Cumhuriyet Eğitim Müzesi yenileniyor

Milli Eğitim Bakanlığı'na ait İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nin restorasyondan önceki halinin görenlerin adeta içini sızlattığını bildiren Vali Toprak; “Şu anda hakikaten kültürümüzün, medeniyet ögemizin önemli bir yapı mimarisi içerisinde bulunuyoruz. Burası zaman içerisinde bir köşk olmuş, konut olmuş, daha sonra eğitim amaçlı Milli Eğitim tarafından okul olarak kullanılmış ve son olarak da kullanıldığı şekliyle Cumhuriyet Eğitim Müzesi olarak kullanılmış bir bina. Burada yılların yorgunluğu içerisinde binalarımızı, o kadimden gelen güzel eserlerimizi onarmamız, restore etmemiz gerekiyor. Biraz gecikmiş idik ve sizlerin de yayınlarıyla, arkadaşlarımızın ilgi ve alakasıyla birlikte bugün Cumhuriyet Eğitim Müzemizi geçmişten emanet olarak aldığımız şekle dönüştürmek üzere restorasyonunu gerçekleştirmek üzere buradayız.

 

Şu anda restorasyona başlanmış vaziyette. Umuyorum ki aslına uygun bir şekilde restore edilerek tarihimizin bu güne getirdiği eğitim teknolojilerini, eğitim hatıralarını, eğitim materyallerini ve önemli şahsiyetlerimizin de ilimize geldiklerinde ziyaret ettiklerinde gördükleri, oturdukları masalar da dahil olmak üzere burada iyi bir şekilde Cumhuriyet Eğitim Müzesi adı altında sergilenmeye devam edecek. Baktığımızda 2015 yılı 10. ayında Ekim-Kasım aylarında ihalesi gerçekleştirilmiş oldu, 600 gün süresi var ve 2017 yılının eğer bir gecikme olmaz ise 7. aylarında burası Cumhuriyet Eğitim Müzesi olarak açılmış olacak. Yaklaşık olarak bedeli 2.7 Milyon lira. Tabii ihale bedeli ve tenzilatı düştükten sonra 2 Milyon lira artı KDV gibi bir bedelle restorasyonu yapılıyor" diyerek çalışmalarla ilgi bilgi verdi.

 

 

"Şüphesiz ki bu restorasyonla birlikte arkadaşlarımıza şimdi talimatı verdik. Milli Eğitim Müdürümüz de burada, hızlı bir şekilde hemen buranın teşhir ve tanzimi konusundaki projemizi de başlatacağız. Bir taraftan binayı restore etmiş olmakla birlikte, diğer taraftan da fiziki olarak restorasyon bittikten hemen sonra teşhir ve tanzim ve düzenlemelerin projesi ve uygulamasını da gecikmeksizin buraya getirerek ilimize önemli bir müzeyi yeni şekliyle kazandırmış olacağız" diyen Vali Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önemi şu ki; hakikaten Cumhuriyetimizin öncesinde ve kuruluş yıllarında İzmir’de çok önemli yapılar mevcut. Tabii ki İzmir dediğimizde 8-10 bin yıllık bir tarihin ve geçmişin üzerinde bulunuyoruz. Ama içinde bulunduğumuz binanın 100 yılı aşkın bir geçmişi var ve hakikaten medeniyet değeri olarak baktığımızda da önemli bir eser.

 

Bu eserin içine de yine Cumhuriyetimizin öncesinden bugüne kadar çocuklarımızın eğitiminde, öğretiminde, öğretim hayatında bilfiil kullandıkları ve bunları yaşamak için, görmek için, geçmişten bugüne hatırayı yaşatmak için eğitimde öğretimde aklınıza gelen her bir materyali koyarak, sergide iyi bir şekilde izleyicilere, gezenlere, görenlere gösterilmiş olacak.

 

Ama hepimizi duygulandıran şu var; Atatürk yanlış hatırlamıyorsam 1934 yılında İzmir’e geldiğinde İzmir Erkek Lisesi diyoruz, Atatürk Lisesi diyoruz, orayı ziyaretlerinde oturdukları masa grubu var, o da burada şu anda emin ellerde muhafaza altında. O da burada Cumhuriyet Eğitim Müzesinde sergilenmiş olacak.

 

Tabii ki burada müze zamanında eserlerimiz onarıldıktan sonra sergilenebilmesi için arkadaşlarımız dikkatli ve hassas bir şekilde onları paketlerdiler ve muhafaza altında aldılar. Onların içerisinde hatırladığım kadarıyla camdan plaklar var. Bunlar çok özel nesneler. Onları da 9 Eylül Üniversitemizin Güzel Sanatlar Fakültesi var, onlara emanet ettik. Çünkü onlar bir taraftan eğitim materyalleriyle eğitim ve öğretimin bir unsuru haline getiriyorlar, bir taraftan da onların eğer kullanılabilecek yönleri varsa onları da iyi bir şekilde koruyarak geleceğe götürüyorlar"

 

 

Müzede sergilenecek materyallerin eşsiz olduğuna vurgu yapan Vali Toprak, "Onun dışında hakikaten eğitim öğretimde belki bizlerin de görmediği  20’li, 30’lu, 40’lı yıllarda eğitim nesnesi haline gelmiş, bugün modern yapı, modern elektronik yapı içerisinde gördüğümüz birçok aksesuarın, eğitim materyalinin baktığımızda çok eski ve o zamanki imkânlar içerisinde Cumhuriyetin kurulduğu, o imkânsızlıkların içerisinde eğitim ve öğretimin geleceğini, Türkiye’nin geleceğini inşa etmek üzere gençleri, öğrencileri yetiştirmede çok önemli materyaller kullanılmış.

 

Mesela tepegöz diyoruz, şu anki şekliyle slaytlar yansılar vesaire, ama onun gibi baktığımızda çok ilkel gibi gözüken ama şimdi hepimize nostalji gibi gelen alet ve edevatlar da var, onları da burada sergilemiş olacağız. Yani özet olarak, eğitimin ve öğretimin parçası haline gelmiş ama hepimizi gördüğümüzde duygulandıran, eskiye götüren, o yoksullukların yoklukların içerisinde Ülkemizin, Devletimizin, Cumhuriyetimizin, Milletimizin, devlet büyüklerimizin imkânsızlıklar içerisinde ülkemizi geleceğe götürmek üzere o sıkıntılar içerisinde oluşturdukları tüm eğitim materyallerini de burada halkımıza, İzmir halkına ve İzmir’i gezmeye gelen herkese, yabancı ülkelerden gelenlere, dıştan gelenlere ve içerden gelenlere de sergilemek istiyoruz.

 

İstiyoruz ki bir taraftan bu güzel medeniyet değerlerini restorasyonlarla ayakta tutarak sahip çıkalım, diğer taraftan da İzmir’i yaşayan şehir olarak, yaşanacak şehir olarak, bir müzeler kenti olarak adlandıralım. Çünkü burada kültür ve turizm de aynı zamanda bizim önemli hedeflerimizin olduğu bir alan. Bir şehri dışarıdan gelen yabancı ülkelerden ya da ülkemizin içinden gelenlerin gezip görmesine, ilgi alaka duymasına önemli olan bazı mihenk noktaları vardır. Bunlardan biri de kültür sanat faaliyetleridir ve müzelerdir. Dolayısıyla İzmir’deki müze sayısını artırmaya çalışıyoruz" dedi.