IBM tarafından geliştirilen Watson adlı bilgisayarın aldığı tıp eğitiminin, onkolojik bir vakayı teşhis edebilecek noktaya gelmesi, gençlerin kendilerini ancak sanal ortamda online (çevrim içi) iken “sosyal” olarak tanımlamaları, gelecek yaşam ile ilgili pek çok algının değiştirilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor. İlköğretimde kendine yer bulan akıllı tahta uygulamalarından dokunmatik ekranların mobilya, beyaz eşya ve ev dekorasyonu yüzeylerine taşınmasına kadar pek çok gelişme gösteriyor ki, gelecekte yaşam alanlarını yaratan mimar ve içmimarlar için dijital sosyalliği dikkate almayan bir tasarım dünyası kendine yaşam alanı bulamayacak. Tüm bu gelişmelere uyumlu olarak yaşam alanlarını tasarlayacak olan İçmimarlara verilmesi gereken üniversite eğitiminin içeriğini 26-28 Haziran tarihlerinde St. Petersburg’da düzenlenecek olan World Conference on Design, Arts & Education’da sunacak olan İzmir Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Duman, İçmimarlık eğitim içeriğinin disiplinlerarası bir anlayışla Bilgisayar Mühendisliği, Sosyoloji, Psikoloji ve Grafik Tasarımı kapsayacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Sadece mimari bilgi yetmez
Microsoft’un 2050 vizyonunu içeren bir video izletilen İçöğrencilerinin gelecek için mesleki tanımlamalarının değiştiğini ifade eden Duman, “Disiplinlerarası bir anlayışla, bilgisayar mühendisleri başta olmak üzere, sosyolog, psikologlar ve grafikerlerle çok daha yakın çalışan kişiler olarak gelecekteki İçmimarlık mesleğini tanımlıyorlar. Bu da bize, şu an verdiğimiz eğitimin içeriğini dijital hayata uygun olarak geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor” dedi.
Dekorasyondan konforlu dijital yaşam alanlarına
Çevre kirliliği, aşırı kentleşme, aile yapısının giderek küçülmesi gibi nedenlerle yaşam alanlarının her geçen gün yataydan dikeye doğru değiştiğini ve küçüldüğünü, gelecekte yüzer yaşam alanlarına ek olarak yerle bağlantısı olmayan ya da en aza indirilmiş yaşam alanlarına daha fazla ihtiyaç duyulacağına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Duman, “Bir dönem İçmimari için dekorasyona indirgenen anlayış yeniden küçük mekanda en fazla konforu içeren, çevreye uyumlu ve dijital hayatın gereklerini karşılayan iç mekanlarının tasarlanmasına doğru değişiyor” derken, İçmimarlığın geleceğin en önemli mesleklerinden biri olacağını dile getirdi. Duman, fütüristtik anlayışla yüzen mekanlar, uzay otelleri gibi projeleri üniversite eğitimi sırasında tasarlayan İçmimar adaylarının gelecekte çevreye uyumlu, karbon salınımı daha az, konforlu ve dijital mekanların tasarlanmasında çok daha başarılı olacağını söyledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!