9 yılı aşkın süreyle fark edilmeyen dolandırıcılık vakası, Sayıştay denetimlerinde ortaya çıktı. Kurumun kasasından 3 milyon 337 bin lira çalınmasına neden olan olay, Sayıştay’ın 2016 yılı TRT denetim raporuna şu şekilde yansıdı:
“Kurumda avukat ve hukuk müşaviri olarak görev yapan bir TRT personeli, görev yaptığı dönemde mahkeme masraflarının karşılanması amacıyla kurum muhasebesinden çeşitli tarihlerde almış olduğu avanslar karşılığında ya da avans almaksızın 06.03.2007 – 18.05.2016 tarihleri arasında 9 yılı aşkın süreyle, kurumla ilgisi bulunmayan dava dosya numaraları yazarak ve çeşitli mahkeme vezneleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenmiş resmi bir belge izlenimi vererek sahte belgeler düzenlemek suretiyle ve dava dosyalarına bilirkişi, keşif ücreti, vb. ücretlerin yatırıldığı posta çeki hesabı kendi şahsi posta çeki hesabını kullanarak 3 milyon 337 bin 216 lira zimmetine geçirmiştir.
Olay 2016 yılı Mayıs ayı içinde mahkeme giderleri ile ilgili ödeneğin eksiye düştüğünün ortaya çıkması ile farkına varılması, mahkeme giderlerine ilişkin muhasebe kayıtları ile hukuk müşavirliğinin kayıt ve işlemleri arasında karşılaştırma yapılmasına imkan sağlayacak kontrol sisteminin bulunmaması önemli bir etken olmuştur.”
TRT’nin denetim eksikliğinden dolayı olayın bu kadar uzun süre fark edilmediğini belirten Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, kurum kasasından çalınan bu paranın halkın parası olduğunu ve bu paranın ilgili kişiden tahsil edilerek o kişinin gerekli cezaya çarptırılması gerektiğini söyledi.
2016 yılında 793 milyon TL’si elektrik enerjisi hasılat payı, 962 milyon TL’si de bandrol gelirleri olmak üzere diğer gelir kalemleri ile birlikte 2 milyar 154 milyon TL gelir elde eden TRT’nin şüpheli alacaklarına ilişkin de bilgi veren Atila Sertel, “TRT yönetimi, halktan kesilen paraları adeta har vurup harman savuruyor. Kurum, gelirinin yüzde 50’sini yani 1 milyar liradan fazlasını dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler adı altında dış yapımlara aktarıyor. Kurumun 2016 yılı sonu itibarıyla şüpheli yani tahsili zor alacaklarının toplam tutarı 161 milyon liraya ulaşmış durumda. Bu miktarın 159 milyon lirası TRT ile reklam sürelerinin pazarlaması anlaşması yapıp, taahhütlerini yerine getirmeyen bir reklam ajansına ait. Türkiye’de çok sayıda kurumsal ajans bulunurken, dolandırıcı bir ajansla sözleşme imzalayanlar da bunun hesabını vermelidir. Halkın parasının her bir kuruşu için çok dikkatli adımlar atması gereken TRT yönetimi, ne yazık ki bunu yapamıyor. Halkın parasını kendi yandaşlarına bol kepçe dağıtıyor, denetim eksikliği nedeniyle dolandırıcılık vakaları da her geçen yıl artıyor” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!