İzmir Kent Konseyi Başkanı Çağrı Guruşçu ve yürütme kurulu CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'i ziyaret ederek, Kent Konseyi'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Guruşçu, İzmir için yapılan işlerin muhakkak anlatılması gerek" diyerek, şunları söyledi: "Bugünkü ziyaretimizin amacı, İzmir'de yaşanan ve ülkemizin ihtiyacı olan huzuru, birlikteliği daim kılmak için el ele vermektir. Bunun için birlikte çalışmak ve yerelde kalkınmayı ortaklaşa gerçekleştirmek en büyük hedeflerimizdendir. Yaz dönemleri İzmir'in bir çok alanda durgunlaştığı bir dönem. Biz Kent Konseyi olarak arkadaşlarımızla, bu yaz daha çok çalışarak kentimizin dinamiklerini harekete geçirmeyi, Yerel yönetimlerimizin hizmetlerini tanıtmayı, anlatmayı görev edindik. Bu yolda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu'nun da desteklerini almış durumdayız. Kent Konseyi olarak, belediyeler, STK'lar, sendikalar, kamu kurumları ve İzmirlilerin içinde olduğu bir hareketin devamını getirmek istiyoruz. Birlikte çalışarak İzmir'in zenginliklerini yaşatmak ve yeni projelerle katkı koymaya çalışıyoruz. Sosyal demokrasi kültüründen geldiğimiz için herkesi kucaklamaya çalışıyoruz. Konsey olarak tüm siyasi partilere eşit konumdayız. İzmir için yapılan işlerin koordineli bir çalışmayla muhakkak anlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda sayın il başkanımız Alaattin Yüksel'e bizi kabul ettiği ve destekleri için çok teşekkür ederiz."
STK'LAR SİYASİLERE BASKI YAPSIN VE YÖNLENDİRSİN
CHP İzmir İl başkanı Alaattin Yüksel'de, bu türden örgütlü çabaları önemsediklerini ve desteklediklerini belirterek "STK'ların siyasiler üzerinde baskı kurması ve onları yönlendirmesi gerektiğini ifade ederek" CHP olarak sosyal demokrat bir anlayışla belediyelerimizde katılımcı bir yönetim anlayışını benimsemiş durumdayız. Elbette ki başkanlar siyasi bir partiden seçilerek geliyor. Ama bizim sosyal demokrat anlayıştaki yerel yönetimlerimiz, İzmir'de yaşayan tüm yurttaşlarımıza eşit ve adaletli hizmet veriyor. Bugünkü iktidarın yaptığı gibi yüzde 50, yüzde 40 ayrımı yapmadan, kimsenin siyasi görüşüne bakmadan hizmet veriyor. Bu hizmetlerin devamı ve anlatılması içinde sizin gibi örgütlü hareketleri destekliyoruz. STK'lar daha da etkili olmalı, siyasiler üzerinde baskı kurarak, bizleri yönlendirmeli. Eğer bu baskılar artarsa, o zaman İzmir'in ÇED bekleyen Yüzülebilir Körfez Projesi, Kent Yenileme Projesi gibi büyük projeleri, Ankara'da 3 buçuk seneden fazla bekletilmez, İzmir daha iyi hizmet alır ve boşa zaman kaybedilmez.Bu kentte yapılan veya yapılmayan tüm hizmetlerden hepimiz etkileniyoruz. Bu anlamda STK'larımıza büyük iş düşüyor, İzmir'in projelerine sahip çıkması, engellenmesini önlemsine yardımcı olması gerekiyor" dedi.
"İZMİR DEMOKRASİNİN KALESİDİR"
Geçmişte bazılarının İzmir'in yaşam alanına dokunan ve İzmir'i kötüleyen değerlendirmeler yaptığını hatırlatan Yüksel "İzmir tarihi, doğası, özgürlüğüne düşkün insanlarıyla farklı ve büyük zenginlikleri olan bir kent. Burada yaşam alanlarımıza, yaşam tarzlarımıza kimse dokunmasın, müdahale etmesin ki, huzur ve birlik içinde yaşamımıza devam edebilelim istiyoruz. Geçmişte bugünkü iktidardan bir çok isim yaşam alanlarımız ve tarzlarımızla ilgili hoş olmayan değerlendirmeler yaptı. Bu değerlendirmeleri kabul etmiyor, şiddetle reddediyoruz. Bir başka konuda İzmir halkının partimize verdiği büyük desteğe atıfta bulunmak için bazen 'İzmir CHP'nin kalesidir' yakıştırmaları yapılıyor. Bizim öyle bir değerlendirmemiz yok. Biz İzmir'i sadece demokrasinin ve özgürlüğün kalesi olarak görüyoruz. Bu anlamlı değerleriyle, kentimizdeki huzurun ve hizmetlerin artması için çalışıyoruz" dedi
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!