Sempozyumun açılışına Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Makbule Aşıkoğlu, EÜ Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Cemil Gürgün, Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, Prof. Dr. Fezal Özdemir, Prof. Dr. Işıl Karaarslan, Uzm. Dr. Gül Kitapçıoğlu, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Makbule Aşıkoğlu, “Günümüzde nano teknoloji ve moleküler görüntüleme sistemlerindeki gelişmeler tanı sürecini kısaltmış, hedefe yönelik tedaviler hastanın yaşam kalitesini arttırmıştır. Değerli hocalarımız melanom ve melanom dışı deri kanserleri ile alakalı son bilgileri sizlerle paylaşacaklar. Bu etkinliği düzenleyen Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu’na, düzenleme kuruluna ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“EGE, KAYITÇILIĞININ LİDERİ”
Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi ülkemizde kanser kayıtçılığının lider birimlerinden birisi. Bu işi başlatanlardan. Asistanlığımın ilk yıllarında acaba yurtdışındaki doktorlar neden bizden daha başarılı oluyorlar, neden bizden bir adım daha öndeler diye düşünmüştüm. Acaba teknolojileri mi bizden ileride, aldıkları eğitim mi daha kaliteli, oradaki hocalar daha mı yetenekli gibi sorular dönüyordu kafamda. Yurtdışına gittiğimde beni etkileyen en önemli şey, her şeyi kaydetmeleri oldu. Araştırmada, uygulamada ve hizmet alanında veri kayıt sistemini çok iyi kullanıyorlar. Bu nedenle bizden bir adım öndeler; doktorları bizden daha yetenekli olduğu, teknolojileri daha gelişmiş olduğu için değil. Ancak hala kayıt sistemi çok zorlandığımız bir konu. Çok iyi şeyler yapıyoruz, üretiyoruz ama bunları kaydetmiyoruz. Bu yüzden hocamı ve ekibini bu başarılı çalışmaları için kutluyorum” dedi.
Melanom hastalarında multidisipliner yaklaşım hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Fezal Özdemir, “Günümüzde melanom biyolojisindeki yenilikler ve bunların tedaviye yansımaları multidisipliner yaklaşımı zorunlu kılmaktadır. Eski yıllarda dermatologlar melanomu tanıdıktan sonra bunun ana tedavisi olan rezeksiyon için plastik cerrahiye ve daha ileri olgularda onkoloji kliniğine hastaları yönlendirirlerdi. Bugün ise bu yaklaşım değişmiştir. Multidisipliner yaklaşım modeli öne çıkmıştır.
Hepimizin amacı hastaları işbirliğiyle çok daha fonksiyonel ve doğru şekilde yönlendirebilmektir. Multidisipliner yaklaşımda pek çok kişi ve pek çok disiplin yer almaktadır. Bu işbirliği başarıyı arttırmaktadır. Türkiye’de, interdisipliner yaklaşım ilk kez Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde başlamıştır” dedi.
“İNSANLARDA EN SIK GÖRÜLEN KANSER DERİ KANSERİDİR”
“Melanom ve Melanom Dışı Deri Kanserlerinde Epidemiyoloji, Risk Faktörleri ve Korunma” konulu sunum yapan Uzm. Dr. Gül Kitapçıoğlu, “ İnsanlarda en sık görülen kanser deri kanseridir. Yılda 1 milyon yeni olgu rapor ediliyor. Her yıl dünyada 60 bin deri kanseri nedeni ile ölüm bildiriliyor. Bunların 48 bini melanom, 12 bini diğer deri kanserlerinden. Deri kanserinin tanımı; deriyi oluşturan hücrelerin anarmol, kontrolsüz büyümesi. Çoğu, güneş ve diğer kaynaklardan gelen ultraviyole radyasyonunun neden olduğu mutasyonlara bağlı DNA hasarı. Deri kanserinin yüzde 90’ı ultraviyole ışını nedeniyle yüzde 10’u da medikal anlamda radyasyon ve farklı kimyasallar sebebiyle ortaya çıkıyor. Tüm deri kanserlerinde açık ten, aşırı güneş maruziyeti, bronzlaşma ve solaryum yatakları özellikle vurgulanması gerek nokta. Her dönem televizyonlarda, internette bir güzellik anlayışı çok fazla ön plana çıkarılıyor. Şu anda da insanlar bronzlaşmaya dolayısıyla solaryuma rağbet gösteriyor. Ancak bu son derece tehlikeli. Solaryumun deri kanseri riskini yüzde 55 oranında arttırdığı göz ardı edilmemeli. Güneşin zararlı ışınlarından korunmaya özen göstermeliyiz. Şapka takmak, kapalı giyinmek, güneş gözlüğü takmak, güneş kremi sürmek gibi birçok korunma yönteminden söz edebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü Amerikan Kanser Birliği’de akılda kalıcı olsun diye “Slip! Slop! Slap! Seek! Slide!” sloganıyla, farkındalık anlamında filmlerle, kamu spotlarıyla bu olayı işliyor” dedi.
“Melanomda Klinik Özellikler ve Erken Tanı” konusunda konuşan Prof. Dr. Işıl Karaarslan ise “ Melanom deri kanseri en agresif ve tedaviye en fazla dirençli kanserlerden kabul ediliyor. Son yıllarda tedavide oldukça önemli gelişmeler oldu. Yine de melanom hastalarının, özellikle ileri evresinde olan hastalarımız açısından hala yaşam kalitesinde önemli sıkıntılar var. Melenomlar deri kanserlerinin az bir kısmını oluşturuyor. Fakat deri kanserlerine bağlı ölümlerin çok büyük bir kısmından sorumlu. Aynı zamanda ölümler diğer deri kanserinden kaynaklanan ölümlere oranla daha genç yaşta oluyor. Erken tanı bugün için hastanın yaşamını korumada en etkili yöntem” diye belirtti. (CÇ-MK/YA)
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!