Başlattığı çevre yatırımlarıyla yerel yönetimler arasında özel bir yere sahip olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu ulaşımda da “yeşil devrime” imza attı. Büyükşehir Belediyesi, çevreci gemiler ve tramvay, metro, banliyö gibi raylı sistem projeleriyle başlattığı karbon salımını düşürme yönündeki adımlara, elektrikli otobüslerle birlikte yeni bir boyut kazandırdı. 20 adet elektrikli otobüs ile "Türkiye’nin toplu ulaşımda hizmet veren en büyük tam elektrikli” otobüs filosuna sahip olan ESHOT Genel Müdürlüğü, bu araçları yine kendi ürettiği elektrikle çalıştırıyor.
ESHOT’un Buca’daki atölye binalarının çatılarında toplam 10 bin metrekarelik alanda kurulan güneş enerjisi santrali, Ağustos 2017’de tam kapasiteyle enerji üretimine başladı. 7 aylık sürede 650 bin kilovat elektrik enerjisi üretilerek 300 bin liralık tasarruf sağlandı. Bu üretim değeriyle 8 bin ağacın bir günde filtreleyeceği miktara eşit olan 320 tonluk karbondioksit salımının da önüne geçilmiş oldu.
3 bin 680 adet fotovoltaik panelden oluşan güneş enerjisi santrali, yıllık yaklaşık 1 milyon 380 bin kilovat elektrik enerjisi üretecek. Böylelikle yılda ortalama 5 bin tonluk karbon salımının önüne geçilecek.
ESHOT'un elektrikli otobüsleri atölye, garaj ve son duraklar olmak üzere 12 noktada şarj ediliyor. Ayrıca üretilen elektrik, ESHOT’un Buca’daki atölye ve binalarında da kullanılıyor.
Akaryakıttan da tasarruf
İlk sefere başladığı 2 Nisan 2017’den bu yana 30 milyona yakın yolcu taşıyan elektrikli otobüs filosu sayesinde İzmir'in toplu ulaşımında 448 bin 788 litrelik akaryakıt kullanımından da tasarruf edilmiş ve 1203 ton karbondioksit salımının önüne geçilmiş oldu. Yaklaşık bir yıllık süre içinde akaryakıtla çalışan otobüslerin yaratacağı salımı temizleyebilmek için 30 bin 197 ağaca gereksinim duyulacaktı.
Ayrıca ESHOT bütçesinde ciddi bir pay alan yakıt, bakım, onarım ve işletme giderleri de, güneş enerjisi santralinin hayata geçmesiyle büyük oranda düşmeye başladı.
Güzel bir gelecek için
Avrupa Birliği Komisyonu bünyesinde oluşturulan ve temel amacı "küresel ısınmayla savaşan bir dünya için yenilenebilir ve temiz kaynakların kullanımını özendirmek ve desteklemek" olan Başkanlar Sözleşmesi’ne (Covenant of Mayors- CoM) 2015 yılında taraf olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, sözleşme gereği yereldeki tüm paydaşlarla birlikte 2020 yılına kadar sera gazı salımını en az yüzde 20 azaltmayı taahhüt etmişti. İzmir’in yerel yönetimi, raylı sistem yatırımları ve elektrikli otobüslerin sayısının artmasıyla birlikte fosil yakıt kullanımına bağlı karbon salımının önemli ölçüde azalmasını öngörüyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!