İzmir Kent Konseyi’nin 18. Olağan Genel Kurulu Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yapıldı. Genel kurula, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı ve Kent Konseyi üyeleri katıldı.
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, ülkenin içinden geçtiği zor süreçlerin temelinde demokrasinin işlevini kaybetmiş olmasının yattığını söyledi. Özuslu, “Belki demokrasi kültürümüzün aldığı yaraları ekonomik krizdeki gibi günlük hayatımızda tecrübe edemiyoruz. Hayatımıza etkisini daha az gibi hissediyor olabiliriz. Ama durum bunun tam tersi. Demokrasimiz, popülist yönetim anlayışının elinde temel gerekliliklerini yitirmiş, hukukun üstünlüğüne olan inancımız kırılmış, uluslararası düzlemde güvenilirliğimiz sorgulanır hale gelmiştir. Tüm bunların kaçınılmaz sonucu olarak da içinde bulunduğumuz kriz her geçen gün derinleşerek hepimizi içine çekmektedir” diye konuştu.
“Kent konseyleri özerk yapıda olmalıdır”
Tartışmayı öğrenemediğimiz, birbirimizi dinlemediğimiz, çatışmacı dili kullandığımız her gün demokrasiden uzaklaştığımızı kaydeden Özuslu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yerel yönetimlerin birlikte yönetim algısıyla hareket ediyoruz. Kent konseyleri bizzat demokratik oluşumlar olma mecburiyetindeler. Toplumun örgütlenmesi açısından bir yasayla ve yönetmenlikle oluşturulan kent konseyleri artık hak ettiği değeri yasal dayanaklarıyla almalıdırlar. Kent konseylerinin güçlü olabilmesi için kendi bütçeleri olmalıdır. Eğer biz toplumun örgütlenmesini istiyorsak kent konseylerinin o toplumun sesi olduğunu hissettirmek istiyorsak kent konseylerini kendi bütçeleri ve özerk yapılarıyla bu kenti demokratik bir hayata hazırlayan kurumlar olmalıdırlar.”
Toplumsal cinsiyet eşitliği için fermuar sistemi
Kent konseyi seçimlerinde belirlenen isimlerde cinsiyet eşitsizliği olduğunu ifade eden İzmir Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı yürütme kurulunun da kararıyla bundan sonra İzmir Kent Konseyi içerisindeki bütün oluşumlarda bir kadın ve bir erkek olmak üzere fermuar sisteminin uygulanacağını söyledi.
“Gezi’yi savunan insanlara ihtiyaç var”
Kent Konseyi bünyesinde yeni meclisler kurulacağını da aktaran Akyarlı, “Bu ülkenin koşullarından doğan ve sivil toplumun taraf olması gereken çelişkili konulardan dolayı yeni meclisler kuruyoruz. Bunlardan bir tanesi İklim Değişimi ve Ekoloji (Gezi) Meclisi. Ülke baştan sona talan ediliyor. Bu yağmaya karşı direniyoruz. Sivil toplum burada bir taraf olmalı biz buna doğa ittifakı dedik. Bunun öncüsü olmalıyız. Gezi ruhuyla oluşan bir inisiyatif oluşturmamız lazım. Gezi Parkı’na küfredilen bir ortamda Gezi’yi savunan insanlara ihtiyaç var. Biz bu kenti yönetenlere güveniyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Başkan Vekili Mustafa Özuslu bir kent konseyi başkanıdır. Onlar bu deneyimlerini aktaracaklardır. Bunun dışında bir Muhtarlar Meclisi ve Tarım Meclisi kuracağız. Bugün tarımı yönetenler 'organize sanayilere yatırım yapın, tarımı boş verin' dedi. Biz buna karşı susacak mıyız? Özellikle kentimizde 'Bir Başka Tarım Mümkün' diyerek tarım sektörünün bu ülkenin yaşamsal gelişimini ileriye taşımaya çalışan bir yönetim varken biz sivil toplum olarak duracak mıyız? 'Bir Başka Tarım Mümkün' anlayışını destekleyen bir yapılanma içine gireceğiz” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından genel kurulda İzmir Kent Konseyi’ne bağlı Ekoloji Meclisi, Muhtarlar Meclisi ve Tarım Meclisi’nin çalışma esasları belirlendi. İzmir’in ve İzmirlilerin refahı için öneriler sunuldu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!