Ege Orman Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu yaptığı açıklamada; “Ege Orman Vakfı’nı kurduğumuz 1995 yılında bugünkü kadar küresel ısınmadan, iklim değişikliğinden, ormansızlaşmadan, kuraklıktan söz edilmiyordu. Günümüzde, tüm dünyayı tehdit eden bir boyuta gelen küresel iklim krizi çağımızın en önemli sorunu haline gelmiştir. Çoğunlukla insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan karbondioksit gazının miktarını ifade eden karbon emisyonları bu krizin en önemli sebebidir.
Bildiğiniz üzere; sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu bir gelişme modeli olan sıfır karbon ekonomisine geçiş süreci toplumu oluşturan tüm kesimlerin üzerine ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bu hedefe ancak bireylerin ve kurumların sorumluluk aldığı aktif katılımcılık kültürü ile ulaşılacaktır.
Eğer tehlikeli iklim değişimlerinden kaçınmak istiyorsak, bizim acil olarak küresel ekonomiyi düşük karbonluya çevirmemiz gerekmektedir.
Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryasına sunduğu ulusal katkı beyanında, 2030 yılı itibarıyla baz senaryoda öngörülmüş olan 1.175 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri sera gazını %21 oranında azaltımla 929 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğerine indirmeyi hedeflediğini beyan etmiştir.
Düşük karbon ekonomisine geçiş için İş dünyası, STK’lar ve kamu iş birliği ile bu konuda daha hızlı aksiyon alınarak uygulamaya geçilmelidir.” dedi.
Özellikle iş dünyasının faaliyetlerinden kaynaklı karbon emisyonlarını azaltma sürecinde kamunun yaptırım gücü olan uzun vadeli mevzuatlarla yol göstermesinin önemine vurgu yapan Bakioğlu, “Doğayla uyumlu bir geleceğin şekillendirilmesinde kilit rol oynayacak olan iş dünyasıyla Ege Orman Vakfı’nın yürüttüğü iş birlikleri, hem doğa koruma hedeflerine ulaşılmasını hem de çevreyle uyumlu üretim süreçlerinin geliştirilmesini sağlamaktadır. Şu ana kadar doğa dostu kurum ve kişilerin destekleri ile 65 bin dekar alanda 10 milyonun üstünde fidan dikerek oluşturduğumuz karbon yutak alanı ile 4 milyon 110 bin ton karbon emisyonunu denkleştirdik. Gerçekleştirdiğimiz Ulusal ve Uluslararası pek çok proje ile bu konuda artan bir ivme ile çalışıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek için model olarak Güneş Enerjisi Sistemi tesis ettik. Sistem; İzmir ilinin şebekesine elektrik sağlayan Fotovoltaik Güç Sistemidir. Sistemin yıllık elektrik enerjisi üretimi yaklaşık 826.000 kWp.dir. Ayrıca yıllık 500.000 kg karbon (CO2) salımını önlemektedir.
Ege Orman Vakfı ağaçlandırma faaliyetlerini bilimsel çalışmalarla destekleyerek “Güneşten Ormanlar Projesi “kapsamında kurulan Güneş Enerji Sistemi, özgün katkı sağlayan ve güneş enerjisi alanında Karbon sertifikası elde edilen Türkiye’deki ilk karbon ticareti sertifikasyonu projesi oldu. Ege Orman Vakfı Güneş Enerji Sistemi’nin GOLD Standard Karbon Sertifikası doğrulanarak belgelendi ve ulusal / uluslararası karbon piyasalarında satışa sunuldu.
Ege Orman Vakfı, sertifikalardan elde ettiği katma değeri sera gazı salımını azaltacak teknolojilerin uygulanması ve yaygınlaştırılması, yeni orman alanlarının oluşturulması amacıyla kullanmaktadır.
Hepimizin etkilerini çok yakından yaşadığımız ve önümüzdeki yıllarda da yaşamaya devam edeceğimiz sera gazı emisyonlarından kaynaklanan iklim değişikliği olgusuna çözüm olmaya çalışmak, iş birliği ve dayanışma ile harekete geçmek, toplumun her kesiminin ve Ege Orman Vakfı’nın ortak paydasıdır. Küresel İklim Krizi ile mücadele konusunda farkındalık yaratmak üzere projelerimiz devam edecek. Bu mücadele kapsamında yıllardır olduğu gibi daha fazla ağaçlandırma daha fazla eğitim çalışması yaparak toplumda farkındalık yaratmaya, İnsanlığa ve gezegenimize verilen bir taahhüt olan ve tüm dünya için acil bir çağrı anlamına da gelen Küresel kalkınma hedefleri ile karbon nötr bir geleceğe ulaşma çabalarına katkı sağlamak üzere daha fazla çalışıp yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!