Çevre örgütlerinin verdiği onurlu mücadelede her zaman yanlarında olduğunu belirterek sözlerine başlayan Genel Sekreter Sındır, “Çevre mücadelesinin, yaşam savunuculuğunun geleceğimiz, çocuklarımız, torunlarımız için, doğada var olan tüm canlı ve cansız yaşamın varlığı için çok ulvi ve özel bir mücadele. Bugün buradan bir kez daha geleceğine sahip çıkan insanlar olarak mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi vurguluyoruz. Kentlerimizin, kıyılarımızın, doğal yaşam alanlarımızın yağmalanmasına izin vermeyeceğimizi belirtiyoruz” dedi.
“SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ, İZİN VERMEYECEĞİZ”
Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği bir düzen için mücadele ettiklerini söyleyerek sözlerine devam eden Sındır; “Geleceğine sahip çıkan insanlar olarak bugün buradayız. Halkımızın, insanlığın ortak varlığı olan doğal kaynaklarımızın yolsuzluk ve kötü yönetim sonucunda ticari rant sağlama aracına dönüştürülmesine, yok edilmesine dün olduğu gibi bugün de seyirci kalmayacağız, izin vermeyeceğiz. Dünyamızı ve canlılarımızı tehdit eden sorunların çözülebilmesi için, yalnızca niceliksel büyümeyi dikkate alan ekonomi anlayışına, acilen son verilmeli. İnsanlarımızı içinde yaşadığı doğa ile bir bütün olarak ele almadığımızda, ekonomik anlayış, toplumun çevreyle uyumlu bir şekilde kalkınması ilkesine dayanmaz. Gelecek kuşaklara yönelik olarak, insanca ve sağlıklı yaşam koşullarını temin edebilmek için tüm kaynakların eşitlikçi ve adil bir şekilde kullanılması gerekmektedir” dedi.
“GENELGELERLE YÖNETİYORLAR”
Bugün Türkiye’nin genelgelerle yönetildiğini söyleyerek sözlerini sonlandıran Sındır şöyle konuştu: “Bu ülkede Anayasa’yı tanımıyorum, saygı duymuyorum diyen; yanı sıra ne kanun ne yönetmelik ne tüzük ne hukuku bir metin üzerinden değil bir bakanın imzaladığı, olur verdiği genelgelerle yönetme anlayışına karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Biz hukukun üstünlüğüne inanıyor, yargının bağımsız olması gerektiğini söylüyorsak, yasaları uygulayan ve vicdanıyla özgür düşüncesiyle yargıçların, savcıların, hakimlerin egemen olduğu bir yargı sistemini istiyorsak bu mücadeleye daha çok devam edeceğiz. Biz halkımızın, kadınlarımızın, gençlerimizin, burada olmayan olamayan yurttaşlarımızın sessiz çoğunluğun çığlığıyız. Yöremize, kentimize, ülkemize ve bir tane olan yeryüzüne sahip çıkacağız.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!