Karşıyaka sokaklarında esnaf ve pazar ziyaretleri gerçekleştiren, demokratik kitle örgütlerinin konuğu olan Tugay, yurttaşlarla sohbet etti, 2. tur Cumhurbaşkanlığı seçimleri için artık günleri değil, saatleri saydıklarını söyleyerek, seçim yasaklarına kadar alanda olacaklarını belirtti.
28 Mayıs seçimlerinin Türk demokrasi tarihinin bir kilometre taşı olacağını ifade ederek sözlerine başlayan Tugay, “Türkiye’nin, insanlarımızın şu anda demokrasiye ihtiyacı var, adil bir yönetime ihtiyacı var. Adil ve doğru bir seçim yapılsa yüzde 100 eminim kazanacağımıza. Hiçbir şüphemiz yok. Aksi duruma izin vermemek için halkın iradesinin sandığa güvenli ve şeffaf bir biçimde yansıması için pazar sabahı ve gün boyu sandık başında, akşam da sandık peşinde koşacağız. Son ana kadar seçim güvenliği için çalışacağız. Artık günleri değil saatleri sayıyoruz” dedi.
Yandaş basına yüklenen, TRT ve Anadolu Ajansını eleştiren Tugay, “Bütün televizyon kanallarını teker teker ele geçirdiler, bütün gazeteleri teker teker ele geçirdiler. Sosyal medyayı kullanıyorlar. Her seçim döneminde çok takipçili olan sosyal medya hesaplarını ya satın alıyorlar ya da onlardan hizmet satın alıyorlar, reklamlarını yaptırıyorlar. TRT ve Anadolu Ajansı gibi devlet kurumlarıyla birlikte, medyanın yüzde 90’ı da hükümetin etkisi altında. Halkımız bunu görmüyor mu? Her alanda her anlamda her şeye baskı uygulayan ve insanları özgür bırakmayan, daha doğrusu tamamen susturan bir devlet anlayışı var. Biz buna ses çıkarmayacak mıyız? Ben Türk Milletinin ferasetine ve seçmenin bu manipülasyonlara kapılmadan doğru tercihi yapacağına yürekten inanıyorum. Bu seçimlerde demokrasi kazanacak. CHP’nin terör ile ilişkilendirilmesine dair yapılan kara propaganda toplumda karşılık bulmadı, bulmayacak. AKP devletin imkanlarını sonuna kadar kullanan bir parti ve bunu tarih yazacak” diye konuştu.
CHP’nin dil, din, ırk ayrımı yapmadan yurttaşların eşitliği temelinde bir anlayışı bir asırdır sürdürdüğünü söyleyen Tugay, “CHP, bağımsızlığımız ve geleceğimiz için dil, din, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin bizi millet çatısı altında birleştiren, Cumhuriyetimize ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir partidir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde toplumun tüm kesimlerine bolluk, bereket, mutluluk, barış ve adalet gelsin diye seçimleri kazanmak istiyoruz. Türkiye'nin demografisinin değişmesine izin mi vereceğiz? 10 milyonun üzerindeki mültecinin neden ülkemizde olduğunu sormayacak mıyız? Biz Türkiye'nin Türkiye Cumhuriyeti olarak kalmasını istiyoruz. Bugün ülkemiz, tarihinin ekonomik anlamda en kara günlerini yaşıyor. Bu duruma pazar günü “dur” dedik, dedik; yoksa işin sonu nereye gider kimse bilemiyor. Gerçek bir demokrasi, büyüyen ekonomi ve hakça bölüşüm için sandığa gidelim” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!