4 Ağustos'ta Gündoğdu meydanında yapılan, Demokrasi ve Cumhuriyet mitingiyle ilgili olarak "Muhteşem bir demokrasi şöleni oldu, İzmir yine kendisine yakışanı yaptı. İzmirliyiz yaparız sloganının ne kadar doğru olduğunu gördük. Bir kez daha işini gücünü, bağını bahçesini, tarlasını bırakıp, Gündoğdu da toplanan, oraya gelen gelen herkese bir kez daha yürekten teşekkürlerimi iletiyorum" diyen, Alaattin Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü.
DEVLET KİN VE ÖFKEYLE YÖNETİLEMEZ...
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Gündoğdu'da toplanan yüz binlere, devletin nefret ve intikam duygularıyla yönetilemeyeceğini,bunun büyük hata olacağını, aynı hataların tekrarlanmasının da demokrasi anlamında bizi bir yere götürmeyeceğini dile getirdi..Darbecilerin en ağır şekilde yargılanması gerektiğini ama bununda hukuk çerçevesinde olmasının şart olduğunu öfkeyle, kinle yargılamanın olmayacağını anlattı. Bu partimizin ve demokrasiye inanan insanların, Taksim manifestosunu meydanlarda kabul eden milletin ortak görüşüdür.
15 Temmuzdan önce Türkiye ciddi kamplaşma içindeydi, ciddi kamplaşma vardı. Özgürlüklerimizi tam olarak kullanamıyorduk, yaşam alanlarımıza müdahale ediliyordu, bir nefret dili hakimdi siyasette. Evet darbe girişiminden sonra tek yürek olduk ama bu gerginlik ortadan hemen birden bire kalkmıyor.Bunu yavaş yavaş ortadan kaldırmak lazım. Karşılıklı düzenlenen mitinglere katılımlarda bir tepkiyle karşılaşılması riski var. O nedenle biz buna daha uzun vadede çözülmesi gereken bir şey olarak bakıyoruz.İktidar partisinden bu konuda ciddi ısrar olunca genel başkanımızda böyle bir karar almıştır.Yalnız orda şöyle bir şey ver bizim darbeden öncede ciddi eleştiri ve uyarılarımız vardı. Darbe planları ortaya çıkınca uyarılarımızın ne kadar yerinde olduğu da ortaya çıktı. Ben milletvekiliyken soru önergesi vermiştim. KPSS'yi devre dışı bırakıp doğrudan diyanet üzerinden bütün kurumlara personel alınmasıyla ilgili önergelerimiz vardı.Yalnızca 5 bin kişi Milli Eğitim Bakanlığına yerleştirilmişti. Yine orduda yer alan şeriat, yada dini referanslara Türkiye'nin yönetilmesini isteyenlerle ilgili ordudan ihraçlara bu hükümet hep karşı çıktı, sonra da bunu kaldırdı zaten. Bu ordudan atılanlar "nerede, ne yapıyor şimdi" diye de soru önergemiz vardı. Neredeyse hepsinin AKP'li belediyelere, devletin bütün kurumlarına yerleştirilmişlerdi.Bunun resmen belgeleri var. Şimdi'de yine olağanüstü hal ilan edildi ve biz buna karşı çıktık. Kanun Hükmünde Kararnamelerle ülkeyi, yönetmek parlamentoyu by-pass etmektir. Biz bir an önce devlet kurumlarından yargıdan, ordudan bu yapılanmanın temizlenmesini istiyoruz, bunu destekliyoruz. Ama devlet yeniden yapılandırılırken, iki üç kişi oturup bunu yaparsanız, burada bir sıkıntı olur.Bir cemaatin temizlerken , bir diğerini bakanlıkları teslim ediyorsanız yine yanlış yoldasınız demektir.
BİZ HAKLIYIZ VE DOĞRUYU SÖYLÜYORUZ..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı'da düzenlenecek mitinge katılım kararı almasıyla ilgili görüşlerini de dile getiren Yüksel "Yenikapı mitingine gelince,Genel Başkanımız Yenikapı'ya bu gerginliklerin bitmesi nedeniyle gitmeyi kabul etti ama eleştirilerini de söylemekten geri durmuyor biliyorsunuz. Hassas özel bir dönem diye unu düşük düzeyde tutuyor. Ama oraya gidecek ve orada yapacağı konuşmada da bu sıkıntıları dile getireceğine inanıyorum. Şimdi bizim tabanımızdan, baskılardan, kamplaşmadan zarar görmüş insanlarımızdan bu katılıma tepkiler gelebilir. Şunu söylemeliyim ki, biz haklıyız, biz doğruyu söylüyoruz,biz her platforma çıkıp, bu doğruları söylemeli ve dile getirmeliyiz ki, Türkiye'nin ulaşamadığımız kesimlerine de ulaşabilelim. İktidarın yolu buradan geçiyor. O nedenle eleştirmek, genel başkanımıza kızmak yerine, bundan Türkiye adına nasıl yarar sağlanır ona bakmalıyız. Çünkü biz sosyal demokrat bir partiyiz adaleti, hukuku, özgürlüğü önemsiyoruz. Bizim iktidarımızda çok daha mutlu, dünya ile entegre olmuş bir Türkiye olacağına inanıyoruz, bunun içinde iktidar olmamız gerekiyor" dedi.
ZEYBEKÇİ'NİN SÖZLERİ,BİR DEVLET ADAMINA YAKIŞMADI
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi 'nin,darbe girişimi sırasında tutuklananlara ilişkin açıklamalarının bir devlet adamına yakışmadığını belirten CHP İl başkanı Yüksel "İlk defa burada söylüyorum, bir kaç gündür inanın içimde sıkıntı, ilk kez dile getiriyorum Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçinin tutuklananlarla ilgili açıklamaları oldu. "bir buçuk metrekare zindanlarda, kapalı dehlizlerde lağım fareleri gibi ölecekler, insan yüzü görmeyecekler, gün yüzü görmeyecekler" ve hainler mezarlığı gibi sözleri dile getirdi sayın bakan.. Bunla bir devlet adamına yakışacak sözler değil. Darbeciler en ağır cezaya hukuk çerçevesinde çarptırılırlar. Yani kimseye bir katile işkence yapmak gibi bir sistem dünya'nın demokratik ülkelerinde böyle bir sistem yoktur, işkence yoktur. İşkence insanlık suçudur .Bu arada darbe girişiminde, hiç bir şeyden haberi olmayan erlerimizi linç etmeye kalkanlar oldu, bunlara da göz yumulmamalı, bunları yapanlarda hukuk sistemi içinde yargılanmalıdır. 15 Temmuzda tankların önüne yatan, üstüne çıkan, darbeyi engellemek için sokağa çıkan vatandaşlarımızdan,polis ve askerlerimizden 240 kişi şehit oldu. Demokrasi şehitleri olan bu şehitlerimize de, ailelerine de sahip çıkılmalı" dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!