İzmir’de ada bazında yapılacak projelerle şehirdeki tüm yapı stokunun kentsel dönüşümle depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğinin zorunlu olduğunu öne süren İzmir Ticaret Odası meclis üyesi Adnan Bozbay, ‘Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel, boğucu bürokratik sistem ve kanunların yetersiz oluşudur. Kentsel dönüşüm, tüketicilerin rızası ile değil kanunla yapılmalıdır. Bu proje gerçekleşene kadar binaların deprem riskini e-devlet üzerinden öğrenilmesi gerekir’ dedi
İlk depremde yıkılacağına kesin gözle bakılan binaların mühürlenip, vatandaşların acilen tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizen Bozbay, ‘zemini dayanıksız binada oturmaya devam etmek vatandaşın rızasına bırakılmamalı. Vakit kaybetmeden, zemini çürük olan parsellerin üzerindeki yapılar denetlenmeli, gerekiyorsa mühürlenmelidir. Bu alanda denetimi ve yaptırımı kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde uygulamalıyız’ dedi.
İzmir’deki yapı stokunun yüzde 60’ına yakının yönetmeliklere uygun olmadığının altını çizen Adnan Bozbay şu önerilerde bulundu: "İmar barışı, sorunları parça parça çözmeye çalışmanın bir diğer ifadesidir. Bunun ne gibi sonuçlara neden olduğunu hepimiz acı bir şekilde deneyimledik. Kentsel dönüşümü frenleyen imar barışı süreci yeniden planlanmalı. Müteahhitlerle daire pazarlığı yerine, değer üzerinden paylaşım yapılacak yeni modele geçilmeli. Ön yargılardan arındırılmış değerleme sistemi sonrası doğabilecek haklar, menkulleşmeli ve devlet garantörlüğüne dönüşmeli. Evinden tahliye edilen vatandaşın m2 yerine, hisse payı alacağı modele geçmeliyiz. Acele kamulaştırma için bundan daha geçerli bir sebep olamaz. İzmir’de gerçekleşebilecek daha büyük depreme karşı 'Kentsel Dönüşüm Seferberliği' dışında hızlı bir çözümü yok. Sürecin koordinasyonu için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde, ‘kentsel dönüşüm üst kurulu' oluşturulmalı"
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!