Deniz Polat, normalden 1 kromozom fazlaya sahip şekilde dünyaya gelen kişilerde görülen Down Sendromu’na sahip bir genç. Şu an 28 yaşında olan Deniz, çocukluk yıllarından itibaren ailesinin gösterdiği özen ve ilgi sayesinde, bugün tamamen bağımsızlığını elde etmiş bir birey olarak toplumdaki “engelliler muhtaçtır” algısını yerle bir ediyor.
Üç yaşında anaokuluna başlayan Deniz, gününün yarısını özel eğitim alarak, kalan yarısını da kendi yaşıtlarıyla kaynaştığı normal bir anaokuluna giderek büyümüş. Deniz’in eğitim süreci sadece bununla sınırlı kalmamış. Evde geçirdiği zamanlarda da ailesi onunla çok yakından ilgilenerek okullarda öğrendiği bilgilerin içselleşmesini ve sosyal hayata katılımının daha üst seviyeye çıkmasını sağlamış.
Öğretmenlerine öğreten bir çocuk
Deniz ilkokula başladığında ise öğretmenleri ciddi bir sınavla karşı karşıya kalmış. Türkiye’deki pekçok öğretmenin Down Sendromlu çocuklara nasıl yaklaşması gerektiğini bilmediğini belirten Deniz’in annesi Hülya Polat, oğlunun her şeyiyle yakından ilgilenmeyi sürdürerek öğretmenlerde de bu konuda bir farkındalık oluşmasını sağlamış. Deniz ilkokuldan mezun olurken öğretmenleri annesi Hülya Hanım’a “Biz sizden Down Sendromu ile ilgili çok şey öğrendik” diyerek şükranlarını dile getirmişler.
Ortaokul eğitimini de başarıyla tamamlayan Deniz, ardından lise eğitimini de tamamlayarak iş hayatına atılmış. Deniz’in tüm hayatı boyunca yanında olan ailesi, onun gündelik hayatıyla da yakından ilgilenmiş. Okulda kantindeki harcamalarından, günlük dolmuş giderlerine ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerine kadar her şeyi titizlikle takip eden aile onun kendini yaşıtlarından farklı hissetmemesi için büyük bir çaba göstererek oğullarını eğitmeye devam etmiş.
Başkanın “başdanışman”ı
Lise eğitimi sırasında stajyer olarak işe başladığı Karşıyaka Belediyesi’nde kendini çok sevdiren Deniz, belediyeden gelen talep doğrultusunda burada çalışmaya devam etmiş. 9 yıldır Karşıyaka Belediyesi’nin fotokopi biriminde çalışan Deniz, bugün gelinen noktada Karşıyaka Belediyesi’ndeki fotokopi makinelerin bakımından vatandaşların fotokopi ihtiyacının karşılanmasına kadar her işi yapabilen bir genç. Üstelik sadece kendisine verilen işi tamamlamakla kalmayıp, işlerin daha iyi bir sistemle ilerlemesi için önerilerde de bulunuyor. Şu anda Karşıyaka Belediyesi’nde uygulanan ve fotokopi giderlerinde ciddi bir tasarruf sağlayan “istek fişi” uygulaması da Deniz’in fikriymiş.
Deniz’in Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’la da arasında özel bir bağ var. Akpınar’ı bir abi gibi seven Deniz, ondan “Başkanımla aram çok iyi. Çok temiz kalpli bir insan. Onu çok seviyorum” diyerek bahsediyor. Belediye’de çalışan tüm engelli çalışanlara olduğu gibi Deniz’e de özel bir ilgi gösteren Akpınar da Deniz’i hiç yanından ayırmıyor. Deniz’den “O benim başdanışmanım” diye bahseden Akpınar, neredeyse belediyenin tüm etkinliklerinde Deniz’i de yanından ayırmıyor.
Bugün gelinen noktada Deniz, ekmeğini kendisi kazanan, gündelik hayattaki tüm işlerini tek başına yapabilen, arkadaşlarıyla sosyal aktivitelere katılan bir genç olarak “engelliler muhtaçtır” algısını yıkan bir hayat yaşıyor.
Salahattin Oytun İdel / Karşıyaka Haber
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!