Sulanma şikayetine kuruluk tanısının hastaları şaşırttığına da dikkat çeken Opr. Dr. Akyol, “Kuru göz, kişinin yaşam kalitesini o kadar olumsuz etkiliyor ki çoğu hasta hayatlarının 3-5 yılını feda edip kuru gözü olmadan yaşamayı tercih edeceklerini ifade ediyor” dedi.
Son yıllarda kuru göz hastalığında ciddi bir artış kaydedildiğini bildiren İzmir Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Akyol, artıştaki mevsimsel faktörlere de dikkat çekti. Akyol, göz kuruluğunun esas bulgularının yanma, batma, kaşıntı şeklinde sıralandığını, yaz aylarında çevresel faktörlere bağlı olarak artış yaşandığını söyledi. Yaşın önemli bir faktör olduğunu kaydeden Dr. Akyol, şunları söyledi:
YAŞ ÖNEMLİ FAKTÖRDÜ AMA ARTIK GENÇLERDE DE ÇOK GÖRÜLÜYOR
“Yaşla birlikte yağ metabolizmasındaki salgı bezlerindeki fonksiyon eksiklikleri göz yaşını da etkiliyor, miktar ve kalite olarak bozuluyor. Kullanılan bir takım ilaçlar, tiroid hastalıkları, romatizmal hastalıkların tamamı bunların hepsinde kuru göz başlıca problem. Ama bunun dışında son yıllarda çok genç hastalarda da gözyaşı kuruluğu, eksikliği saptıyoruz. Saatlerce bilgisayar kullanma, televizyon seyretme nedenlerden bazıları. Bilgisayar karşısında göz kırpma refleksi azalıyor. Gün ışığından uzak kalıp sonra birden bire güneşe maruz kalma, klimalı ortamlar, sıcak nedeniyle daha fazla rüzgarda kalma, güneşte çok kalma diğer etkenler. Bu gibi nedenlerle altta yatan başka neden olmaksızın kuru göz bulgularını buluyoruz.”
HASTALARI ŞAŞIRTAN TANI
Gözlerdeki sulanmanın, “kuru göz” hastalığının habercisi olduğunu ama bilinmediğini belirten Opr. Dr. Filiz Akyol sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hastalarımıza sulanma var mı diye soruyoruz, ya da hasta göz sulanmasından şikayetle başvurduğunda gözünde kuruluk olduğunu söylüyoruz, inanamayıp çok şaşırıyorlar. Aslında göz kuruduğu zaman bir yanma ve batma hissiyle birlikte de aniden göz yaşarır ama bu refleks bir sulanmadır ve gün içinde normalde olması gereken rutin gözyaşı salgısından farklı bir salgı olduğu için de hastalar tarafından aşırı sulanma şeklinde tarif ediliyor. Kuru göz hastanın yaşam kalitesini etkiliyor. Kitap okurken, bilgisayar kullanırken devamlı göz kısmak, göz ovuşturmak yani net görmeyi sağlamak için sürekli bir çaba hastaya ciddi sıkıntı veriyor. İleri vakalarda özellikle yanma, batma , kaşıntı hissi o kadar yoğun oluyor ki hasta için çekilmez hal alıyor. Yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Öyle ki yapılan çalışmalarda hastaların bu sorundan kurtulmak için verdikleri yanıtlar çok önemli. Bu çalışmalarda çoğu hasta hayatlarının 3-5 yılını feda edip kuru gözü olmadan yaşamayı tercih edeceklerini ifade ediyor.”
Öte yandan Dr. Akyol, ortamın nemlendirilmesinin, ara sıra gözyaşı damlası kullanmanın yararlı olabileceğini söyledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!