3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü münasebetiyle açıklama yapan İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Aslan, işitme kayıplarının doğuştan olabildiği gibi sonradan da gelişebildiğini, annenin hamileliği esnasında kullandığı ilaçlar, enfeksiyonlar, erken doğum, genetik bir takım özelliklerin doğumsal işitme kaybına neden olabildiğini belirtti.
'HAVALE GEÇİRDİ SAĞIR DİLSİZ OLDU' DENİLEN ÇOCUK SAYISINDA AZALMA
Günümüzde ailelerin daha bilinçlenmesi ve hastanelerde tarama testlerinin arttırılması ile doğuştan olan ya da 'havale geçirdi sağır dilsiz oldu' denilen çocuk sayısında azalma olduğunu belirten Doç.Dr.Aslan, “Artık işitme sorunu olan çocukların duyması biyonik kulak sayesinde mümkün olmaktadır. Böyle çocuklar biraz eğitimle normal bir çocuk gibi başarılı olabilmektedir. Duymayla ilgili en imkânsız gibi görünen kafa içinde yer alan tümör olgularında dahi artık tıp çaresiz değildir. Son yıllarda artık beyine yerleştirilen cihazlar ile çok iyi sonuçlar alınmaktadır” diye konuştu.
ZARDAKİ DELİNMEYE KOLAY MÜDAHALE
Geçirilmiş kulak enfeksiyonları sonucu oluşan zardaki delinmelerde artık hastanın kulak arkasından alınacak zar ya da kulak kepçesindeki kıkırdaklardan yapılacak yama ile daha dayanıklı yeni zarlar yapılabildiğini ifade eden Doç.Dr.Aslan, “ Kemikçikleri de kalmayan hastalarda ise yine kendi kulak kemikleri, kıkırdakları ve işitme protezleri kullanılarak artık duymayan hasta kalmamaktadır” dedi.
GÖRÜNMEYEN İŞİTME CİHAZLARI TERCİH EDİLİYOR
Dışarıdan göründüğü ve insanların tepkisinden çekindiği için işitme cihazı kullanmayan hastalar için, artık dışarıdan görülmeyen cihazların üretildiğini bildiren Doç.Dr.Aslan, “Dış kulak yoluna ya da orta kulağa takılabilme avantajı olan, FM ve bluetooth özellikleri olan, çınlamayı azaltan ve etraftaki gürültüyü azaltan özellikleri ile donatılmış hem kozmetik açıdan hem de hastaların yaşam kalitesinin artması bakımından işitme cihazlarını daha çok tercih etmektedir” şeklinde konuştu.
KULAK ÇINLAMASI ESKİSİ KADAR SORUN TEŞKİL ETMİYOR
Çınlaması olan hastalara ise bununla yaşamayı öğrenmesini söylemek yerine yeni geliştirilen kulağa yerleştirilen cihazlar, elektriksel uyarılar, psikolojik ve davranış tedavileri ile çınlamanın hastalar üzerindeki kötü etkilerinin de önüne geçilebildiğini söyleyen Doç.Dr.Aslan, “Dünyada ve Türkiye de birçok yerde uygulanan bu yöntemler artık İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de başarıyla uygulanmaktadır. İşitme kaybı olan hastalar tarama testlerinden sonra değerlendirilmekte ve her hastaya uygun tedavi ile yeni yaşamlarına duyarak ve konuşarak devam edebilmektedirler” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!