Konu ile ilgili Ak Parti'den gelen bülten şöyle:
"Karşıyaka’da bulunan Karşıyaka-Atatürk-Annesi ve Kadın Hakları Anıtı’nın belediye tarafından yıkılmasıyla ilgili AK Parti’den açıklama geldi. Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın hiçbir kuruma ve kanaat önderlerine danışmadan tarihi değerleri yok saydığını belirtti.
Boztepe’nin açıklaması şu şekilde oldu: “Karşıyaka’nın geçmişten günümüze kadar tüm hatıralarında yer alan bu anıt kim ne derse desin tarihi bir değer taşır. Çünkü anıt, Karşıyaka’da askerlik yapan, eğitim gören, seyahat için gelen ya da eş-dost akrabaları bulunan herkesin hatıralarında yer alır ve onların anılarında kart postallarında hatıralar taşır. Bu anıt, sadece Karşıyakalılıkların değil kendisini İzmirli olarak tarif eden herkesin değeridir. Kente gelenlerin de hatıralarında izler taşır.
Bu anıt, o dönemin şartlarında bağışlarla yapılmıştır. Hiçbir kurum ve devletin desteği olmadan tamamen gönüllerin bir araya gelmesiyle inşa edilmiştir. Bunu görmek istemeyenler tarihe bakmalı, anıları açmalıdır. Kitap yazdığını ifade ederek şehir ve aşk kelimelerini bir arada kullananlar önce Karşıyaka’nın tarihine ve Karşıyaka ile ilgili yazılan kitapları, anıları, hatıraları okumalıdır. Karşıyakalılık bilinci demek bu semtin değerlerini anlamak ve idrak etmekten geçer. Siz eğer, Hergele Meydanı’nda bulunmadıysanız, Reşadiye Fırını’ndan gevrek yemediyseniz, Hıdrellez’de sahilde yürümediyseniz, Çarşı’nın Karakulağına yabancıysanız, Palet Restoran’ın hatıralarında yoksanız, Tilla’da çay yudumlamadıysanız, Elif-Cihan, Melek ya da Ses Sinemaları’nda film seyretmediyseniz zaten Karşıyaka’yı hissedemezsiniz.
Anıtı yıkıp “daha büyüğünü yapıyoruz” demek hem o dönem anıtın yapımında emeği geçen insanları yok saymak hem de o dönemin zor şartlarında para toplamak için kurulan derneğin üyelerine hakaret etmektir. Bugünün şartlarında irade sahibi olanlar bu mantık ve anlayışa göre hareket ederlerse İzmir’in simgelerinden Asansör’ü, Tarihi Saat Kulesi’ni, Hasan Tahsin Anıtı’nı, Milli Kütüphane’yi, Belkahve Atatürk Haykeli’ni ya da birçok eseri yıkmaları mı gerekir? Ne yazık ki bugün Karşıyaka Belediyesi’nin başkanlık koltuğunda oturan zat-ı muhterem anıta emek verenler içinde bulunan Heykeltıraş Tamer Başoğlu ile telefon görüşmesine dayanak yıkım kararı alırken Mimar merhum Erkal Güngören’in ailesine danışma tenezzülünde bile bulunmamıştır. Karşıyaka’da belediye başkanlığı yapmış başta Nevzat Çobanoğlu’na, Kemal Baysak’a, Cihan Türsen’e, Şebnem Tabak’a ve Cevat Durak’a vicdani sorumlulukları vardır. Hiçbirisi bu anıtı ve Karşıyakalıların değerlerini görmezden gelemez. Buna sessiz kalamaz, kalmamalıdır.
Göreve geldiği günden bu yana geçmişin kazanımlarının üstüne bir şey koymayan miras yedi belediye başkanı bugün bir kez daha sıfatını tescillemiştir. Kendisine itiraz edip, yol göstermeye çalışanları bir avuç güruh (değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, ayak takımı, sürü) olarak nitelendiren başkan elbet bunun hesabını Karşıyakalılara verecektir.
Belediye başkanı olmak demek önce ait olduğu yerin değerlerini tanımaktan ve halkın sesini dinlemekten geçer. Siz eğer ‘ben yaparım, olur’ mantığı ile hareket ederseniz siyasi tarihin çöplüğüne gönderilirsiniz. Belediye başkanına bir Karşıyakalı olarak da önerim acilen ilçenin sorunlarına eğilmesi, bir belediye başkanı gibi davranmasıdır. Afişçi belediye başkanlığını bırakıp hizmet eden belediye başkanlığı sıfatını yerine getirmesidir.
Şimdiye kadar dilinden birliği, beraberliği, halkı, toplumu ve uzlaşıyı dilinden düşürmeyen başkana soruyorum. Toplumsal uzlaşı bunun neresinde? Halkın değerlerine sahip çıkmak, hemşerileriyle kucaklaşmak nerede? Vatandaşın vergilerini kamu yararına kullanmak anlayışı hangi icraatta?
Yaptığınız bu ihale Üstelik Karşıyaka’nın geleceğini ipotek altına alacak Karşıyakalıları borçlandırarak bunu yapıyorsunuz..
Sayın Başkan ivedilikle anıtın restorasyonunu yapsın ve koruma altına alsın vatandaşın vergisini hoyratça harcamasın."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!