İzmirli genç yönetmene seyirciden geçer not

Bekir Aksoy, Melda Gür, Pelin Akil, Yeliz Şar ve Seyhan Şaşko gibi birbirinden yetenekli oyuncuların rol aldığı ‘Abim Geldi’ isimli tiyatro oyununu Marc Comelettı’nin kaleminden uyarlayan ve yöneten Bora Severcan, Aliağa’da gördüğü yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Aliağa Belediyesi’nin öncülüğünde ilk defa Tüpraş Halk Eğitim Merkezi’nde sahneye konulan ‘Abim Geldi’ oyununun seyirciden geçer not aldığını ve ayakta alkışlandığını dile getiren Bora Severcan, yönetmenliğini üstlendiği oyunu  şu sözlerle değerlendirdi: “Tiyatro yapmak, birbirinden kaliteli oyuncuları bir araya getirmek ve kafanızda kurduğunuz hayali doğru bir şekilde anlatmak gerçekten zor ve stresli bir iş… Biz  ‘Abim Geldi’  oyunumuza uzun süre çalıştık. Bilindiği üzere oyunumuz Marc Camoletti’nin yazdığı Boeing Boeing oyununun uyarlamasıdır. Oyunu uyarlarken farkı ögeler ekledik. Oyuna ait teorileri provalarda pratiğe dönüştürmeye çalıştık. Bu kavramda  bir yönetmen için işin en stresli tarafı da tasarladığınız tüm bu çalışmaların seyirciyle buluşma noktasında doğru olup olmadığını anlamaktır. Tüm bu süreci özellikle de prömiyerleri bir doğum gibi düşünmek lazım. Aliağa’da ilk defa sahneye koyduğumuz oyun tek kelimeyle harikaydı.1970’lerin Türkiye’sinde geçen oyunumuz kostümleriyle, dekoruyla ve oyuncularıyla muhteşemdi. Seyirlerimizin çok memnun kaldığını düşünüyorum. Zira oyunumuz dakikalarca ayakta alkışlandı. Seyircimizin takdiri bizleri gururlandırdı. Bu noktada tüm oyuncularımı, teknik ekibimi ve yardımcılarımı canı yürekten kutluyorum.”

 

Son dönemde yaşamın hemen her alanında başta ekonomi olmak üzere insanların çeşitli sıkıntılar yaşadığını ifade eden Severcan, “Sınır komşularımız savaşın içinde. Ülkemizde de zaman zaman olumsuz olaylar vuku buluyor. Kriz olacak mı olmayacak mı? Sorusu insanları adeta strese sokuyor. Öte yandan seçim zamanı yaklaştıkça gerginlik hat safhaya tırmanıyor. İşte tüm olumsuzlukların hakim olduğu bir dönemde insanların 2 saatliğine sıkıntılarını askıya alabileceği ve hiçbir şey düşünmeden,  gülerek deşarj olabilecekleri bir oyun yapmak istemiştik. Doğum yeri Aliağa olan  ‘Abim Geldi’ adlı oyunumuzla da bu hedefimize tam anlamıyla ulaştık” diyerek, serüveni Aliağa’da başlayan ‘Abim Geldi’ adlı oyununun başta İzmir olmak üzere Türkiye'nin hemen her bölgesinde sahneleneceğini müjdeledi.

 

Sanatın insan yaşamında ki önemine vurgu yapan Severcan, şöyle konuştu: “Sanat, bir toplumun hayatta kalması için gereken en önemli noktadır. Eğer sanat olmazsa insanlar kendilerini ifade edemezler, üzülemezler, mutlu olamazlar ve insani duygularını hatırlama noktasında zorluk çekebilirler. Bu nedenle de bir toplumda sanat mutlaka olmak ve korunmak zorundadır. Ayrıca toplum sanata teşvik edilmelidir. Bu anlamda Aliağa’da bizlere kapılarını açan,  sürekli sanayisi ile anılan Aliağa'nın ilk defa bu kadar yoğun bir şekilde kültür, sanat ile de anılmasını sağlayan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’a sanata ve sanatçıya olan desteğinden ötürü teşekkür ediyorum. Onun sayesinde Aliağa’da birçok insan 'Abim Geldi' gibi bir oyunu izleme fırsatını yakaladı. Bizde temsil noktasında oyunumuzu Aliağa’da en güzel şekilde sahneledik”

TÜRKİYE’DE TİYATRO DESTEKLENİYOR AMA…

Birçok dünya ülkesine göre Türkiye’de sanatın yeterince desteklenmediğini anlatan Severcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de sanata yapılan yardım incir çekirdeğini doldurmayacak kadar az. Ancak bu durumu Türkiye çerçevesinde değerlendirdiğimizde her ne kadar sınırlı olmuş olsa da, özellikle de tiyatroların bir şekilde destekleniyor olmasını takdire şayan olarak değerlendiriyorum. Bu noktada bizler verilen desteğin sürdürülebilir olmasını ümit ediyoruz. Çünkü özel tiyatroların teşvik edilmesiyle ülkemizde tiyatro adeta yeniden doğdu. İrili ufaklı birçok tiyatro kuruldu. Beğenip beğenmemek ayrı konu ama birilerinin çıkıp bir şeyler ortaya sunması özellikle de Türkiye gibi demokrasiyle yönetilen ülkelerde,  demokrasiyi canlı tutmak adına son derece önemlidir. Bu nedenle de Türkiye Cumhuriyeti Devlet’inin tiyatroya olan desteğinin artarak devam edeceğine inanıyoruz. Burada bize de büyük görev düşüyor. Aldığımız yardımları en doğru ve en güzel şekilde topluma sunmak zorundayız.”

 

‘Cool Medya’ olarak nitelediği Televizyonun çok ucuz bir eğlence aracı olduğunu öne süren Bora Severcan, şunları söyledi:  “İnsanlar televizyon izlerken günlük uğraşlarına devam edebiliyorlar. Örneğin bir kadın televizyon izlerken aynı anda bulaşık yıkayabiliyor. Bu nedenledir ki sinema ve tiyatro gibi sanatlar farklıdır. Çünkü sinema ve tiyatroyu izlerken sahneye odaklanırsınız. Tiyatro’yu  sinemadan üstün kılan özellik ise  oyuncuların canlı olarak seyircisine özel performans sergilemesidir. Elbet Televizyonlar için yapılan çalışmalarda çok büyük emekler harcanıyor ve gerçekten başarılı işlerde ortaya çıkarılıyor. Ancak biz ülke olarak birçok dünya ülkesinde olduğu gibi sinemamızı ve tiyatromuzu geliştirmek, hatta endüstriyelleştirmek zorundayız. Bunun içinde daha kat edeceğimiz çok yolumuz var”

 

Bugüne kadar birçok tiyatro oyununun yönetmenliğini üstlendiğini ve Türkçe ’ye çevrilen yabancı filmlerin yüzde sekseninde dublaj yönetmenliği yaptığını sözlerine ekleyen Severcan, “Sinema yönetmenliğin en üst kademesidir. Dolayısıyla gelecekte bir sinema projem var. Şuanda güzel bir senaryo peşindeyim. Ancak biraz zamana ihtiyacım var. Bu projemi hayata geçirmeyi çok istiyorum” diye konuştu 

 

Yetişen yeni nesli sanata davet eden ve tavsiyelerde bulunan Yönetmen Bora Severcan, “Sevgili gençler eğer en iyisi olacağınızı düşünüyorsanız sanatla ilgili bir mesleği seçin, hiçbir şey imkansız değildir. Her şey bir şekilde başarılabiliyor. Zira bu hayat cesurlar için,  korkaklar için değil” diyerek sözlerini noktaladı.