Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ve Prof. Dr. Ahmet Şahinöz’ün konuşmacı olarak katıldığı etkinlik; gazeteci, yazar ve televizyoncu İrfan Değirmenci’nin moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Her yaştan Karşıyakalılar, pandemi gerçeğinin tüm yönleriyle ele alındığı paneli büyük ilgiyle takip etti. Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da konuklarını Karşıyaka’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, katılımları için teşekkürlerini iletti.
“Maalesef pandemi, hasarlarıyla birlikte uzun bir süre daha bizimle beraber” diyen Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, konuşmasında şunları kaydetti: “Tahmin ettiğinizden çok daha büyük bir hasar var. Hastane sistemleri çökmek üzere, başka bulaşıcı hastalıklarda artış var. Bu son varyant da olmayacak. Şansız bir coğrafyadayız. Dünyadan epeyce koparılmış bir akademi ve bir salgın var. Salgınla birlikte bir başarı hikayesi arayışı var. Bunu yerli aşı konusunda fark etmiş olduğunuzu düşünüyorum. Asılsız umutlar en korkuncu. Asılsız umut verirseniz hem bireysel ve hem sosyal hasarları büyütürsünüz. Olup bitenleri açıkça konuşabilmek, gerçeklerin sığınılacak liman olduğunu anlamak ve toparlanmak zorundayız. Şu anda da salgın düşündüğünüzden çok daha ağır. Ankara’da acil servis sıraları 3 ila 5 gün. Oksijen ihtiyacı olan aşısız ve genç insanlar ile aşılarını tamamlamamış ileri yaşlı insanlar bunlar. Ameliyat sırasına insanları alamıyoruz. Boş yoğun bakımımız yok. Yakında çok farklı alarmlar vermeye başlayacağız. Önümüzdeki günler kolay olmayacak. 10 yıl sonra bir başka pandemi kaçınılmaz. Ülke planları ne kadar hazır? Danimarka örneği, 2,5 yıl boyunca 5 bin ölümle kapattı. Salgının başladığı Çin 4 bin ölümle kapattı. Türkiye’de 300 binden fazla ölüm var. Dolaylı ölüm de var. İran 6. dalgayı yaşıyor. ABD'de 1 milyon kişi öldü. Öle öle bitirilecek bir iş değil. Akılcı planlarla yumuşatarak geçmek mümkün. Bunu yapmak içinde akıllı insanlarla bilimin bir araya oturması lazım.”
Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şahinöz ise şu ifadeleri kullandı: “Pandemi tüm dünyada sadece sağlığı değil ekonomiden eğitime, sosyal hayattan siyasete kadar insan yaşamının tüm alanlarını etkiledi. 2020 yılında ABD başta olmak üzere gelişmiş sanayi ülkeleri dünya piyasalarına 12 trilyon dolar likidite aktardı. Parayı artırıp faizi düşürdü. İnsanların daha fazla harcama yapmasını sağladı. Ancak 2021 yılında kapanma dönemi sona erince insanlar dışarıya çıkmaya başladı. Ertelenmiş taleplerini gerçekleştirmeye başladılar. Pandemi dönemindeki talep sıkışması bir anda açıldı. O likiditeyi kattığı gibi seller yarattı. Bu durum küresel düzeyde enflasyona yol açtı. ABD’de yüzde 6’nın üzerine çıktı. Ancak o ülkeler ne yaptılar? İlk olarak faizleri yükselttiler. Enflasyona karşı önlem aldılar. Biz faizleri düşürdük. Bunun iktisatla ilgisi yok. Bu sadece inat. Bir inatla bir ülkenin ekonomisini ateşe atıyorsunuz. Bunu başka açıklaması yok. Ülkemizde neden yüksek enflasyon var? Neden dünyada enflasyonda Arjantin'den sonra ikinciyiz? Arjantin yüzde 51, biz yüzde 49. Bu durumun tek sorumlusu siyasi iktidarın gerçekçi olmayan iktisat teorisiyle inadının sonucudur. Türkiye’nin gelir dağılımındaki eşitliğin bozulmasının temel nedeni uygulanan maliye politikalarıdır.”
İrfan Değirmenci ise “İki yılda malum Türkiye’de salgınla mücadeleden çok kriz yönetimi üzerine neler yapılmaması gerektiğini tecrübe ettik. Bugüne kadar karşılaşmadığımız bir kitleyle karşı karşıyayız. Doğruları duymak istemiyorlar, tamamen kapatmışlar kendilerini. Farklı bir dünyaları var. Topluma gerçekleri anlatmaya devam etmemiz lazım. Can söz konusu. Buradan nasıl çıkabiliriz, toplumu nasıl kurtarabiliriz, dinlemek istemeyenlere, üzerimize yürüyenlere rağmen nasıl çıkarız bu durumdan, bunu düşünmemiz gerekiyor” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!