Katılımcı anlayışla şekillendirilen ve “Çarşı birlikte güzel” sloganıyla hayata geçirilen proje çerçevesinde, DEÜ akademisyenleri tarafından 300 sayfalık bir rapor hazırlandı. Tarihinden fiziksel özelliklerine, ticari yapısından kültürel değerlerine kadar tüm yönleriyle Çarşı’nın fotoğrafını ortaya koyan raporda; tespit edilen sorunlar, bölgedeki potansiyeller ve ihtiyaçlar bir bir sıralandı.
Projenin ikinci etabı da yine ortak akıl ilkesi doğrultusunda düzenlenen iki ayrı çalıştayla başlatıldı. DEÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Tutku Didem Altun tarafından, sivil toplum örgütleri ile ilgili kamu kurumlarının temsilcilerine, Karşıyaka Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına ve Karşıyaka Belediye Meclisi üyelerine rapora ilişkin kapsamlı sunumlar yapıldı. Katılımcıların hem sözlü hem de yazılı görüşleri alındı. Anket formları dağıtılarak, belirtilen sorunların öncelik sıralamasına dair fikirleri ve çözüm önerileri soruldu. Bundan sonraki süreçte de DEÜ Mimarlık Fakültesi tarafından bir final raporu hazırlanarak, tüm görüş ve tespitler ışığında öneriler sunulacak ve Çarşı’nın revizyonu için bir vizyon ortaya konulacak. Bu raporun esas olacağı bir şartname ile Karşıyaka Belediyesi tarafından ulusal çapta ‘Kentsel Tasarım Yarışması’ açılacak ve uygulama sürecine geçilecek. Belediye ayrıca, bir ‘Çarşı Yönetmeliği’ hazırlayacak.
Çarşı’yı aklın ve bilimin ışığında, tarihi değerlerini koruyarak geleceğe taşımak istediklerini vurgulayan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Karşıyaka’nın simgelerinden biri olan Çarşı’yı daha çağdaş ve daha paylaşılır hale getirmenin yanında; kent kimliğini belirleyen değerlerini yaşayan, yaşatan ve geleceğe taşıyan bir yaşam merkezine çevirme kaygısıyla yola çıktık. Her alanda olduğu gibi şeffaf ve katılımcı bir tavırla hareket etmeyi temel edindik. Tüm iyi niyetimiz, samimiyetimiz ve kadrolarımızla yılların ihmallerini, yorgunluklarını gidermeye kararlıyız. Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ve değerli akademisyenlerimize katkılarından dolayı bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Hepimiz, gözbebeğimiz Karşıyaka’nın geçmişine saygılı, bugününe duyarlı, yarınlarına karşı sorumlu davranmak zorundayız. Bu anlayışla çıktığımız yolda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Yıldırım da “Çarşı sadece içinden gelip geçtiğimiz bir yer değildir. Çarşı bir yaşamdır, bir kültürdür. Tüm bölgeye hitap eden bir potansiyeli vardır. Bu anlamda bizim yaklaşımımız sadece fiziksel mekan düzenlemesi değildir. Her dönem bu konu gündeme gelmiştir; tabelaları düzeltelim, zemindeki kaplamaları elden geçirelim, birkaç binayı boyayalım denmiştir ama bizim yaptığımız böyle bir çalışma olmayacak. Bizim amacımız derinlemesine bir tahlil yaparak, Çarşı’nın özellikle tarihsel geçmişinden geleceğe bir köprü kurmaktır. Karşıyaka Belediyesi olarak bu süreci sonuna kadar götürmeye niyetliyiz” diye konuştu.
“Karşıyaka Çarşı Bölgesini Geliştirmeye Yönelik Çalışmalara Temel Olacak Analiz, Sentez ve Olası Mekânsal Gelişme Senaryolarının Oluşturulması” başlıklı projenin koordinatörü Prof. Dr. Tutku Didem Altun ise “Biz öncelikle tarihsel süreçteki Karşıyaka’yı ve Çarşı’nın bugüne nasıl geldiğini anlamaya çalıştık. Bölgenin çok ciddi bir tarihsel birikime sahip olduğunu, günümüze pek çoğu ulaşamamış olsa da bellekteki sürekliliğini hala koruyan mekanlar, hikayeler, izler bulunduğunu gördük. Esnafın ve halkın Çarşı’ya olan aidiyet duygusu çok yüksek. Bu her kentsel bölge için kolay sağlanabilen bir şey değil. Mutlaka korunmalı ve yaşatılmalı” dedi.
Saha çalışmalarıyla bölgenin tüm fiziki ve ticari yapısını haritaladıklarını, sorunları belirleyip çözüme yönelik önerilerini paylaştıklarını aktaran Prof. Dr. Altun, şöyle devam etti: “34 hektarlık alanı tüm yönleriyle, bilimsel kriterler altında derinlemesine analiz ettik. Öne çıkan en büyük sorun ‘karmaşa’ oldu. Bunun içerisinde işgaliye konusu yoğun şekilde öne çıktı. İşgaliye ticari hayatta hep var olmuş, ticaretin sokağa taşma ve halkla diyaloğa geçme biçimini ifade eden bir kullanım. Elbette bir şekilde olması gereken, varlığının ortadan kalkmasının tartışılamayacağı bir konu. Ancak mutlaka işgaliyelerin düzen altına alınması gerekiyor. Ayrıca işgaliye derme çatma formlar altında gerçekleştiğinde ve niteliksizleştiğinde, halkın yaşadığı sıkıntıların yanında, esnafın ve Çarşı bütününün marka değerine ve kalite algısına da büyük zarar veriyor. Dolayısıyla ticari hayatın potansiyelini düşüren bir sorun haline geliyor. Bununla birlikte tabela ve üst örtü kullanımlarında da birbirini tetikleyen sorunlar var.”
Raporda, bölgedeki bazı uygun noktaların alt meydan olarak düzenlenmesini önerdiklerini aktaran Prof. Dr. Tutku Didem Altun, ”Çarşı bölgesinde İZBAN hattı, sahil kesimi ve Osman Bey Parkı civarı dışında alanda neredeyse hiçbir oturma, dinleme ünitesi ve ilişkili kentsel donatı yok. Buradan hareketle potansiyeli olan, alt meydan ve dinlenme alanı olarak düzenlenebilecek 6 farklı nokta önerisi getirdik. Ayrıca, Çarşı bölgesindeki özellikle 19. yüzyıldan kalan mevcut tescilli yapıların yanı sıra çok nitelikli Cumhuriyet dönemi yapıları olduğunu da gördük. Ancak çoğu perdelenmiş, bakımsız kalmış ve değerlendirilememiş durumda. Bunlar içerisinden bir grubun tescilini önerdik. Dönemin nitelikli yapılarının, belirli mimari özellikleriyle alana karakter veren binaların varlıklarının sürdürülmesi ve öne çıkarılması gerektiğini vurguladık” diye konuştu.
Planlanan ve önerilen çalışmaların hayata geçirilmesi noktasında her kesimin desteğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Altun, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Geliştirmekte olduğumuz çalışmayı tüm tarafların görüşlerini katarak tamamlayacağız. Yani final raporumuzu da bu katılımcı süreci işleterek hazırlayacağız. Elbette bu kadar sorun ve ihtiyacı hemen çözüme kavuşturmak mümkün değil, mutlaka öncelikleri belirleyip bir etaplama yapmamız gerekiyor. Temelde bizim yapmaya çalıştığımız şey, tek hamlede uygulanacak bir proje ortaya çıkarmanın ötesinde, sürecin ilkesel çerçevesini belirlemektir. Bu süreç de sadece yerel yönetimin değil, tüm ilgili kamu kurumlarının, halkın ve esnafın sahiplenmesi ile doğru şekilde işleyebilir. En büyük temennimiz bunun sağlanması ve yaptığımız çalışmanın en doğru şekilde yaşama geçirilebilmesidir. Karşıyaka Belediyesi’ne ve destek veren herkese teşekkür ediyoruz.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!