Türkiye’deki engelli sporunun yükselmesinde ciddi rol oynamış Osman Ertöz’ün başkanlığını yaptığı, antrenörlüğünü yine engelli sporuna büyük katkıları olmuş Erdal Denizaslanı’nın üstenlendiği Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü, İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde engelli sporuna gönül vermiş insanların kendi imkanlarıyla 1999 yılında kurduğu bir kulüp.
Kısıtlı imkanlarına rağmen yıllardır engelli sporuna ve özellikle engelli basketboluna sporcu yetiştirmek için tüm gücüyle çabalayan bu kulübün yöneticileri, adeta sporla yatıp sporla kalkıyor. “Spor engel tanımaz” düsturuyla hareket eden imkanları küçük, vizyonu büyük bu kulüp, emin adımlarla playofflara ve büyük bir ihtimalle de üst lige doğru yürüyor.
Hem antrenör, hem sporcu, hem yönetici
Takımın antrenörlük görevini üstlenen Erdal Denizaslanı, tüm sporcularıyla arkadaş gibi olan, kulübü bir yerlere getirebilmek için canını dişine takan bir insan. Engelli sporuyla 1998 yılında 38 yaşındayken tanıştığını belirten Erdal Denizaslanı, bugün yaşına rağmen hala antrenmanlarda sporcularıyla beraber çalışmaya, takımda oyuncu eksikliği çekildiğinde maçlara bile çıkmaya devam ediyor. Kulübün kurucuları arasında da bulunan ve yönetim kurulunda da yer alan Denizaslanı ve diğer yöneticilerin spor aşkı, hırsı, takımdaki sporcuların da yüreklerine işlemiş. Takımın antrenmanlarında bile büyük bir heyecan ve mücadele hüküm sürüyor. Sporcuların kazanma hırsıyla çığlık çığlığa mücadele ettiği antrenmanın ardından konuştuğumuz Erdal Denizaslanı ise sporcularından memnun fakat şartlardan şikayetçi.
16 yıllık bir takım olduklarını ve 4 kere play off mücadelesi verdiklerini hatırlatan Denizaslanı, “Maddi destek yok. Hep kendi gücümüzle bir şeyleri yapmaya çalışıyoruz. Sporcular da parasız oynamıyor. Yeri geliyor sporcularımız bize küsüp idmanlara gelmiyor. Bu sene kendi imkanlarımızla 3 transfer yapıp takımı kuvvetlendirdik. Ne olursa olsun playofflara gidip 1. Lig’e çıkmayı hedefliyoruz. 16 takımla playofflar oynanacak. İlk dört 1. Lig’e çıkacak. Son dört, yoluna bölgesel ligde devam edecek. Arada kalan 8 takımla 1.Lig’den düşen 4 takım birleşerek bu sene 2. Ligi kuracak. Bizim hedefimiz 1. Lig’e çıkamasak bile bu 8 takım içerisinde yer alıp 2. Lig’de yolumuza devam etmek” diyerek, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen yukarıları hedeflemekten vazgeçmediklerini ortaya koyuyor.
Maliyet çok, gelirler az
Türkiye’de engelli sporuna desteğin bir türlü istenilen seviyeye ulaşamadığını belirten Erdal Denizaslanı, “Bölgesel ligde bile oyuncuların en az 2 bin lira civarı bir ücret beklentisi oluyor. Daha üst liglerde bu rakamlar 30 bin liralara kadar çıkabiliyor. Bizim böyle imkanlarımız yok, oyunculara ödeme yaparken çok zorlanıyoruz. Biz 4 yıldır İzmir Üniversitesi sponsorluğunda maçlarımıza çıkıyoruz ama oradan gelen destekle antrenman ve büro giderlerimizi ancak karşılayabiliyoruz. Şu anda federasyondan deplasmanlar paraları bile gelmiyor mesela. Geçen sezon bir sene sonra aldık. Böyle durumlarda biz cepten kredi kartlarıyla sporcularımızın ihtiyaçlarını gidermeye, masrafları karşılamaya çalışıyoruz. Engelli sporunun gelişmesini istiyorsak bu spora olan desteği artırmamız, sponsorluk sorununa çözüm bulmamız şart. Bize yardım eden şirketler, zaten bu yardımı vergiden düşebiliyor. Onlara hiçbir zararı olmuyor. Kulüplerimize destek olarak engelli sporunu geliştirebilirsek, daha çok engelliyi hayata kazandırma şansımız olur”” diyerek tüm iş adamlarına bir kez daha sesini duyurmaya çalışıyor.
Antrenmanın ortasında temizlik
Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü’nün tek sorunu maddi desteğin yetersiz olması da değil. Konuk olduğumuz antrenmanın ortasında bir anda elinde paspasıyla sahaya giren temizlik görevlisi, Türkiye’de engelli sporuna verilen değerin ne kadar az olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Yaşanan olayı sorduğumuz Denizaslanı, “Bizim çok büyük bir antrenman sorunumuz var. Burada sürekli etkinlikler, maçlar oluyor. Bize antrenman için maçlardan hemen önce 1 saatlik zaman ayırırlarsa ayırıyorlar. Temizlikçi arkadaş da bizden sonra maç olduğu için bizim antrenmanımız sürerken orayı temizlemek zorunda kalıyor. Salon sayısı yetersiz, olan salonlarda da sık sık şampiyonalar, etkinlikler oluyor. Salonlar bazen siyasi partilere, bazen sirklere bile kiralanıyor. Biz şu an çok korkuyoruz, tam bizim ikinci yarı hazırlıklarını yapmamız gereken bu dönemde salonu bir şampiyonaya veya bir kuruma kiraya verirlerse ne yaparız diye. Bu salonu bizden alırlarsa biz oturmak zorunda kalıyoruz. Antrenman yapamıyoruz. Semtimizde bazı liselerin salonları var fakat onları da kullanamıyoruz, para istiyorlar. Şu an çalıştığımız yerde 2 gün hakkımız var ücretsiz, onun dışında burası da ücretli. Playofflara hazırlanırken belki haftada 5 gün çalışmamız gerekecek, ne yapacağımızı bilmiyoruz” diyerek durumun vehametini bir kez daha ortaya koyuyor.
Salahattin Oytun İdel / Basketbolig.com ÖZEL HABER
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!