük bir memnuniyetle ‘’kovan’’ına bekliyor.
Salahattin Oytun İdel / Karşıyaka Haber
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!