4 gün boyunca Gediz’in 401 kilometrelik yatağında incelemelerde bulunan Soyer, yürüyüşünü akarsuyun Körfez’le buluştuğu Foça’da noktaladı ve burada kurtuluş reçetesini içeren 12 maddelik deklarasyon açıkladı.
Soyer, “Ne kadar kirleten varsa Gediz'i, hepsiyle ilgili suç duyurularında bulunacağız, hepsiyle ilgili davaları açacağız. Bu vatan, bu Gediz sahipsiz değildir” dedi. Tunç Soyer’e belediye başkanları, CHP örgütlerinin temsilcileri ve doğa gönüllüleri destek verdi.Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Körfezi'ne akan Gediz Nehri’ndeki kirlilik kaynaklarını tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla başlattığı havza turu kapsamında 4 gün boyunca Ege’nin can suyunu kirleten kaynakları yakından inceledi. Başkan Soyer, tur sırasındaki incelemelerinde tarımdaki hatalı uygulamaların sonucu oluşan susuzluk sorununa, kuraklığın yarattığı tahribata ve son birkaç yıl içinde kurumaya yüz tutan göllerin durumuna da dikkat çekti.
1. Gün - Gediz’in Murat Dağı’ndaki kaynağından içilen su
Başkan Soyer, turun ilk durağında Çukurören Havzası’ndaki Kesiksöğüt çeşmesini inceledi ve ardından Gediz Nehri’nin doğduğu Murat Dağı'ndaki Karapınar Şelalesi'ni ziyaret etti. Kaynağa kadar giderek buradan su içen Soyer, gördüğü manzara karşısında adeta büyülendiğini ifade ederek “Burada mucizeye tanıklık ediyorum. Dünyanın belki de en güzel noktalarından birindeyiz. Olağanüstü güzellikte. Bütün görkemiyle ortaya çıkmış ve bunu görmek bizde olağanüstü duygular uyandırıyor. Muazzam bir güzellik. Milliyetçilik, yurtseverlik, yaşadığın toprağa, ağaçlara, suya ne kadar sahip çıktığınla ölçülür. Benim için milliyetçiliğin en temel ölçüsü budur” diye konuştu.
Kirlilikle ilk tanışma
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Nehri’ne atıkların karıştığı ilk nokta olarak bilinen Fırdan köyünde de incelemelerde bulundu. Başkan Tunç Soyer, daha sonra organize sanayi bölgelerinin kirlettiği dereleri inceledi. Gördüğü o muhteşem güzelliğin hafızasında hala çok taze olduğunu dile getiren Başkan Soyer “O görüntüden bir kaç saat sonra yatağında akan bu zehri görüyoruz. Hakikaten insanın içi parçalanıyor. Çok üzücü. Bir tek şeye inanıyorum ve umutlanıyorum. Bu kirliliği durdurursak, bu nehir ve bunun yarattığı ekosistem kendini toparlayarak iyileştirebilir. Bu mümkün” dedi.
2. gün – Elektrik parası ödememek için çalıştırılmayan arıtma tesisleri
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Gediz Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen kaynakları tespit etmek için başlattığı turun ikinci gününde çarpıcı gerçeklerle karşılaşıldı. Uğradığı her yerde halkın şikayetlerini dinleyen Başkan Soyer, “Var olan arıtma tesisleri çalıştırılmıyor. Çünkü elektrik parası ödemek istenmiyor. Sadece elektrik parası ödememek için arıtma tesisini çalıştırmayan işletmelerle biz bu nehri kurtaramayız. Kanal İstanbul denilen şeyin maliyeti ile 50 tane Gediz temizlenebilir” dedi.
Başkan Tunç Soyer, Murat Dağı’ndan doğan, geçtiği 401 kilometrelik hat üzerindeki tarım alanlarına can veren aynı zamanda İzmir'in içme suyunu besleyen Gediz Nehri ve havzasındaki inceleme turunun ikinci gününe Uşak'ta başladı. “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla kirliliğin kaynağını yerinde görmek ve çözüm önerileri geliştirmek isteyen Başkan Tunç Soyer, Güneli Köyü içerisinden akan deredeki kirliliği inceledi. Ardından Manisa’nın Kula ilçesinde 5 milyon yaşında olduğu tahmin edilen peribacalarını gezdi. 2013 yılında UNESCO Global Jeoparklar listesine giren ve UNESCO belgesi almaya hak kazanan Türkiye'nin ilk jeoparkındaki evsel atıklardan kaynaklı kirliliği yerinde gözlemleyen Soyer, çöp transfer merkezinin bulunduğu doğal mirasta yaşanan kirlilik karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
Kütahya'nın Murat Dağı eteklerinden doğan Gediz Nehri'nin kaynağına gittiklerini, cam gibi berrak bir su gördüklerini de ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Aşağı indikçe o berraklıktan eser kalmadığını, suyun artık simsiyah aktığını gördük. Hemen yanı başında arıtma tesisi kurmuş organize sanayi bölgeleri var. Belediyelerin arıtma tesisleri var. Arıtma tesisine gidiyorsunuz, çıkış suyunu gösteriyor. Pırıl pırıl. Ama arıtma suyunun deşarj edildiği deredeki noktaya bakıyorsunuz siyah su akıyor. Çünkü tesis var ama çalıştırmıyorlar. Neden? Çünkü elektrik parası ödemek istenmiyor. Bu kadar ucuz olmamalı. Sadece elektrik parası ödememek için arıtma tesisini çalıştırmayan işletmelerle biz bu nehri kurtaramayız” diye konuştu.
“İzmir’in içme suyu kaynakları zehirleniyor”
Gediz Nehri'nin sadece tarımsal üretim için su akıtan bir nehir olmadığını aynı zamanda İzmir'in içme suyu kaynaklarını beslediğini belirten Başkan Soyer, “İzmir'in 180 milyon metreküp içme suyu Gediz havzasından beslenerek geliyor. Bütün havzanın içme suyu kaynakları da Gediz'den besleniyor. Bir yandan elektrik parası ödememek için onu zehirlerken, bir yandan da içtiğimiz suyla kendimizi zehirliyoruz. Ektiğimiz sebze, meyve ile kendimizi zehirliyoruz. Artık uyanmanın vakti geldi” dedi.
“1 milyar 500 milyon liraya temizlenmesi mümkün”
Başkan Tunç Soyer, 1 milyar 500 milyon liraya Gediz'in tamamen temizlenmesinin mümkün olduğunu belirterek, “Ne kadar eksik arıtma tesisi varsa hepsi yapılacak, hepsi elektrik parasını ödeyecek. Kanal İstanbul denilen şeyin maliyeti ile 50 tane Gediz temizliyor. 50 Gediz’i temizlemek için kaynak aktarmaya karar veriyorsunuz. Peki, 50 Gediz’i temizlemek mi daha önemli yoksa bir kanal açmak mı önemli” diye konuştu.
Yurttaşların kuraklık çığlığına ses verdi
Başkan Soyer, Marmara Gölü Sulak Alanı'na da gitti. 20 bin kuş türünün barındığı, 2 bin kişinin de balıkçılıkla geçindiği Marmara Gölü'ndeki kuraklığı inceledi. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Üretim ve Değerlendirme Kooperatifi yetkililerinden bilgi alan Soyer, daha sonra Salihli ilçesine bağlı Tekelioğlu Köyü sakinleriyle buluştu. Göldeki kuraklıktan dolayı mağduriyet yaşayan köylüler, Başkan Soyer'i ellerinde 'Su yoksa hayat yok, toprak yoksa su yok, ağaç yoksa toprak yok, su yoksa insan yok', 'Balıkların kaçacak başka yeri yok', 'Binlerce kuş ve balığın çığlığına ses verin' yazılı dövizlerle karşıladı.
“Elimizden gelen fedakarlığı yapacağız”
İzmir'e su veren Gördes Barajı'nın köye çok yakın olduğu halde buraya su vermediğini ifade eden Soyer, “Bunu çözeceğim. İzmir'e döner dönmez bununla ilgili ne gerekiyorsa yapacağım. İçiniz rahat olsun. Buna seyirci kalmayacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen fedakarlığı yapacağız” diye konuştu.
Gördes Barajı’nda inceleme
İkinci gün programını İzmir'in içme suyunun bir kısmını karşılayan Gördes Barajı'ndaki incelemeleriyle tamamlayan Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “Burada da içimizi burkan bir tablo ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki yüzde 6,5 seviyesinde su tutuyor. 440 milyon metreküp kapasiteli ama sadece 46 milyon metreküpü var ve bunun 16 milyon metreküpü kullanılamaz durumda. İklim krizi küresel ısınmayı artırarak su kaynaklarını azaltırken, biz de buna uyumlu ve buna çare üretecek projeler geliştirmek zorundayız. Bunu yapacağız.”
3. gün - Turgutlu’da OSB isyanı
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen kaynakları tespit etmek için başlattığı turun üçüncü gününde gördüklerine isyan etti. Başkan Soyer Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki organize sanayi bölgesinin atıksuyunun arıtılmadan sulama kanalına deşarj edildiği noktada “Burada bir katliam var” dedi. Başkan Soyer, dereleri kirletenlere karşı hukuk mücadelesi başlatacaklarını duyurarak yurttaşlardan bu davalara sahip çıkmalarını istedi.
Turgutlu ilçesindeki organize sanayi bölgesinin atıksuyunun arıtılmadan sulama kanalına deşarj edildiği noktada açıklama yapan Soyer, “Şu anda çok açıkça, çok küstahça ve bütün insanları, doğayı yok sayarak, herkesin zehirlenmesi pahasına, kar elde etmek için muazzam bir tahribatla karşı karşıyayız. Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi'nin atıklarını deşarj ettiği noktadayız. Atıkların deşarj edildiği yer sulama kanalı. Vatandaşın tarımsal sulama yapması için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kanala, atıklarını boşaltıyorlar” dedi. Dereye deşarj edilen zehirli suyun, tarım suyuyla birleşerek verimli ovalara ulaştığını, bu suyla sebze yetiştiğini anımsatan Soyer, şöyle devam etti: “Zehirli suyla yetişen sebzeler, insanların sofrasına gidiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu kadar aleni, bu kadar küstahça, bu kadar pervasızca yapılan bir katliama seyirci kalamayız. Büyük bir felaket aleni devam ediyor. Dereyi kirletenler hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bunun bedelini ödetmek için, bu verdikleri zararın tahribatını ortadan kaldırmak için elimden ne geliyorsa yapacağım.”
Soyer, Gediz Nehri’yle birleştikten sonra İzmir Körfezi'ne akan Alaşehir Çayı’ndaki kirliliği de inceledi. Köy kahvehanesinde yurttaşlarla buluşan Soyer, “Bu kadar zehirli suyla sadece silajlık mısır ile yonca ve söğüt ağacı yetişir. O nedenle topraklarınızın bereketi de bitecek. Çocuklarınızın sağlığı da bitecek. Gidişat böyle. Bir yandan kuraklık, bir yandan kirlilik… Ama bu sonsuza kadar böyle devam etmez” diye konuştu.
“Suyu kirleten herkese dava açacağız”
Başkan Soyer kirliliğin ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, “Buraların 3-5 yılı kalmış. Böyle giderse 3-5 yıl sonra burada ne tarım yapılır ne de yaşanır. Gölmarmara kurumuş. Gördes yüzde 6,5'te. Demirci desen, boş. Kısacası gidişat kötü. Buna hep birlikte ya dur diyeceğiz ya da yok olmaya devam edeceğiz. Şu anda sadece kokudan rahatsız oluyorsunuz. Yarın çeşmeden, musluktan akan suyu içemez hale geleceksiniz. Biz bunun için böyle bir çalışma yaptık. Suyu kirleten herkese dava açacağız. Temizlemeyene de dava açacağız. Ama yetmez. Sizin de birlik olmanız lazım. El birliği yapmanız, dava açmanız, hakkınızı savunmanız lazım. Bu suyun zehri size. Sizin el ele vermemiz lazım. Beraber mücadele etmeniz lazım” diye konuştu.
Bir sonraki durağı Manisa'nın Akhisar ilçesine bağlı Kayalıoğlu Köyü’nde esnafı ziyaret ettikten sonra yurttaşların sorunlarını dinleyen Soyer, kirliliğe neden olanlarla birlikte mücadele edilmesi çağrısını yineledi. Gürdük Çayı'ndaki kirliliği inceleyen Başkan Soyer, daha sonra Beyoba Mahallesi'nde üreticilerle bir araya geldi.
“İzmir Manisa'ya sahip çıkacak”
Saruhanlı’dan Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı Muradiye Mahallesi'ne geçen Başkan Soyer, burada CHP örgütlerinin temsilcileriyle buluştu. Başkan Soyer tur boyunca çok kötü manzaralarla karşılaştığını dile getirerek, “Gediz'i üç kuruşluk kar hesaplarına meze etmeyeceğiz. Biz sonuna kadar sizin yanınızda olacağız. Bilin ki İzmir Büyükşehir Belediyesi, Muradiye'nin, Manisa'nın her daim yanında olacak. İzmir Manisa'ya sahip çıkacak. El ele çok daha güzel Türkiye'yi kuracağız” dedi.
4. Gün- Büyük buluşma
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, İzmir Körfezi'ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla çıktığı turu Foça’da eski Gediz yatağında kitlesel bir etkinlikle noktaladı. 4 günlük yürüyüşün ardından tespitlerini ve çözüme yönelik yol haritasını paylaşan Başkan Soyer, alınacak önlemlere ilişkin 12 maddelik deklarasyon ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eylem planını açıkladı.
14 Temmuz Çarşamba günü başlayan ve dört gün süren havza turu kapsamında Gediz Nehri'nin doğduğu Murat Dağı'ndaki Karapınar Şelalesi'nde kaynağından pırıl pırıl doğan sudan içen Başkan Soyer, daha sonra 401 kilometrelik hatta 1800 kilometre kat ederek, adım adım kirliliğin kaynağını yerinde inceledi. Gediz Nehri'nin doğduğu Murat Dağı'ndan başladığı havza turunu, Tuzçullu'dan tekneyle geldiği, nehrin İzmir'e döküldüğü Foça eski Gediz yatağında sonlandırdı. Yüzlerce doğa gönüllüsü tarafından ellerinde pankartlarla karşılanan Tunç Soyer, Gediz’in kurtuluşu için yapılması gerekenleri 12 madde halinde sıraladı:
İşte 12 maddelik Gediz deklarasyonu
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 12 başlıkta alınması gereken önlemleri ise şöyle açıkladı:
1. Gediz Nehri'nin doğduğu Murat Dağı, Milli Park, Deniz'e döküldüğü Gediz Deltası, UNESCO Dünya Doğal Mirası ilan edilmeli.
2. Marmara Gölü'ne ivedilikle Ahmetli Regülatörü’nden su verilmeli. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Ağustos ayı içerisinde göle on gün süreyle can suyu vereceğiz. O gölü kurutmayacağız.
3. Havzanın en temel kirlilik kaynaklarından biri Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB) arıtması derhal yapılmalı. Aksi takdirde o OSB derhal kapatılmalı.
4. Gördes'teki nikel madeni ile Murat Dağı'ndaki madenlerin faaliyetleri derhal durdurulmalı. Türkiye'nin en büyük tatlı su rezervlerinden biri olan Gediz Havzası, madenciliğe, kum ocaklarına, taş ocaklarına kapatılmalı.
5. Havzadaki tüm köy yerleşimleri için paket arıtma tesisleri derhal yapılmalı.
6. Havzadaki tüm kaçak kuyular Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kontrol altına alınmalı. Yeni kuyuların açılmasına izin verilmemeli.
7. Tarımda havza ölçeğinde ürün planlaması yapılmalı. Su tüketmeyen tarımsal ürünler teşvik edilmeli.
8. Havzada salma sulamaya son verilerek, damlama sulama tekniklerine geçiş hızla tamamlanmalı. Demirköprü Barajı’nın 100 bin dekar sulama alanı, bir an önce kapalı sisteme geçirilmeli.
9. Havzadaki tüm arıtma tesisleri eksiksiz işletilmeli, mevzuat gereği arıtma yapması gereken tüm tesisler yüzde yüz denetlenmeli. Mevcut arıtma sistemlerinin çalışıp çalışmadığı tespit edilmeli, çalıştırılmayan tesisler için idari ceza işlemler yapılmalı. Salihli OSB gibi arıtması efektif çalışan tesisler için elektrik tamamen ücretsiz olmalı.
10. Gediz Nehri ve kolları boyunca söğüt gibi temizleyici bitkilerin gelişmesine olanak verecek alanlar oluşturulmalı.
11. Gediz Havzası'ndaki düzensiz katı atık sahalarının tümü rehabilite edilmeli.
12. Havzadaki tüm jeotermal sondajların deşarjlarının kontrol altına alınmalı, etkin bir denetim yapılmalı Reenjeksiyon kuyuları doğru çalıştırılmayan ve yapılmayan tüm işletmeler derhal kapatılmalıdır. Tarım alanlarında jeotermal sondajlara izin verilmemeli.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi harekete geçiyor
Gezi boyunca karşılaştığı muhtarlar, vatandaşlar ve derneklerin son derece duyarlı olduğunu belirten Başkan Tunç Soyer, “Hepsi bizimle yol arkadaşlığı yapmaya hazır. Biz de onların yaptıkları tespitlerin kayıtlarını aldık. Suç duyurusunda bulunacağımız noktalar konusunda onlardan destek aldık. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Çünkü bu vatan hepimizin” diye konuştu. Kısa vadede yapacaklarını da anlatan Soyer, “Suç duyurusunda bulunacağız, davalarımızı açacağız. Daha az su tüketen küçükbaş üretimini teşvik etmek için Gediz Havzası'nda da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin BAYSAN şirketi vasıtasıyla yaptığımız gibi küçükbaş alımını destekleyeceğiz. Atalık tohumlarla, susuz hububat tarımı yapan üreticilerin ürünlerini taban fiyatının 3 katına, samanı ise güncel fiyatının 2 katına almayı taahhüt ediyoruz. Gediz'in en kirli kollarından biri Alaşehir Çayı'nı temizlemek amacıyla Alaşehir bölgesinde 25 milyon liralık paket arıtma tesisi yapıyoruz” dedi.
“Gediz sahipsiz değildir”
Konuşmasında Gediz turu gözlemlerini paylaşmayı sürdüren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şöyle devam etti: “Turgutlu OSB sanayi tesislerinin atığını bırakın dere yatağına, sulama kanalına akıtıyor. Sulama kanalında su var, yanda meyve bahçeleri sebze tarlaları var. Üretici suyu alıyor tarlasına su veriyor. Vatandaş bilmiyor ki, meyve sebzesini zehirle suluyor. Biz burada bilmiyoruz ki masamıza gelen sebze meyve o zehirli suyla sulanmış. Ne gıda güvenliği kalmış, ne insan sağlığı kalmış her şeyi bitirmişler. Ne kadar kirleten varsa Gediz'i, hepsiyle ilgili suç duyurularında bulunacağız, hepsiyle ilgili davaları açacağız. Bu vatan, bu Gediz sahipsiz değildir.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!