Kitabı hakkında bilgi veren Temelkuran, 1980 darbesinden önceki 3-4 ayı kapsadığı bir dönemde 8 yaşlarında olan Ali ve Ayşe adında iki çocuğun hikâyesini anlattığını ifade ederek “1980 döneminde geçen bir hikâyeyi yazmamın nedeni, dönemin etkisinin hala devam ettiğini düşünmem ve buna inanmam. O gün ki sellerin bugün ki çamurları getirdiğini düşünüyorum” dedi.
“Devir” romanının asıl hikâyesinin ise kuğularla ilgili olduğunu belirten Temelkuran, kitabın 1984 yılına ait gerçek bir hikâyeden yola çıkarak yazdığının altını çizdi. Temelkuran, “Ankara’da kurulan Seğmenler parkına, Kuğulu parktan birkaç kuğu alınıp getirilir. Daha sonra bu kuğular geri dönmek ister. Kuğulu parka geri dönmek için uçan kuğular yüksek binalara çarpıp düşer ve ölürler. Aynı yıl Türkiye tarihinde ilk kez Sibirya’dan göç eden kuğular orduda duraklıyorlar. O kuğularda Kuğulu Parka koyulmak için ameliyat ediliyor. Deniliyor ki, bu kuğular uçmasın, uçmasın ki diğer kuğular gibi oraya buraya çarpıp düşmesin, ölmesin” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN KANADINDAN BÖYLE BİR KEMİK ÇIKARTILDI”
Uçmalarını engellemek için ameliyat edilen kuğuların, kanatlarından uçmalarını sağlayan bir kemiğin çıkartıldığını söyleyen Temelkuran, “1980 darbesinde de ben Türkiye’nin kanadından böyle bir kemik çıkartıldığını düşünüyorum. Bu yüzden kitabın kapağında kuğu tüyleri var bu yüzden kitabın adı “Devir”. Sadece bir dönemi değil devreden bir durumu anlattığı için kitabın unutmak ve hatırlamakla ilgili sloganları var” dedi.
Kuğulara yapılan ameliyatlarla ilgili olarak arşivlerde bir belge bulduğunu belirten Temelkuran, “Bu belgenin sonunda şöyle yazıyordu. Bu ameliyat geçtikten sonra kuğularda uçma isteğinin ortadan kaybolduğu gözlemlenmiştir. Bu cümlenin 1980 ve sonraki dönemleri çok iyi anlattığını düşünüyorum. Bize bugün, bizim zaten uçamaya isteğimiz yok, zaten uçabilen kuşlar değilsiniz diye söylemeleri ya da bizim buna kendi kendimize inanmamızın temelinde, aslında vaktiyle geçirdiğimiz bu ameliyat olduğunu düşünüyorum” dedi.
“TÜRKİYE’NİN BİR UNUTMA TARİHİ VAR”
Türkiye’de bir unutma tarihi olduğunu söyleyen Temelkuran, “Ne zaman unutmayın ve hatırlayın dense arkasından hemen kolektif işlenmiş bir günaha atıf olacağı için insanlar, hatırlamak veya unutmak sözlerini duyar duymaz doğal olarak geriliyorlar. Bu ülkenin bir unutma tarihi olduğunu düşünüyorum. Bu tarih de bu ülkenin kuruluşu ile başladığını düşünüyorum. Yapılan her şeyin üzeri örtüldüğü için hiçbir şey yargılanmadığı için unutmayı öğrenmiş nesillerin giderek daha hızlı unuttuğunu düşünüyorum” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!