Depremin olduğu tarihi bir dönüm noktası olarak düşünmek gerektiğini belirterek, “Bundan sonrası için daha etkili önlemler alarak eksiklerimizi ve yanlışlarımızı görüp düzelterek devam etmek zorundayız” diye konuştu. Deprem öncesinde kentin genel bina envanterini yapmayı planladıklarını, bu çalışmayı hızlandıracaklarını kaydeden Tugay, şunları söyledi: “Deprem münasebetiyle aslında bizim yapmayı düşündüğümüz kentin genel olarak bina envanterini çıkarmak, depreme dayanıklılık testini tüm binalara uygulamak ve zemin analizlerini yapmaktı. Bu yaşadığımız kötü olaydan sonra bunu hızlandıracağız. Burada meslek odalarından, devletin diğer kurumlarından, belki de üniversitelerden yardım isteyeceğiz. Onlarla birlikte Karşıyaka’daki tüm binaları taramadan geçireceğiz. Bunu yapmak zorundayız.”
Deprem sonrasında radikal karar almadığını, ancak deprem yönetmeliği öncesi binaların güven vermediğini ifade eden Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha eski binalarda dayanıksız olanlar var. Onların yenilenmesiyle ilgili zorlayıcı tavrımız yoktu. Ama bunu yapmak istiyorum. Binaları dayanıksız olanlardan yenilemelerini isteyeceğim. Ayrıca özellikle ‘zemini kötü olan yerlerde yüksek yapılaşmaya izin vermeyelim’ diye bir düşüncemiz vardı. Bu düşünce, deprem sonrasında sağlamlaştı, güçlendi. Zaten öyle bir karar da almıştık. Karşıyaka’da binaların en fazla 8 kat olmasıyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yazı yazmıştık. Karşıyaka yüksek yapıların kenti olmamalı. Bu arada ne yazık ki depreme karşı yeterli hazırlıkta değiliz. Belediyeden çok, genel ülkemizi kast ediyorum. Ne insanlarımız, ne kamu kurumlarımız ne sivil toplum kuruluşlarımız hiçbir felaket senaryosuna hazırlıklı değil. Bu depremi çok şükür ki ucuz atlattık. Daha felaket bir şeyle karşılaşabilirdik.”
Depremin Karşıyaka açısından bazı sevindirici ve teselli verici tarafları olduğunu belirten Tugay, şöyle devam etti: “Bir tanesi gündüz saatlerinde olması, diğeri depremin binaların nispeten dayanacağı şiddette kalması. Biraz daha şiddetli bir deprem çok daha büyük bir felakete yol açabilirdi. Böyle bir şey olmaması Karşıyaka açısından teselli edici. Ayrıca can kaybı ve yaralanma olmaması da bir diğer tesellimiz. Depremin ardından biz erken dönemde yapmamız gerekenleri yaptık. Öncelikle kentin düzenini sağlamak, dışarıda konaklamak durumunda kalan insanlara destek vermek için gerekenleri yapmak gibi. Bunun için afet durumu için hazırlanmış olan çadır deposu vardı. İhtiyaç olan yerlere 100 büyük, 75 küçük çadır kuruldu. Bunların çoğu ilk gece halk tarafından kullanıldı. Bir kısmı tedbir amaçlı yerleştirildi ve kaldı. İlk gece insanlar gece yarısında evlerine çekildiler. Ama dışarda yine kalanlar oldu. İkinci gece biraz daha farklı bir grup kaldı. Bunlarda daha çok evlerindeki hasarı ciddi gören, tedirgin olan insanlardı. İkinci gün daha iyi organize olduk ve yemek, çorba, çay, bazı temizlik malzemeleri dağıtabildik. Battaniye desteği verebildik. Talep edilen başka ilave yardım malzemelerini dağıttık. Organize olduk. Eş zamanlı olarak ilk günden itibaren hasar görmüş binaların teknik açıdan değerlendirilmesi i için arkadaşlarımız çalışmaya başladılar. Her geçen gün ekibi kalabalıklaştırdık. Beklenilenin oldukça üzerinde bildirim oldu. İlk başta binaların hasarlı olmadığına dair bir düşünce vardı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile işbirliği içinde çalışıyoruz. Hepsiyle ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Taşıyıcı sistemlerinde riskli tespit edilen binalar şu anda kullanıma kapatılıyor.”
Öte yandan Başkan Tugay, deprem sonrasında 3 bin 442 yapı ile ilgili ihbar aldıklarını, şu ana kadar 322 binanın incelendiğini ve yapılan incelemelerde 17 binanın ağır hasarlı, 28 binanın orta hasarlı, 108 binanın hafif hasarlı ve 169 binanın da hasarsız olduğunun tespit edildiğini söyledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!