Karşıyaka’nın en köklü mahallelerinden birisi olan Alaybey Mahallesi’nin muhtarı Servin Akkuş, Karşıyaka Haber Gazetesi’ne konuştu.
-Biraz sizden bahsedelim. Muhtarlıktan önce ne iş yapıyordunuz, kaç yıldır muhtarsınız?
Benim muhtarlıkta 2. dönemim. İlk kez 2009 yılında seçilmiştim. Daha önce bir süre ev hanımıydım, bir şeyler yapmalıyım diyerek kurslara katılıp sürücü kursu eğitmenlik belgesi aldım ve sürücü kurslarında bu konuda dersler verdim. 2009 yılında eski muhtarımız bana “Doğduğun bu mahalleye muhtar olmanı istiyorum. Ben artık ayrılacağım, çok yaşlandım” deyince ben de adaylığımı koymaya karar verdim. Çok güzel çalışan çocukluk arkadaşlarım vardı. Onları Aza yaptım ve ekip çalışmasıyla seçildik.
-Türkiye’de kadın yöneticiler her alanda az. Siz de Karşıyaka’nın sayılı kadın muhtarlarından birisiniz. Bir kadın muhtar olmanın zorlukları neler? Sizin işiniz daha mı zor?
Belki bulunduğumuz bölgenin kültür seviyesinin de etkisiyle tam aksine kadın muhtar olmam bana avantaj sağlıyor. Bayanlara karşı sonsuz saygı var. Konuşurken çok daha saygılılar. Vatandaşlar erkek muhtarlara anlatamadıkları dertlerini bizlere anlatabiliyor. Biz öyle bir köprü oluyoruz ki bazen aile içi sorunların bile çözümüne aracılık yapıyoruz, çünkü bize güveniyor vatandaşlar. Özellikle bayanlar bizle her sıkıntılarını çok daha rahat paylaşıyor. Bana göre muhtarın kadın olması bir avantaj, ben bunu gözlemledim. Her zaman için buraya gelen vatandaşlar “Aa bayan muhtarmış, ne kadar güzel” diyerek kadınların yönetimde yer almasına destek oluyor. Hiçbir zorluk yaşamadım. Vatandaşın kalbi, sesi olmaya çalışıyorum. Onlar bana güveniyor, ben de onların güvenini boşa çıkarmamaya çalışıyorum. Onları dinlediğiniz sürece kendinizi onların yanında hissediyorsunuz, ben de onların desteğini hep hissediyorum. Bana göre Türkiye’de muhtarlar kadın olmalı.
-Devletin mahallelerdeki temsilcileri olarak insanların tüm sıkıntılarını sizler dinliyorsunuz. Sizin mahallenizde oturan vatandaşlar en çok hangi konudan şikayetçi?
Mahallemizin en büyük sıkıntısı dar sokaklarımız. Çok eski bir yerleşim yeri olduğu için, o zamanlar çevre düzenlemesine gereken özen gösterilmemiş ve sokaklar çok dar tutulmuş. O konuda çok büyük bir handikapımız var. Bu sorun beraberinde otopark sorununu getiriyor. Biz Çarşı’ya ve merkezi yerlere yakın bir mahalleyiz. Karşıyaka’nın ilk mahallelerinden biriyiz. Dar sokakların beraberinde getirdiği bir başka sorun da temizlik sorunu. Belediyemiz istese de mahallemize büyük konteynerler koyamıyor. O konteynerlerdeki çöpleri alacak büyük araçların sokaklarımıza girmesi zor olduğu için belediye bunu yapamıyor. Şimdi giydirilmiş yeşil konteynerler koyulmaya başlandı ama cadde ve sokaklarımız geniş olsaydı temizlik sorunumuzu çok daha kolay çözebilirdik. Maalesef bizim en büyük sorunumuz bu.
-Büyükşehir Belediyesi’nin Alaybey’de eski Tansaş’ın arazisinde bir katlı otopark projesi var. Sizce bu otopark park yeri sorununu çözebilir mi?
Bence bu otopark park yeri problemini çözecektir. En azından bir nebze olsun rahatlatır. Hem Karşıyaka hem de Alaybey Çarşısı’nda esnafımızın da araçları oluyor. Alaybey Çarşımız da çok canlı bir yer. Oradaki esnaf bazen “Yer bulmuşken aracım kalsın” diyerek evlerine araçlarını almadan bile gidebiliyor. Otopark yapıldıktan sonra onlar da araçlarını bu otoparka koymaya başlayacaktır ve biraz olsun rahatlayacağız.
-Memnun olduğunuz hizmetleri de sormak isterim. Biraz onlardan bahsedebilir misiniz?
Biz göreve gelir gelmez muhtarlık binamızın yenilenmesi için girişimlere başladık ve başardık. İlk icraatım da bu oldu ve herkes bundan çok memnun oldu. Alaybey’de birkaç mahalleyi kapsayan bir de mahalle merkezimiz var. Benim ilk dönemimde kadın danışma olarak açıldı ama bu dönemde ismi değiştirilerek mahalle merkezi oldu. Burada mahallemizde bulunan bayanlar ücretsiz kurslardan yararlanabiliyor. Kermeslerle ev ekonomilerine katkı sağlama şansı yakalıyorlar. Mahallelimizin fazla giysileri de burada toplanarak Belediyemizin Butik Elele isimli birimine yollanıyor. Bu da çok güzel bir hizmet. Ayrıca parkımızda bir kitap standımız var, bu hizmet çok tutuldu. Vatandaşlar dört mevsim buradan kitap alıp, okuyup, geri getiriyor. İsteyen vatandaşlar buraya kitap da hibe edebiliyor. Kaynak da o şekilde sağlandı zaten. Onun yanında bir de oyuncak kumbaramız var. Çocuklarımız ellerinde fazla olan oyuncaklarını getirerek ihtiyaç sahibi kardeşleriyle paylaşıyor. Mahallemizde çok fazla hayvansever var. Onların da istekleri üzerine parkımıza kedi evleri, su sebilleri de koyuldu. Bu hizmetten de çok memnunuz. Müdürlerimiz sağ olsunlar bu hizmetleri bizim girişimlerimiz sonucunda mahallemize kazandırdı.
-Belediyeyle ilişkileriniz nasıl? Bir sorun ilettiğinizde hızla çözülüyor mu yoksa zaman zaman sıkıntılar yaşıyor musunuz?
Ben bugüne kadar bir sorun yaşamadım. Bu dönemde bizim için belediye bünyesinde bir müdürlük kuruldu. Bence bu müdürlük tüm ilçelerde kurulmalı. Biz bir sorun olduğunda orayı arıyoruz. Gerekli notlar alınıyor, sorunumuz takip ediliyor ve bize dönüş sağlanıyor. Bazı sorunlar elbette anında çözülemiyor ama bu sorunların peşi bırakılmıyor ve er ya da geç sorunlarımız çözüme kavuşuyor. Belediyemiz muhtarlarını dinliyor.
-Mahallenizdeki sosyal yardımları soracağım. Çok fazla muhtaç vatandaş var mı mahallenizde yaşayan? Onlara nasıl yardımlarda bulunuyorsunuz?
Mahallemiz göç almaya başladı. Göreve geldiğimden beri bunu gözlemliyorum. Eski, köklü Alaybeyliler zaten yaşlı bir kesimdi, kimisi vefat etti, kimisi başka yerlere gitti ve mahallemiz göç alıyor. Burası çok kolay bir bölge olduğu, her yere yakın olduğu, kiralar da konumuna göre uygun olduğu için tercih ediliyor. O nedenle ekonomik durumu çok iyi olmayan aileler de gelebiliyor. Bu kişiler gelip bana sıkıntılarını anlattığında sevk edilebilecek tüm birimlere sevk ediyorum. Muhtaç olduğuna emin olduğum kişilerde, ben de araya girerek hem yardımsever vatandaşlarımızla hem de diğer devlet kurumlarıyla aralarında köprü oluyorum. Onlara gerek engelli maaşları, gerek çocuklarına burs sağlanması, gerek bakım maaşlarıyla ilgili yön göstermeye çalışıyorum. Özellikle bakım maaşları konusunda mahallemizde haklarını bilmeyen yaşlı bir kesim var. Onları bilgilendiriyorum, haklarını anlatıyor, gerekli kurumlara sevk ediyorum. Pek çok insana bakım maaşı bağlanmasını sağladık. Ben bir vatandaşımıza anlattığımda o da tanıdığı başka bir vatandaşa bu haklardan bahsediyor, daha sonra onlar da bana geliyor. Diğer mahallelerden bile gelip soranlar oluyor. Hepsine yardımcı olmaya çalışıyorum, bu konuda içim rahat. Ama ben böyle yardımlardan hak eden kişilerin yararlanmasını istiyorum. Yetkili makamlara bu konularda kesinlikle muhtarın fikrine başvurulmasını öneriyorum.
-Son olarak siz neler eklemek istersiniz?
Parkımla ilgili bir sorunum var, biraz ondan bahsetmek isterim. Muhtarlık ofisimizin bulunduğu Tahir Bor parkı, zamanında Bor ailesine ait bir alanmış. Senelerce mezbelelik olarak durduktan sonra “yeşil alan yapılmak” üzere belediyeye hibe edilmiş. Bizim çocukluğumuzdan beri böyle. Ama son günlerde bu parkın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçtiğini ve yerine katlı otopark yapılacağını duyuyoruz. Ara ara Büyükşehir’den arkadaşlar gelip burada çalışmalar yapıyorlar. Vatandaşımız bu konuda tedirgin. Büyükşehir’den gelen arkadaşlarla konuşup “Biz burada otopark istemiyoruz” diyorlar. Ben de bu konuda çok tedirginim. Zaten dar sokaklı bir mahalledeyiz. Buraya yapılacak bir katlı otopark burayı felç eder. Ayrıca zaten yeşil alanımız çok az, bir de buraya katlı otopark yapılırsa ne hale geleceğini siz düşünün. Bu konuda Büyükşehir’in sesimizi duymasını istiyoruz. Alaybey halkı böyle bir projeye karşı. Böyle bir niyet varsa, Büyükşehir’in bu niyetinden vazgeçmesi hepimizi çok mutlu eder.
Salahattin Oytun İdel / Karşıyaka Haber
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!