Koronavirüs tedbirleri kapsamında sosyal mesafe kuralına uyularak gerçekleştirilen buluşmaya; tüm işçileri temsilen bir grup çalışan ile belediye bürokratları, meclis üyeleri ve sendika temsilcileri katıldı. Tören alanında işçilerin alkışlarıyla karşılanan Başkan Tugay “Bu büyük ailenin bir parçası olmaktan onur duyuyorum. Birlikte bir yıl görev yaptık, hep beraber dayanışma içerisinde çalıştık. Sizlere inanıyorum. Sizlerin de her zaman bana inanmanızı istiyorum. Emin olun daha yapacak çok işimiz var” dedi.
Karşıyaka Belediyesi emekçilerinin koronavirüs ile mücadele sürecinde büyük bir özveriyle görev yaptığını vurgulayan Başkan Tugay, “Bu dönemde olağanüstü bir program ile çalışmalar yapmak durumunda kaldık. Sahadaki temizlik görevlilerimizden bandomuza kadar pek çok arkadaşımız buna dahil oldu. Reklamını yapmamış olsak da bence Türkiye’de en doğru, en fazla insana ulaşan, en fazla çözüm üreten sosyal yardım çalışmasını Karşıyaka Belediyesi olarak biz yaptık, sizler yaptınız. Umuyoruz ki yakında bu süreci atlatacağız ve kaldığımız yerden devam edeceğiz. Sizlerle gurur duyuyorum. Uğradığınız her türlü haksızlığı bana da yapılmış sayıyorum. Bunlara karşı her zaman mücadele ettim, etmeye de devam edeceğim. Biz kardeşiz, mesai arkadaşıyız, yoldaşız. Bu görevde kaldığım sürece bütün emekçilerimizle bu duyguyu paylaşarak çalışmayı sürdüreceğim. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, bir öğretmen çocuğu, geçmişinde sokakta işportacılık ve pazarcılık yapmış, günü geldiğinde sağlık emekçisi olarak çalışmış bir insan olarak, bugün de belediye başkanı ama aslında belediyenin bir emekçisi olarak inanıyorum; emek kazanacak, haklı olan kazanacak, biz kazanacağız. Bu mücadele hepimizin ve bu zafer hepimizin olacak. Geçmişten bugüne emeğin ve emekçinin hakkını savunan, bu yolda mücadele veren herkese selam olsun. Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu.
DİSK’e bağlı Genel-İş 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin de konuşmasında şunları kaydetti: “1Mayıs bizim için direniştir, emektir, mücadeledir, haktır. Bizim için 1 Mayıs; meydanlardır, Taksim’dir, Gezi’dir. ‘Ekmeğimizi kazanırken, hayatımızı kaybetmek istemiyoruz’ diyen ve iş yerinde önlem alınmadığı için bulaşıcı hastalık yüzünden yitirdiğimiz Hasan Oğuz’dur. Aliağa’da işinden atıldıktan bir süre sonra kansere yakalanıp işine geri dönemeden aramızdan ayrılan Mehmet Emin Savur’dur. Bizim için 1 Mayıs, Abdullah Baştürk’tür, Kemal Türkler’dir. 1977’de kaybettiğimiz canlardır. 1 Mayıs her yerdedir. Bir dahaki 1 Mayıs’ta alanları coşkuyla doldurmak umuduyla, yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, yaşasın DİSK, yaşasın Genel İş!.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!