İzmir-İstanbul otoyolu ve İzmir-Ankara hızlı tren hattı tamamlandığında İstanbul ve Ankara’dan İzmir’e ulaşım 3.5 saate düşecek. Bu yatırımlar henüz tam olarak bitmemesine rağmen diğer büyük metropollerden İzmir’e göç başlamış durumda. Geçtiğimiz yıl resmi rakamlara göre 16 bin 129 kişinin İstanbul’dan İzmir’e taşınması İzmir’e olan ilgiyi gösteriyor.
Bütün bu gelişmelere paralel olarak İzmir rüzgâr enerjisi sektöründe de bölgesel bir çekim merkezi haline gelmiş durumda. Türkiye’de lisanslı rüzgâr enerjisi santrallerinin (RES) illere göre dağılımına bakıldığında toplam kurulu güç bakımından İzmir’in liderliği göze çarpıyor. Buna göre yaklaşık 12.000 MW teorik kapasiteye sahip İzmir’de kurulu güç 1.333 MW’a ulaşmış olup 2017 sonunda bu rakamın 1.500 MW’a ulaşması bekleniyor.
İzmir Türkiye'nin RES’lerden elektrik üretim üssü olmasının yanı sıra dünyanın en önemli rüzgar türbini ekipmanları üreticilerine de ev sahipliği yapıyor. Sektörün önemli oyuncularından Alman Enercon, ABD'li TPI ve Danimarkalı LM Wind firmalarının İzmir'deki toplam yaklaşık 1 milyon m2 alana sahip kanat üretim tesislerinde üç bin üzerinde kişi istihdam ediliyor ve dünyanın her yerine İzmir’de üretilen kanatlar gönderiliyor. Bu üç yatırımın toplam bedeli 200 milyon dolar civarında. Kanat üreticilerinin yanı sıra sektöre; kumaş, köpük, balsa gibi ara madde tedarik eden global firmalar da İzmir’i üretim merkezi olarak belirlemiş durumda. Aynı şekilde Türkiye’deki rüzgâr türbin kulesi üreticilerinin büyük bir bölümü İzmir’de bulunuyor. Global firmaların yatırım yeri olarak İzmir’i seçmelerinin en önemli nedenlerinden birisi İzmir’in bir limanlar şehri olması. İzmir’deki fabrikalardaki üretilen ürünler İzmir’deki 13 farklı liman üzerinden ihraç edilebiliyor. Ayrıca bölgede yapılan rüzgâr ekipmanları üretim yatırımları Ekonomi Bakanlığı tarafından öncelikli yatırımlar arasında görülüyor ve 5. Bölge teşvikleri ile destekleniyor.
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Genel Sekreter Vekili Sena Gürsoy konuyla ilgili düşüncelerini ‘İZKA olarak yenilenebilir enerji sektörünü İzmir’in geleceği için öncelikli sektörlerden birisi olarak belirledik. Bu kapsamda mali destek programları ile İzmir’de ilk kurulumların gerçekleşmesine vesile olduk. Aynı zamanda yabancı yatırımcıların bölgeye çekilmesi ve yerel firmaların kapasitelerinin artırılması için stratejiler ve eylem planları hazırladık. Yaptığımız çalışmalar neticesinde yenilenebilir enerji ve özelde rüzgâr enerjisi sektörünün İzmir’deki tüm aktörler tarafından benimsenmesini sağladık. Öyle ki Ege Ekonomik Forumunda Sayın Başbakanımızın yenilenebilir enerji sektörünü İzmir için öncelikli sektörlerden birisi olarak belirtmesi yaptığımızın çalışmaların ne derece yerinde olduğunu teyit eder nitelikteydi. Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın yaptığı 1 GW’lık YEKA ihalesini kazanan Siemens Gamesa firmasının ihale kapsamında yapacağı fabrikayı bölgeye kazandırmak için kendileri ile birlikte bir potansiyel tedarikçiler günü organize ettik. Bütün bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde artık İzmir’in rüzgâr enerjisi sektöründe sadece Türkiye’nin değil Doğu Avrupa ve Akdeniz hattının yeni çekim merkezi olduğunu söyleyebiliriz’ şeklinde belirtti.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!