En azından Kurban Bayramı öncesinde özel öğrenci olarak yerleştirileceklerin açıklanması ve kayıt sorununun çözümlenmesi gerektiğini vurgulayan Balbay şu önerilerde bulundu:
"YÖK yetkilileri kendilerini tüm üniversitelerin tartışmasız patronu ilan ederek, her üniversite kararımıza uyar, istediğimiz kadar öğrenci kaydeder diye düşünüyor. Oysa gerçek öyle değil. Kapatılan üniversitelerden gelenlere baştan suçlu, en azından sakıncalı gözüyle bakılıyor. En iyi niyetli üniversite bile yerim dar diyor. YÖK, özellikle yer sorunu için kapatılan üniversite binalarını devreye sokmalı. Hiç bina cezalandırılır mı?"
Öğrencilerin kendi bölümlerinin aynısını öteki üniversitelerde bulmakta zorlandığına dikkat çeken Balbay, “Örneğin İzmir Üniversitesi'ndeki Uluslararası Ticaret ve Finansman bölümü başka hiçbir üniversitede yok. Bu öğrenciler hangi bölümün özel öğrencisi olacak? Hala geç kalınmış değil; YÖK, kapatılan üniversiteleri tümüyle yenileyip ikinci yarıya yetiştirmeyi en sağlıklı çözüm olarak gündemine almalı“ dedi.
Öğretim üyelerinin ve öteki çalışanların mağduriyetlerinin de geri döndürülmesi zor bir aşamaya doğru gittiğini söyleyen Balbay şöyle devam etti:
"Bu kişiler içinde suçlu varsa açıklasın ve hukuk zemininde gereği yapılsın. Yoksa onların geleceğiyle oynanmasın. Çok genel bir hesaplamayla 5 bin öğretim elemanı ve çalışan mesleğinden koparıldı. Bu kişiler iş başvurusu yaptığında 'kapanan okullardan kimseyi almıyoruz' yanıtıyla karşılaşıyor. Bunun adı mesleğe ömür boyu hapis, kişiyi açlığa mahkum etmektir."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!