Yıllar boyunca “fuarlar ve kongreler kenti” olarak tanımlanan, turizmi ile Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri kabul edilen, üniversiteleri ile atağa kalkan İzmir, artan işsizlik rakamları ile gündemde. Son yıllarda sürekli olarak işsizlik oranı ülke genelinin üzerinde seyrederken 2013 yılında Türkiye genelinde işsizlik oranı 9,7 iken İzmir’de işsizliğin 15,4’e yükselmesi çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Kültürü, tarihi, doğası ile yerli ve yabancı turistler için önemli bir çekim merkezi olan İzmir’de kendinden başka 54 sektör için iş kaynağı olan turizmin işsizlik sorununa en hızlı çözümlerden biri olacağını belirten İzmir Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Koray Akman, “Turizm, teknolojinin az kullanıldığı ve emek yoğun bir sektördür. 50 milyon dolar yatırımla yapılan bir otel ortalama 200 kişiye istihdam sağlarken, aynı tutarla kurulmuş bir tekstil fabrikası ancak 100 kişiye istihdam sağlamaktadır. Yani turizm sektöründe insandan vazgeçmek imkânsızdır. Ayrıca turizmin istihdam üzerine sadece doğrudan değil, dolaylı ve uyarılmış etkileri de var. Örneğin kurulmuş olan bir otelin çevresinde oluşan taksi durakları, restoranlar, eczaneler de yeni istihdam olanakları yaratıyor. İzmir turizminin doğru yatırımlara ihtiyacı var. Bu yatırımlar yapılır ve İzmir yeniden bir parlayan yıldız haline getirilirse yerli ve yabancı turist sayısı artacak, etki ettiği 54 sektör ile birlikte turizm, İzmir’de işsizliğe çare olacaktır” dedi.
Turist sayısında düşüş var
Türkiye’de profesyonel anlamda ilk düzenli turların başladığı yerin İzmir olmasına rağmen, uygulanan yanlış politikalar yüzünden turizmde hızla kan kaybedildiğine dikkat çeken Akman, hükümetlerin ve yerel yöneticilerin uzun yıllar boyunca İzmir’in sanayi kenti mi yoksa turizm destinasyonu mu olduğuna bir türlü karar verememesi nedeniyle hem sanayide hem de turizmde geriye düştüğünü söyledi. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre 2014 yılı Haziran ayında İzmir’e gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 5,67’lik bir düşüş yaşandığına dikkat çeken Akman, “TÜRSAB verilerine göre sadece haziran ayında gelen 4 milyon 300 bin yabancı turistin 158 bin 871’i ülkeye İzmir’den giriş yaptı. Bu sayı neden artırılmasın? Aslında İzmir’de turizm 12 ay devam edebilir. Şu anda sadece Nisan ile Kasım ayları arasında yoğunluk yaşanıyor. Kruvaziyer turizmi başlı başına bir potansiyel. Ancak İzmir’in turizm potansiyeli doğru yatırımlar ile çok daha iyi değerlendirilebilir” dedi.
Bilinçli Yatırım Şart
Yapılması gereken yatırımlara da değinen Yrd. Doç. Dr. Akman, “Kruvaziyer gemilerle gelen turistlerin indikleri ve ilk gördükleri bölge Alsancak, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’dir. Bu cadde sağlı sollu olarak tarihi evlerin yoğunlukta olduğu sokaklardan oluşmaktadır. Bu sokaklar ve evler düzenlenmeli ve eski İzmir kültürünü yansıtan, turistlere yönelik butik otel, restoran, eğlence ve tax free alışveriş merkezi haline getirilmelidir. Yani turistlerin daha uzun vakit geçireceği ve bol harcama yapacağı özel bir cazibe merkezi yaratılmalıdır” dedi.
Sağlık turizmi artmalı
Bir diğer fırsatın da sağlık turizmi alanında olduğunu belirten Akman, “Bugün Amerika’da fast food alışkanlığı sebebiyle 300 binden fazla hasta obezite cerrahisi için sıra bekliyor. Güneş fakiri, yaşlı Avrupa halkında ise özellikle fizik tedavi-rehabilitasyona ve hatta diş protezine büyük ihtiyaç var. Rusya ve çevresinde Çernobil faciasının etkisi ile her üç kişiden biri kanser hastası. Plastik ve estetik cerrahi ameliyatlarının yurt dışındaki maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda tüm bu hastalıkların tedavileri için İzmir’de ikliminin yumuşaklığı ve kent içinde mesafelerin yakınlığı yurt dışından gelecek hastaların rahatı için çok büyük avantaj. Yatırımların bu yöne kaydırılması ile 12 ay boyunca devam eden bir turizm istihdamını yakalamak mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!