Genel kurul gündemine geçilmeden önce kürsüye gelen İZSU Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Özgür Akkavak 2019-2022 yılları arasında yükselen maliyet artışlarıyla ilgili genel bilgiler sundu. Toplantıda 1 Mart 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak ekli su ve atık su tarifeleri görüşülerek karara bağlandı.
Oturumun açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın çalışma arkadaşlarından Mustafa Necati’nin adını taşıyan bu salonda bu toplantıyı yapıyor olmanın gururunu taşıyoruz. Onun adını yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Halkımızla böyle tarife düzenlemeleriyle, fiyat artışlarıyla değil başka gündemlerle buluşmayı gönül isterdi. İnşallah o günleri de göreceğiz” dedi.
Muhalefet kredi kullanılmasını destekledi
Toplantıda Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi dördüncü faz projesinde kullanılacak kredi için İZSU Yönetim Kurulu’na yetki verilmesi konusu görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan oy birliğiyle gelen madde mecliste de aynı şekilde kabul edildi.
Yeni tarifeler oy çokluğuyla geçti
1 Mart 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak su ve atıksu tarifelerinin görüşülerek karara bağlanması da gündeme alındı. Madde oy çokluğuyla kabul edildi. Yeni tarife ve düzenlemeler hakkında konuşan Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Bülent Sözüpek, elektrik, akaryakıt başta olmak üzere birçok sektörde vatandaşa ve kurumlara yansıtılan zamları hatırlattı. İZSU’nun da ülke genelindeki bu zamlardan etkilendiğini vurgulayan Sözüpek, kurum giderlerinin her geçen gün arttığını söyledi.
“İZSU arıtma tesisi yapımında Türkiye’de tartışmasız lider bir kurum”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu da İZSU’nun faaliyetlerine değinerek “Halkımızın temiz suya daha rahat erişebilmesi için bir çaba ortaya koyuyoruz. Sayın başkanımızın da ortaya koyduğu temel düşünce bu. İZSU dediğimiz kurum Türkiye’de arıtma tesisi yapımında tartışmasız lider bir kurum. Elektrik tüketimimiz doğal olarak arttı. Bu kadar çok arıtma yaparsan maliyet artar. İçilebilir su üretiyoruz. Bakanlık verilerine göre kırsalda yüzde 95, metropolde yüzde 100 oranında içilebilir su üretiyoruz. Kayıp kaçak oranımızı çok aşağılara indirdik. Bunun için yüz milyonlarca lira yatırım yaptık. Bu kurum başka ne yapıyor? Dere ıslah faaliyetleri yürütüyor. Önemli. Sadece 2020 yılı içinde 63 kuyu açıldı. Bunun 62’si kırsal bölgelerde. Yıllık ortalama 25-26 milyon TL’ye mal olmakta bize bir kuyu. DSİ’nin sorumluluğunda olmasına rağmen yetki devri alarak biz bu kuyuları açıyoruz. Küçük Menderes Havzası’nda kuyulardan su alıyoruz. Bu da maliyetimizi arttırıyor” ifadelerini kullandı.
Elektrik şirketleri neden özelleştirildi?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yeni tarifelere ilişkin yaptığı değerlendirmede hükümetin de elini taşın altına sokması gerektiğini vurguladı. Özellikle elektrik fiyatlarıyla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Başkan Soyer, İzmir’de gelir seviyesi düşük vatandaşların durumu göz önünde bulundurularak da olsa yeni tarife uygulanmasından mutluluk duymadığını belirtti. Soyer şunları söyledi: “Gerçekten hükümetimizin de elini taşın altına sokması gerekiyor. Elektrik fiyatlarında bir düzenlemeye ihtiyaç var. Dört gözle onu bekliyoruz. Güneş ve rüzgar enerjisinden yararlanmakla ilgili çalışmayı sürdürüyoruz. Senede 300 gün güneş olan coğrafyadayız. Bundan çok daha fazla istifade etmemiz lazım. Tüm dünyada enerji fiyatlarında tırmanma var, doğru. Ama bu ülkelerin hiçbirinde enflasyon oranı yüzde 50’lere varmıyor. Enflasyonumuzdaki artış bizi rekortmen yapıyor. Elektrik şirketleriyle 26 Kasım’da ihale yaptık ve hiç kimse girmedi ihaleye. Bu elektrik neden özelleştirildi? Bu sorunun bir cevabının olması lazım. Biz niye ucuza elektrik peşinde koşuyoruz ki! Bu bir kamu hizmetiydi. Ve kamu, elektriği üretiyordu. Bundan niye vazgeçildi? Biz ayda 30 milyon lira tasarruf ediyoruz diye seviniyoruz bir de düşünün onlar ne kazanıyor. Bu bir zafer değil. Oy çokluğuyla böyle bir zam yapıyor olmamızdan hiçbirimiz mutlu değiliz. İzmir’de vatandaşlarımızın mümkün olsa en düşük değerlerle tüketim yapmasını diliyoruz. Bizim vazifemiz bu. O nedenle olabildiğince gelir düzeyi düşük olan vatandaşları düşündük. Diliyorum ki İzmirlilere çok daha düşük bedellerle tüketim yaptırırız.”
İnsani su hakkı uygulaması kabul edildi, tarım suyunda kademe kalktı
Mart ayından itibaren geçerli olacak yeni tarifeye göre hali hazırda 7,56 lira olan 1 metreküp su ve atıksu satış fiyatı, konutta 10 metreküpe kadar 9,83, 11 – 20 metreküp arası 11,70, “21 metreküp” ve üzeri kullanımlarda ise 21,89 olarak uygulanacak. Bundan sonraki aylarda uygulanacak fiyat tarifeleri ÜFE (Üretici Fiyatları Endeksi) esas alınarak düzenlenecek. Konut dışı aboneliklerde ise kademeli tarife sistemine geçilerek birinci kademe tarifede herhangi bir fiyat artışı uygulanmayacak.
İZSU insani su hakkını daha sağlıklı ve adaletli bir uygulama ile hayata geçirmek için yeni bir düzenleme daha getirdi. Buna göre özellikle dar gelirli, yardıma ihtiyaçlı olduğu tespit edilen vatandaşlara, şehit ailelerine ve gazilere genel uygulamalardan daha yüksek miktarda ücretsiz su verilecek. 10 metreküpe kadar kullanımın 5’te 1’i, 10 metreküpün üstündeki kullanımlarda ise tüketimin 2 metreküpü ücretsiz verilecek. Bu gruptaki tarifelerin ilk kademesine zam yapılmayacak ve eski tarifeler üzerinden ücretlendirilecek.
Ülke genelindeki fiyat artışlarından en çok etkilenen küçük esnafı desteklemek amacıyla daha önce kademe olmayan konut dışı tarifeler yeni düzenlemeyle birlikte kademeli olarak fiyatlandırılacak. Konut dışı aboneliklerde birinci kademe 0 – 10 metreküp olacak şekilde düzenlenerek bu tarifeye herhangi bir fiyat artışı uygulanmayacak.
Bununla birlikte tarım ve hayvancılıkla uğraşan aboneleri desteklemek amacıyla köy ve beldelerde uygulanan tarifelerde kademe uygulaması kaldırıldı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!