Rektör Budak ise “Ege Üniversitesinin değerli bilim insanlarının yürüttüğü çalışmalar sayesinde üniversitemizin yıldızı parlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ülkemizin en güçlü Ziraat Fakültesine sahip üniversitesi olarak geniş kapsamlı ‘Türk Dünyası Tarım Çalıştayı’ yapmak istiyoruz” dedi.
Türkiye’de tarım eğitiminin 175’inci yıldönümü dolayısıyla Ege Üniversitesi tarafından “Tarım Haftası ve Tarım Bayramı” programı düzenlendi. Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde Covid-19 önlemleri alınarak gerçekleştirilen programa; Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin yanı sıra EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Milletvekilleri, Protokol Üyeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı Bürokratları, İzmir’deki üniversitelerin rektörleri, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nedim Koşum, üniversite yönetimi, senato üyeleri, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Programın açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Tarım eğitiminin başlamasının 175. Yılı münasebeti ile bir aradayız. Tarım, dünyanın en eski mesleklerinden. Tarım eğitimi de insanlığın en köklü bilgilerini ve tecrübelerini nesilden nesile aktardığı hayati bir faaliyet alanı. 1955 yılında kurulan ve kurulduğu yıldan bugüne büyük gelişim gösteren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi de bölgenin ilk ve ülkemizin ikinci ziraat fakültesi olma özelliğini taşıyor. URAP’ın dünya üniversitelerini bilim alanlarına göre sıraladığı raporda, ziraat ve çevre alanında dünyanın en iyi 500 üniversitesi sıralamasına Türkiye’den 10 üniversite girdi. Bu üniversiteler arasında birinci sırada ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi yer almakta. Bu başarıdan dolayı hocalarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
“Ziraat fakültelerinin önemini bir kat daha arttı”
Son yıllarda ülkeler arası mücadelelerin su ve gıda gibi temel besin kaynaklarına göre yeniden şekillendiğini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Bu durum, ziraat fakültelerinin önemini bir kat daha artırmaktadır. Bu kapsamda biz de Bakanlık olarak Ar-ge faaliyetlerimize, akıllı tarım uygulamalarımıza teknolojik ve dijital tüm imkânlarımızla daima üniversitelerimizin yanında olduk. Geçen yıl Mayıs ayında tarım eğitimi adına çok önemli bir platform kurduk. Tarım Orman Akademisi adıyla kurduğumuz bu dijital eğitim sistemini tüm çiftçilerimizin, araştırmacılarımızın ve ilgililerin hizmetine açtık. İlk dersini benim verdiğim akademide bugüne kadar 70’den fazla akademisyen ve uzman ders verdi. EÜ’den de hocalarımızı bu platformda ders vermeye davet ediyoruz. Bakanlık olarak asırlarca edindiğimiz bilgileri tüm tecrübelerimizi, tüm tavsiyelerimizi bu akademide herkesle paylaşıyoruz. Akademimiz tam anlamıyla bir bilgi hazinesi” diye konuştu.
“Diğer sektörlere kaynak yaratacak bir politika benimsiyoruz”
Tarım sektöründe bilginin ve bilgiyi ürüne dönüştürebilenlerin bugün bir adım önde olduğunun görüldüğünü vurgulayan Bakan Pakdemirli, “Bundan 40-50 yıl önce kitaplarda az gelişmiş ülkeler tarım ülkesi olarak nitelendirilirdi. Gelişmişlik düzeyini belirleyen ise tarımdan çok sanayi ve teknolojiydi. Bugün görüyoruz ki tarım, ekonominin ve sanayinin ana hammaddesi. Tarım, ekolojinin, biyolojinin, iktisadın kesişim merkezi. Ticaret, sağlık ve turizmin lokomotifi. Bu bakımdan bugün tarıma dönük her yatırım tüm sektörlere yapılan yatırım anlamına gelmektedir. Biz de bakanlık olarak tarım konusunda diğer sektörlere kaynak yaratacak bir politika benimsiyoruz. Projelerimiz; üretici, devlet, üniversite, özel sektör iş birliği ile yürütüyoruz. 21. Yüzyıldaki tarım politikalarında küresel rekabet, iklim değişikliği, artan nüfus, salgın hastalıklar, rakip ülkelerin tarım ve istihdam politikaları gibi birçok unsuru da dikkate alarak hareket ediyoruz. Bilginin, makinenin, teknolojinin tarımda daha verimli kullanılması için 60 araştırma enstitümüzle, 248 laboratuvarımızla 210 bin dekar arazimizle yoğun mesailer harcıyoruz. 2 bini akademik seviyede olmak üzere toplam 6 bin 363 personelle ihtiyaç duyulan her alanda hizmet veriyoruz. Bakanlık olarak Ar-ge çalışmaları için çeşitli kaynaklardan yaklaşık 1 milyar lira bütçe kullanıyoruz. Dünyanın üçüncü büyük Tohum Gen Bankasına sahibiz. Dünyanın en büyük zeytin, yumrulu ve soğanlı bitkiler koleksiyonu ülkemizde bulunuyor. Dünyanın en büyük buğday ıslah programı Türkiye’nin katkısıyla devam ediyor. Dünyanın ilk çekirdeksiz limonunu yine biz ürettik. Sayılı büyük narince koleksiyonlarından biri bizim elimizde. Saymakla bitmeyecek Ar-ge çalışmalarını Cumhurbaşkanlığı Sisteminin kazandırdığı hareketlilik ve ivme ile daha da ileriye götürüyoruz. Türkiye’nin ilk elektrikli ve yerli traktörünü seri üretime hazır hale getirdik. 2020 yılını Tarım ve Orman Bakanlığı olarak Dijitalleşme Yılı ilan ettik” dedi.
“Ege Üniversitesi başarıları ile İzmir’imizin yüz akı”
Öğrencilere de seslenen Bakan Pakdemirli, “Tüm içtenliğimle söylüyorum ki sevgili gençler, bütün ümidimiz gençliktedir. Tavsiyem odur ki hayatta başarılı olmak istiyorsanız kolunuzda muhakkak bir altın bilezik olacak. Her zaman başarılı olacağım diye bir şey olmaz. Bazen başarısızlıktan da alınacak büyük dersler vardır. Çünkü insanlar en büyük tecrübelerini başarısızlıkta öğrenir. Dolayısıyla başarısızlıktan zaferler çıkarmayı Anka kuşu gibi küllerden yeniden doğmayı da çok iyi öğrenmemiz lazım. Üniversitedeki imkânları iyi bir şekilde değerlendirerek yol haritanızı hemen çizin ve adım adım uygulamaya geçin. Önünüzde çok uzun ve güzel bir hayat var. Kaderin de insanı nereye götüreceği bilinmez dolayısıyla donanımlı olmak gerekiyor. Fırsatlar kapınızı ne zaman çalar belli olmaz o nedenle heybeyi hep hazır tutmak, dolu tutmak lazım. Heybenin içinde diplomalar, puanlar, sertifikalar, yabancı dil eğitimi, iş tecrübeleri, girişimcilik, teknoloji bilginiz olmalı heybenizde sizi başkalarından farklı kılan her şeyiniz tüm yetenekleriniz ve yeterliliklerinizin bulunması lazım. Meslek hayatınızda teoriyi ve pratiği beraber yürütün. Birden fazla mutlaka uğraşınız olsun. Dil ve teknoloji gerçekten çok önemli. Her gününüz aynı olmasın. Kamu, özel sektör ya da kendi işinizde mutlaka girişimci olun. Hayatta hazıra asla kanmayın çünkü hazıra dağ dayanmaz. Tarımın, suyun, gıdanın geleceğini dünyanın da geleceği olduğunu unutmayın. Bu konularda uluslararası düzeyde araştırmalar yapın ülkemiz için neler yapabiliriz diye kafa yorun bu size farklı bakış açıları kazandıracaktır. Ege Üniversitesi büyük ve köklü bir üniversite, ziraat fakültesi de Türkiye’de öncü ve etkili bir fakülte. Fakültenizin tarım 4.0, dijital tarım, teknolojik tarım, dikey tarım, topraksız tarım konusunda yaptığı araştırmaları ben de ilgiliyle takip ediyor olacağım. Ege Üniversitesi başarıları ile İzmir’imizin yüz akı. Dolayısıyla Ege Üniversitesinin akademisyenleri öğrencileri bizden hangi konuda destek ve işbirliği isterse her zaman hazırız. Bu vesileyle güçlü Türkiye’mizin mimarlarının yetişmesinde ve tarım gelişmesinde emeği geçen tüm hocalarımıza ve katkıda bulananlara şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“Pandemi döneminde temel gıdanın önemini daha iyi anlaşıldı”
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin teşriflerinden duyduğu mutluluğu dile getirerek konuşmasına başlayan Rektör Budak, “Tarım ve gıda tarihin vazgeçilmez unsurudur. Çünkü, insanoğlunun varlığını sürdürmesinin temel koşulu olan gıdayı sağlayan tarımsal üretimdir. Normal dönemlerde, kuraklık ya da pandemi gibi olağanüstü dönemlerde insanoğlunun endişe duyduğu yaşamsal öneme haiz olan ilk şey, yeterli stok gıdaya sahip olup, olmadığıdır. Pandemi döneminde temel gıdanın hayatımızda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk” dedi.
Pandemi ve kuraklık gibi olağanüstü süreçlerde de üretmeye devam eden çiftçilere ve üreticilere müteşekkir olduklarını ifade eden Rektör Budak, “Bakanlığımızın bu zorlu süreçte üreticiye yönelik bitkisel ve hayvansal üretimde verdiği destekler tüm toplumu gıda güvenliği anlamında rahatlatmıştır. Tabi bu yaşadığımız zorlu pandemi süreci yürütülen aşı çalışmaları ile en kısa sürede son bulacak. Zaman zaman ortaya çıkan kuraklık, kutuplardaki buzulların erimesi gibi çevresel etkenler nedeniyle insanlık yaşanması muhtemel yeni sorunlarla karşı karşıya. Bugüne kadar şehirleşme nedeniyle tarım arazilerine ve doğaya ekosistemine verdiğimiz zarar ortada. Pandemi sürecinde doğanın kendini yenileme gücüne hep beraber şahit olduk. Şu ana kadar sizlere biraz karamsar bir tablo çizmiş olabilirim fakat bu gerçekleri ve olası senaryoları göz ardı edemeyiz. Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde biz tarımcılara ve üniversitelere, bilim insanlarına çok iş düşüyor, ortak akılla bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Ülkemizde su, toprak ve insan kaynağı anlamında yeteri kadar güçlü olduğumuzu düşünüyorum. Sorunların çözüm noktasında tek güvencemiz bilim ve fendir. Türk insanın bilim üretme potansiyeline de yürekten inanıyorum” diye konuştu.
“Ege Üniversitesi'nin yıldızı parlıyor”
Rektör Budak, “Ege Üniversitesi olarak son üç yılda ülkemizde ulusal ve uluslararası arenada tek yürek olduğumuzda neler yapabileceğimizi ortaya koyduk. Araştırma Üniversitesi olma yolunda dokuzuncu sıraya yükseldik. TÜBİTAK nezdinde son üç yıldır Türkiye’de en fazla proje üreten üniversite olduk. 209 üniversite içeresinde kurumsal akreditasyona başvurabilen 55 üniversite içeresinde kabul alan özel üniversiteler dahil, toplam 11 üniversite arasında yer aldık. Bu hafta YÖK tarafından açıklanan YÖK İzleme ve Değerlendirme Verileri bağlamında da büyük bir başarı elde ettik. Bugün, Ege Üniversitesinin değerli bilim insanlarının yürüttüğü çalışmalar sayesinde Üniversitemizin yıldızı parlıyor. Öğrenci memnuniyetinde A Plus olduk. Şu anda 2023 strateji belgemizi hazırlamaya başladık. Bu süreçte araştırma alanlarımızı, bakanlıklarımızın öncelikli alanlarına paralel olarak özellikle de tarım bakanlığımızın öncelikleri kapsamda yürütmeye, geliştirmeye özen gösterdik. Bakanlığımıza 24 proje sunduk. Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz nezdinde Türkiye’de ilk polen alerji bültenini hayata geçirdik. Yine Azerbaycan kardeş ülkemiz de çift diploma programımızın YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Yekta Saraç’ın desteğiyle hayata geçiriyoruz. Ege Üniversitesi olarak ilk kez Türk dünyasında tarım çalıştayını düzenledik. Kampüsümüzün girişinde yer alan Veterinerlik ve Hayvancılık Araştırma Enstitüsünün, YÖK Başkanımızın takdirleri ve Bakanımızın destekleri doğrultusunda Veterinerlik Fakültesine dönüştürerek bölgeye hizmet vermek istiyoruz” dedi.
“Türk Dünyası Tarım Çalıştayını kapsamlı yapmak istiyoruz”
Ege Üniversitesi olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Türk Dünyası Tarım Çalıştayını geniş bir kapsamda yapmak istediklerini söyleyen Rektör Budak, “Burada amacımız olası salgın süreçleri olsa da olmasa da başta, ülkemizin gıda güvenliği olmak üzere Türk Cumhuriyetlerinde halk sağlığı, mikrobik saldırılarla mücadele yolları, gıda güvenliği, gıda alanında lojistik destek alanlarının yeniden tanzim edilmesi, gıda tüketiminin denetimi, gıda tüketiminde tıbbi denetim, gıda kaynaklarının yönetimi, Türk Cumhuriyetleri arasında işbirliği ve dayanışma, su politikaları, küresel ısınma ve iklim değişikliği, tarımsal eğitim-öğretimde uzaktan erişim modelleri, tarımsal teknoloji savaşları, bioterör, biyoteknoloji, moleküler biyoloji, biyolojik silahların yayılması, tarımda yapay zeka ve tarımda endüstri 5.0 gibi konuların ele alındığı söz konusu çalıştayda yeni politikalar oluşturarak tartışabiliriz. Neden Türk dünyasında böyle bir projeyi ele aldık diye aklınıza bazı sorular gelebilir. Dünyadan özelikle de Avrupa’dan tarım sektörü ve ticareti anlamında izole olmamız asla mümkün değil. Ancak bazı stratejik durumlarda Türk Dünyasının birlikteliği ciddi önem arz etmektedir. Pandemi sürecinde olduğu gibi gelecekte yaşanabilecek olası olumsuzlukları birlikte öngörmeli ve ortak akılla çözümler üretmeliyiz. İşte bu nedenle de buğday pirinç mısır ve patates gibi stratejik ürünlerin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu bilincinde olmalıyız. Tarım Bakanımızın olası etkenler dâhilinde devlet nezdinde yapılması gerekenleri yaptığını biliyoruz. Bakanımızın katılımcı anlayışla ülkemiz tarım politikalarının geleceğine ilişkin yol haritası niteliğindeki Tarım Şurası Raporu bu anlamda çok önemli bir stratejik belgedir” dedi.
“Türkiye’nin en iyi Ziraat Fakültelerinden birisiyiz”
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinin, Türkiye’deki 35 ziraat fakültesi içinde, çağın gereklerini karşılayacak nitelikte eğitim veren en iyi fakültelerden birisi olduğunu belirten Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nedim Koşum, “Ziraat Fakültemiz 65 yıllık tarihi boyunca on binlerce ziraat mühendisi yetiştirmiştir. Bugün, 10 bölüm, 15 anabilim dalı, 200 seçkin ve nitelikli akademik personeli, 2 bin 500’ü lisans olmak üzere 3 bini aşan öğrencisi ve çok geniş uygulama alanlarıyla bilgi, bilişim ve teknoloji çağına ayak uydurabilecek, ‘Dijital Tarım’, ‘Teknolojik Tarım’, ‘Tarım 4.0’ gibi yenilikçi kavramları hayata geçirebilecek daha nice on binlerce mühendis yetiştirme potansiyeline sahiptir. Nitekim, çeşitli uluslararası değerlendirme kuruluşlarına göre eğitim-öğretim ve araştırma kalitesi bakımından dünyada üst sıralarda yer alan fakültemiz şu anda tartışmasız Türkiye’nin en iyi Ziraat Fakültelerinden birisidir. Tarım stratejik bir sektördür. Tarımsal üretimin önemini kaybetmesi hiçbir zaman söz konusu değildir. Son bir yılda yaşadığımız olağanüstü günler, halen içinde bulunduğumuz pandemi döneminde tarım, gıda ve üretimin önemini ve insan hayatı için vazgeçilemez olduğu çok daha iyi anlaşılmıştır. Dünya Nüfusunun 2050 yılında 9 milyara çıkacağı öngörüldüğünde, Türkiye olarak, bugün 83 milyonu bulan ve giderek artan nüfusumuzun beslenme ihtiyacını karşılamak zorundayız. Atılacak doğru adımlarla, 2023 hedefimiz daha da yakınlaşacaktır. Ege Üniversitesi olarak üzerimize düşen her görevi yapmaya hazırız” diye konuştu.
Fidan Dikim töreni gerçekleştirildi
Konuşmaların ardından İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ile Ege Üniversitesi arasında imzalanan ve kampüs alanı içinde ormanlık alanın bilimsel yöntemlerle rehabilite edilmesini ve bakımını kapsayan protokol kapsamında Ege Üniversitesi lojmanlar bölgesinde “Fidan Dikim Töreni” gerçekleştirildi.
Program öncesi Bakan Pakdemirli’yi makamında ağırlayan Rektör Budak, ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getirdi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!