Uran, 49 yıldır birçok cenaze namazı kıldırdığına değinerek, dünün, kendisi için en zor görev yaptığı gün olduğunu söyledi. Ateşlenen oğlu Halit Uran'ın özel klinikteki tedavisinin ardından taburcu edildiğini, sonrasında tekrar fenalaştığını anlatan Uran, şöyle devam etti: "39 yıldır bu görevdeyim. Dün, benim en zor günümdü. 30 yaşındaki oğlumun cenazesi musallaya geldiğinde, kendimi toparlamaya çalıştım. Başta müftü bey olmak üzere, meslektaşlarım namazı benim kıldırmamın daha uygun olacağını söyledi. Musallanın önüne geldiğimde kendimi toparladım, oğlumun cenaze namazını kıldırdım, duasını yaptım. Bütün metanetimi gücümü toplayarak da cenaze namazını kıldırdım duasını yaptım. Kendi ellerimle de toprağa verdim"
Uran, şunları kaydetti: "Yatsı namazından çıkmıştım. Eşim, telefonda 'çabuk, yetiş' diye feryat ediyordu. İçeriye girdiğimizde boylu boyunca yatıyordu. Hemen müdahale ettik, ambulansla hastaneye götürdük. Burada 1,5 saat müdahale ettiler ama kurtaramadılar. Bir ihmal olduğunu düşünmüyorum. Kimseden de şikayetçi olmayacağız. Gerekli müdahalelerin de yapıldığına inanıyorum. Zaten o vakti saati geldiği zaman ne bir saat ileri ne bir saat geri. Demek ki yavrumun vadesi de dolmuş."
Vefat eden oğlunun bir ay sonra erkek çocuğunun dünyaya gelmesini beklediklerini dile getiren Uran, ismi Ömer olarak düşünülen çocuğa, babasının isminin verilmesini gelininden rica edeceğini ifade etti.
Bostanlı Hacı Mustafa Beşikçioğlu Camisi İmam Hatibi Adem Uran, Karşıyaka'da önceki gün vefat eden kafeterya işletmecisi oğlu Halit Uran'ın cenaze namazını dün ikindi vakti kıldırdıktan sonra, cenazeyi Doğançay mezarlığına defnetmişti.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!